(TBMM)- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti'nin yönetme kabiliyetini kaybettiğini belirterek "Artık karşımızda bir iktidar partisi yok. Müstakbel bir muhalefet partisi var" dedi. Özel, "Sokakta, meydanda, eylemlerde, mitinglerde hep görüyorduk, ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde diye. ve şimdi görüyoruz Meclis Genel Kurulu'nda da komisyonda da bu yüce çatı altında artık psikolojik üstünlük el değiştirmiştir. İktidar el değiştirmiştir. Mevcut iktidar fikren ve zikren iktidardan düşmüş, ana muhalefet fikren ve zikren iktidara oturmuş, iktidarın değişimi fikren ve zikren gerçekleşmişken fiilen değişim için de millet sandığa gün saymaktadır" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bütçe görüşmeleri nedeniyle verilen aranın ardından partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Grup salonunda ön sıralara geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay'ın fotoğrafı ve karanfiller konuldu. Depremdeki kayıplarda sorumluluğu olan müteahhitlere af niteliği taşıyacak düzenlemeye karşı çıkan depremzede aileler de salondaydı. Aileler "Helal etmek yok, unutmak yok, sesimizi duyan var mı" sloganı attı.
CHP Genel Başkanı, geride bırakılan yılı özetleyen sözlerle başladı konuşmasına. "Geride bıraktığımız yılı maalesef ağır sorunlar altında geçirdik, geçirmeye de devam ediyoruz. Zulmü de gördük, darbeyi de yaşadık, sıkıntıları hep birlikte omuzladık. En yakınlarımızın, evlatlarımızın kayıplarıyla sınandık. Ancak bugün burada bir yılın muhasebesini yapmak ve yeni yıla girerken umutları tazelemek üzere buradayız" diyen Özel şöyle devam etti:
"2026'nın büyük acılar getirmemesini temenni ediyorum"
"Haziran ayında kaybettiğimiz Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız kardeşim Ferdi Zeyrek'i, elim bir kazada kaybettiğimiz Ferdi Zeyrek'i, hepimize siyasette nezaketi gösteren adeta CHP'nin ve Cumhuriyetin yaşayan ayaklı kütüphanesi olan ve ağaçlar gibi ayakta hayatını kaybeden Genel Başkanımız Altan Öymen'i kaybettik. Henüz daha dokuz gün önce de doğduğum, büyüdüğüm ilçenin, Şehzadeler ilçesinin genç kadın belediye başkanını, 21 yaşından itibaren partimizde koşan, o ilçe belediyesinde, o 21 yaşındayken partiyi yüzde 6'dan yüzde 13'e çıkarmayı başarı saydığımız günde emek veren, sonra her adımında bizimle bir koşan ilde yüzde 60, o ilçede parti tarihinde alınmış en yüksek oyla tek başına, ittifaksız o ilçeyi kazanmayı başaran Gülşah Durbay kardeşimizi, evladımızı kaybettik. ve Türkiye'nin dört bir yanında örgütümüze, partimize emek veren, bugün aramızda olmayan 2025 yılında kaybettiğimiz bütün üyelerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. 2026'nın böyle büyük acılar getirmemesini temenni ederek sözlerime başlamak istiyorum.
"Kubilay'ı şehadetinin 95'inci yılında bekçi Hasan ve bekçi Şevki'yle birlikte rahmetle ve minnetle anıyoruz"
Bugün eğer bu Grup toplantımız olmasaydı, Meclis açık olmasaydı pek çoğumuz gibi ben de her yıl olduğum gibi Menemen'de olacaktım. Bugün Asteğmen Kubilay'ın, bekçi Şevki ve bekçi Hasan'ın katledilişlerinin 95'inci yılı. Kubilay Menemen'e Asteğmen olarak gitti. ve Cumhuriyet'in ay yıldızlı bayrağına karşı manda ve himaye yanlılarının ellerinde şeriat bayrağıyla dolaştıklarını, Cumhuriyet'e ve kurucusuna meydan okuduklarını gördükleri yerde Türk bayrağını indirip şeriat bayrağı çektiklerini görünce yanındaki iki bekçi arkadaşıyla birlikte bunların karşısına dikeldi. Gözü dönmüş caniler Kubilay'ı önce yaraladılar sonra yaralı bedenine işkence ettiler, canlı canlı başını gövdesinden ayırdılar ve Cumhuriyet'e karşı Kubilay'ın başını Menemen'de gezdirdiler. O gün ve o günden beri cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, cumhuriyet devriminin bekçileri bunlara baş vereceklerini ama baş eğmeyeceklerini gösterdiler. Kubilay'ı ölümünün 95'inci yılında, şehadetinin 95'inci yılında bekçi Hasan ve bekçi Şevki'yle birlikte rahmetle ve minnetle anıyoruz.
