Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, insanlığın şu anda tarihin en yüksek karbondioksit konsantrasyonunu soluduğunu belirterek, "Türkiye burada çok az yer işgal etmektedir, dünyayı kirletmede. Gerek hava, gerek su ve diğer alanlarda biz çok iyi bir konumdayız. Gelişmiş ülkeler hem insanlığı hem dünyayı çok kötü tükettiler. Bugün dünya insanlığının şikayetçi olduğu konularda bizim katkı payımız önemsenmeyecek kadardır" dedi.
Güllüce, İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda, geçen yıl Başbakanlık genelgesiyle yeniden yapılandırılarak oluşturulan Kurul'un ilk toplantısını gerçekleştireceklerini söyledi.
İklim değişikliği konusunun dünya gündeminde en üst sıralardaki yerini koruduğuna işaret eden Güllüce, iklim değişikliğinin insanoğlu için tehdit oluşturduğunu belirtti.
Son yüzyıldaki sıcaklık artışının bir dereceye yaklaştığını dile getiren Güllüce, "Bu artışın müsebbibi de insanoğludur. İnsanlık şu anda tarihin en yüksek karbondioksit konsantrasyonunu solumaktadır" diye konuştu.
Güllüce, "Türkiye burada çok az yer işgal etmektedir, dünyayı kirletmede. Gerek hava, gerek su ve diğer alanlarda biz çok iyi bir konumdayız. Gelişmiş ülkeler hem insanlığı hem dünyayı çok kötü tükettiler. Bugün dünya insanlığının şikayetçi olduğu konularda bizim katkı payımız önemsenmeyecek kadardır" değerlendirmesinde bulundu.
Son yüzyıldaki sıcaklık artışının geleceği tehlikeye soktuğunu vurgulayan Güllüce, hızla artan nüfus, şehirleşme, ekonomik faaliyetler ile çeşitlenen tüketim alışkanlıklarının, çevre ve doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırdığını söyledi.
"İnsanlığın sürekli tüketmesi teşvik edilmekte ve bu tüketim de fren tutmamaktadır" diyen Güllüce, bu nedenle iklim değişikliğine uyumlu şehirleşme ve risk yönetiminin en önemli konulardan birisi olduğuna işaret etti.
İnsanın şehrin, şehrin de insanın aynası olduğunu anlatan Güllüce, "İnsan, şehri inşa ederken kendisini de inşa eder. Pencereden baktığımızda tabiatla ve insanla uyum içindeki evleri, o evlerin avlularını, çiçekle bezenmiş küpeştelerini görmek isteriz. Bununla büyüyen çocuklar, kadim bir tarihten aldıkları ilhamla aydınlık bir geleceğin hayalini kurabilir" diye konuştu.
-"e-iklim sistemiyle raporlar bir yılda tamamlanacak"
Güllüce, sera gazı emisyonu kontrolü ve iklim değişikliğine uyum konusunda 2011-2023 yıllarına yönelik stratejik ilke ve hedefleri içeren, Türkiye'nin ilk yeşil büyüme stratejisi İklim Değişikliği Eylem Planı'nın (İDEP) izleme ve değerlendirme sürecinin 2013'ün ilk aylarında başlatıldığını bildirdi.
Bu çerçevede tüm Türkiye'de ulusal ve yerel düzeyde toplam 332 kullanıcı tarafından 450 sektörel eyleme ilişkin gelişmeler hakkında bilgi girişi yapıldığını anlatan Güllüce, 2012 İDEP izleme ve değerlendirme ilk raporunun Bakanlıkları koordinasyonunda hazırlandığını belirtti.
Bu yılın Mart ayında başlatılan ikinci rapor çalışmasının ise eylülde tamamlanmasının planlandığını ifade eden Güllüce, raporların, e-iklim sistemi sayesinde bir yılda tamamlanacağını söyledi. Güllüce, ayrıca online arşivleme takip sistemi sayesinde bilgi depolamanın mümkün olacağını, bu yıl kullanıma açılacak olan sistemle, Türkiye'nin yeni iklim değişikliği bildirimi ve diğer raporlarının kısa sürede hazırlanabileceğini dile getirdi.
-"İklim değişikliğiyle mücadelede yerel yönetimlere de görev düşüyor"
İDEP'in uygulanması ve ulusal düzeyde iklim değişikliğiyle mücadele için yerel yönetimlere de görevler düştüğüne işaret eden Güllüce, belediyeler başta olmak üzere tüm birimlerin teknik kapasitesinin geliştirilmesi, finansal destek sağlanması, yerel iklim değişikliği eylem planlarının hazırlanması ve uygulanmasının önem taşıdığını vurguladı.
Güllüce, bu çalışmalar kapsamında yerleşim alanlarında tutulan karbon miktarının belirlenmesi, imar planlarının iklime duyarlı yerleşim planları biçiminde hazırlanması, yenilenebilir enerji üretmeye yönelik çalışmaların yapılması, kent bütününde bisiklet yol ağları ve park alanları oluşturulmasının da yer aldığını anlattı.
Yürürlüğe 2012'de giren Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik kapsamında sektörlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının tesis seviyesinde izlenmesi ve Bakanlığa düzenli raporlanmasının sağlanacağını bildiren Güllüce, sistemle Türkiye'nin sera gazı emisyonlarının daha kesin hesaplanmasının mümkün olacağını ifade etti.
Güllüce, yeni iklim rejimine yönelik çalışmaların 2012'den itibaren periyodik toplantılar ve uluslararası müzakerelerle sürdüğünü belirtti.
Türkiye'nin uluslararası müzakerelere düzenli katılım sağladığını dile getiren Güllüce, geçen yıl Varşova'da düzenlenen 19. Taraflar Konferansı'nda alınan karar uyarınca, Türkiye'nin 2020 sonrası için ulusal sera gazı emisyon azaltım katkılarını belirlemeye yönelik çalışmalara başladığını söyledi.
Güllüce, yürüttükleri İklim Değişikliği Ulusal Bildirimleri Projesi ile sera gazı emisyonu projeksiyonları, sektörel azaltım potansiyelleri ve maliyetlerine yönelik çalışmaları 2015 başında tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?