BEBEK İSTİYORUM!
4 binin üzerinde bebeğin doğumuna katkıda bulunan Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Özörnek, birikimlerini kitaplaştırdı. Kitap, üreme sağlığı kadar, bebek sahibi olmanın sosyal ve psikolojik boyutlarına da değinerek bu konuda planları olan herkesin ihtiyacı olan bilgileri bir araya getiriyor
Ülkemizde üreme sağlığı alanında uzmanlığı ile adından söz ettiren ve bugüne kadar 4 bin bebeğin dünyaya gelmesinde pay sahibi olan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hakan Özörnek, Bebek İstiyorum adlı yeni kitabıyla, bebek sahibi olmak isteyen ya da "anne-babalığa hazır mıyız" diyerek karar aşamasında olan okurlara kapsamlı bir kaynak kitapla sesleniyor.
"Bebek İstiyorum-Üreme Sağlığı Hakkında Bilmeniz Gerekenler, niyet ve hazırlık aşamasından başlayarak, gebe kalmanın doğası, psikolojik boyutu, Tüp Bebek çözümü gibi ana başlıklar altında konuyu ele alıyor. Kadın erkek ilişkilerinin doğası, günümüz kadınının anne olma yolunda karşılaştığı güçlüklere de yer veren kitapta ayrıca çocuk sahibi olma arifesinde çiftlerle yoğun çalışmalar yürüten Uzman Psikolog Şule Bektan ve Diyetisyen Sevinç Akdur ile de bir röportaj da yer alıyor. Kesişim Yayıncılık tarafından yayına hazırlanan, editörlüğünü Ebru Erdoğan'ın üstlendiği kitap, 15 Şubat'tan itibaren Remzi Kitapevleri ve D&R'larda ve Alkım Kitapevlerinde satışa sunuldu.
Bebek İstiyorum'un ana fikri "keşke" dememek
Kitabın hedefi hakkında bilgi veren Dr. Hakan Özörnek, tüm hekimlik hayatı boyunca binlerce kadın, binlerce aile gözleme imkanı bulduğunu, mesleki birikiminin yanısıra bebek sahibi olma konusunda kadınlara ve ailelere hem tıbbi hem de psikolojik destek olacak bir kitabı hazırlamayı uzun zamandır planladığını söyledi. Kitabın birinci hedefinin kadınların "keşke"dememesi olduğuna dikkat çeken Dr. Özörnek şöyle devam etti: "Ülkemizde de tüm dünyada da istatistikler insan ömrünün uzadığını gösteriyor. Hatta 40'lar artık yeni 20'ler olarak kabul ediliyor. Uzayan ömre göre eğitimimizi, işimizi, hayatımızı planlar olduk. Ancak maalesef, olağanüstü gelişmiş yardımcı yöntemlere rağmen geçmişte de bugün de kadınların en doğurgan olduğu yaşlar 20-35 yaşlar arasıdır ki, 30'dan sonra gebe kalma şansı dramatik olarak düşmektedir. Bu gerçeğe rağmen özellikle büyük şehirlerde 35 yaş ve sonrasında anne olma eğilimi ve gebeliği bu yaşlara erteleme eğilimi ciddi şekilde artmakta, istatistikler de bu gerçeği yansıtmaktadır. Benim hedefim, kadınların geç kalmalarını önlemek ve "keşke" demelerini engellemek, konuyla ve sağlıklarıyla ilgili yeterince bilgilenerek doğru zamanda anne olmaları konusunda onları teşvik etmek."
"İlişkilerde erkek de kadının anne olma ihtiyacının bilincinde olmalı"
Özellikle kentli ve çalışan kadınlarda, doğurganlık açısından en verimli yaşların kaybedildiğini belirten Dr. Özörnek, ileriye atılan evlilik yaşı ve gebelik yaşı nedeniyle riskli gebeliklerin de arttığını ifade etti. Özellikle beyleri, evlilik yolunda ilerleyen ilişkilerde sorumlu düşünmeye davet eden Dr. Özörnek, karar sürecinde kadının annelik açısından kaybettiği zamanın telafisinin çok zor olduğunu belirtti. Dr. Özörnek, erkeğin kadının anne olma arzusuna karşı duyarlı ve sorumlu davranmasının bu konuda doğru ve zamanında adım atılmasına katkısı olacağını vurguladı.
Son Dakika › Güncel › 'Birgün 'Keşke' Demek İstemeyenler İçin Tavsiyeler İçeren Yeni Bir Kitap' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?