"52 bin deprem kaybımızın, şehidimizin, canımızın ailelerinin önünde saygıyla eğiliyorum"
Yakında 6 Şubat geliyor ve biz üçüncü yıl dönümünde o büyük acıyı, içimizde yanan o sönmeyen ateşle üçünü yıl dönümünde karşılamaya hazırlanıyoruz. Bugün aramızda depremde yakınlarını kaybedenler var. Onlar bu gruba yakınlarını kaybettikleri apartmanlarda sitelerde, o yıkıma sebebiyet veren ruhsatları verenleri, denetleyenleri, kötü inşaat yapanları, yeterince yargılamadıkları için, kamu görevlisi olanlara yargılama izni verilmediği için bu salona geldiler. Ama bu sefer bu salonda bir başka endişeyle, yürek sızısıyla ve bir öfkeyle bulunuyorlar. Günlerdir de Meclis'in önündeler. Milletvekillerimizle, Grup başkanvekillerimizle de görüştüler. 6 Şubat gecesi ve devamında enkaz altından sesini duyuramayanların yakınları buradan 'Sesimizi duyan var mı' diye bağırıyorlar bu yüce çatının altında grubumuz, deprem suçlularının bu düzenlemeden yararlanmaması için elinden ne geliyorsa onu ve fazlasını yapacak. Size söz veriyoruz. Ben 52 bin deprem kaybımızın, şehidimizin, canımızın, ailelerinin önünde saygıyla eğiliyorum. Onların sözünü kesmeye utanırım, ar ederim. Onların sesini biz duyduk. Ümit ediyorum Meclis'teki bütün milletvekilleri, bütün gruplar bu sesi duyarlar ve birtakım kirli lobilere alet olmak yerine birtakım siyasi ilişkilere teslim olmak yerine bu sesi duyarlar ve bu aftan asla ve asla bu hayatını kaybedenlerin ölümlerinden sorumlu olanlar yararlanmaz. Grubumuza emanettir arkadaşlar.
"Allah kimseyi yaptığı bütçeyi Meclis'te savunamayacak bir hale getirmesi"
2026 bütçesi geçtiğimiz pazar gecesi Meclis'te kabul edildi. Öncelikle plan ve bütçe komisyonu üyelerimiz ve tüm milletvekillerimize, grubumuza, grup başkanvekillerimize hem komisyon süreci hem de parlamentoda 14 gün boyunca verdikleri mücadele halkın sorunlarına parmak basan, sorunu gören ama çözümü de söyleyen yaklaşımları için, CHP'nin oy birliğiyle değiştirdiği programına uygun verdikleri, hiçbiri kabul edilmese de 49 önerge için ve ortaya koydukları, iktidara hazır, Türkiye'yi yönetmeye hazır, Türkiye'nin bir sonraki bütçesini yapmaya, gelip Meclis genel kurulunda da halkın bütçesini aslanlar gibi savunmaya hazır CHP grubuna yürekten teşekkür ediyorum.
Neden bütçenin savunulması konusunu önemsiyorum? Çünkü rejime kasteden anayasa değişikliğini OHAL şartlarında değiştirdiler. 'Bir aylığına, bir buçuk aylığına, üç aylığına ilan ediyoruz ama bir aya kalmaz, bir buçuk aya kalmaz OHAL'i kaldırırız' diyenler hatta iktidara geldiklerinde kendiliğinden sona eren iktidarlarının ikinci gününde kendiliğinden süresi dolan OHAL'i uzatmamakla övünüp 'OHAL'i kaldırıyoruz' diyen parti, üç aylığına ilan ettiği OHAL'in içine üç yıl sığdırıp, içinde OHAL şartlarında anayasa değişikliğini Meclis'te görüştürüp, ki dünyadaki pek çok anayasada yasaktır bu, OHAL şartlarında kampanya yapıp, OHAL şartlarında seçim yapıp, OHAL şartlarında sandığı getirip referandum yapıp, son derece öncesi-sırası-sonrası şüpheli bir referandumla rejime kastedip OHAL'den vazgeçmeyip, OHAL şartlarında baskın seçim yapıp rejimi değiştirenler 'Verin yetkiyi görün yetkiyi', 'Biz geldiğimizde ülkeyi şirket yönetir gibi yöneteceğiz bu yeni sistemle', 'Bu sistem, ya bu sistemde bakanlar kurulu yok. Çünkü sistem hükümet sistemi tek kişilik hükümet sistemi. Bir kişi seçecek millet, her şeyden o sorumlu olacak. Millet bir tek ona hesap soracak. Beş yıllığına seçeceksin gerisine karışmayacaksın' diye demokrasiyle bağdaşmayan, demokrasi fikriyle taban tabana zıt, sandığı, öncesini ibra edip, sonrasına meşruiyet veren, devamında demokrasiye, geçmişte yolsuzluğa bulaşan, devamında demokrasiden uzaklaşanlara hiçbir söz bırakmayan, milletvekilinin yüz yüze sözlü soru hakkını elinden alan, Meclis'in hükümeti düşürme hakkını elinden alan bir anayasa değişikliği getirirken 'her şeyin sorumlusu benim ben' diyen ve bu bütçeden, bu fukaralık bütçesinden, bu sömürü bütçesinden, bu faiz bütçesinden sorumlu tek kişi gelip de burada bütçesini savunmadı, savunamadı. Allah kimseyi 'Verin yetkiyi' deyip yetkiyi alıp sonra yaptığı bütçeyi Meclis'te savunamayacak bir hale getirmesin.
"AK Parti sıcak salonlara hapsolan politikasız ve çaresiz bir partidir"
Ben Meclis grubumuzun komisyon ve genel kurul performansından memnunum o yüzden teşekkür ettim. Neden memnunum? İktidara hazırlar. Tahmin ediyorum Erdoğan da görüyordur, ben AK Parti'nin performansından da çok memnunum. Doğruya doğru. Muhalefete hazırlar. İktidar perspektiflerini kaybetmişler. Yönetme kabiletlerini kaybetmişler. Artık karşımızda bir iktidar partisi yok. Müstakbel bir muhalefet partisi var. Ana muhalefet olabilirler mi bilmem ama muhalefete hazırlar. Meclis Genel Kurulu'na baktığımızda ya da Plan Bütçe Komisyonu'na baktığımızda bir tarafta sorunu gören, isyan eden, edilen isyanı duyan, çözüm öneren bir parti var: CHP. Öbür tarafta eleştiriyi ya duymayan komisyon evresinde, ya da duyduğu eleştiriye hakaretle cevap veren, kendilerine verilen 70-80 dakikalık kürsüleri, ben 80 dakika ilk gün sorun-çözüm anlatırken 80 dakika o kürsüye çıkıp son gün hakaret eden, muhalefete muhalefet eden, ülkenin ana muhalefet partisine muhalefet eden bir partiyle karşı karşıyayız: Adalet ve Kalkınma Partisi. Görünen o ki, sokakta, meydanda, eylemlerde, mitinglerde hep görüyorduk, ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde diye. ve şimdi görüyoruz Meclis Genel Kurulu'nda da, komisyonda da bu yüce çatı altında artık psikolojik üstünlük el değiştirmiştir. İktidar el değiştirmiştir. Mevcut iktidar fikren ve zikren iktidardan düşmüş, ana muhalefet fikren ve zikren iktidara oturmuş, iktidarın değişimi fikren ve zikren gerçekleşmişken fiilen değişim için de millet sandığa gün saymaktadır. O yüzden bundan sonraki süreçte de AK Parti'nin artık kimsenin sesini duymayan, depremzedenin de sesini duymayan, açlığa mahkum ettiği emeklinin sesini duymayan, barınma sorunu olan hiç kimsenin sesini duymayan, 3 bin lira öğrenci kredisiyle günde bir çorba bile içemeyen öğrencinin sesini duymayan, açlık sınırının üçte ikisini asgari ücrete reva gördüklerinin sesini duymayan AK Parti, sıcak salonlara hapsolan, politikasız ve çaresiz bir partidir. CHP ise sorunlara ve çözümlere hakim olan meydan meydan büyüyen, milli iradeye güvenen, gücünü, yetkisini devletten, koltuktan değil milletten alan iktidar partisidir."
(SÜRECEK)
Son Dakika › Güncel › CHP Grup Toplantısı... Özgür Özel: 'Mevcut İktidar Fikren ve Zikren İktidardan Düşmüş, Ana Muhalefet Fikren ve Zikren İktidara Oturmuştur' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?