Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bundan 95 yıl önce, 19 Mayıs 1919'da Gazi Mustafa Kemal Samsun'a ulaştı. Samsun'da İstiklal Savaşı'nın ilk adımını attı. 95 yıl sonra işte o adım kadar önemli bir adımı, yeni Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı seçimini bizler de Samsun'dan başlatıyoruz" dedi.
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası dolayısıyla Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşmasına, "Buradan bütün Samsun'a, Samsunlu tüm kardeşlerime selamlarımı, sevgilerimi yolluyorum. Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun, Allah, tuttuğunuz oruçları, yaptığınız ibadetleri bu mübarek ay hürmetine inşallah kabul etsin" diyerek başladı.
"Bugün Samsun'dan yeni bir tarihi yolculuğa çıkıyoruz, büyük başlangıçların şehri Samsun'dan biz de yeni bir başlangıcın, büyük bir başlangıcın ilk adımını atıyoruz" diyen Erdoğan, bundan 95 yıl, önce 19 Mayıs 1919'da Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a ulaştığını, Samsun'dan İstiklal Savaşı'nın ilk adımını attığını anımsattı.
Erdoğan, "95 yıl sonra işte o adım kadar, önemli bir adımı yeni Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı seçimini bizler de Samsun'dan başlatıyoruz. 95 yıl önce olduğu gibi, bugün de Samsun'dan bismillah diyor, Türkiye adına, milletimiz adına kutlu bir yolculuğu Samsun'dan başlatıyoruz. Allah yolumuzu, bahtımızı açık etsin inşallah. Samsun'dan çıktığımız bu yolculuk ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz için hayırlara vesile olsun inşallah" diye konuştu.
2007 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin 10'uncu cumhurbaşkanının görev süresinin dolduğunu, 11'inci cumhurbaşkanını seçmek için hazırlıklara başladıklarını anlatan Erdoğan, TBMM'de en fazla milletvekiline sahip parti olarak adaylarını, şu anda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü parlamentoya, ülkeye sunduklarını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her şey Anayasa'ya uygundu, yasalara uygundu. Daha önce Turgut Özal, rahmetli nasıl seçildiyse, Sayın Demirel nasıl seçildiyse, Ahmet Necdet Sezer nasıl seçildiyse, aynen onların seçilme şartlarına uygun olarak biz de şu anda cumhurbaşkanımız olan Abdullah Bey'i sunduk. Ne yazık ki her türlü hileye başvurdular, dediler ki 'bu işin üçüncü turu falan yok, 367'. ve 367 ile önümüzü kesmek istediler, hukuku çiğnediler, hukuku katlettiler, zorlama yorumlar yaptılar. Bu yorumlarına yüksek mahkemelerden dayanaklar bularak, bizim cumhurbaşkanı seçmemizi engellemek istediler. Ne yaptılar? İşte 367 şartı diye bir şart getirdiler. O gün bunları çok konuştuk. Merhum Özal'da böyle bir şey var mıydı? Yok. Sayın Demirel'de böyle bir şey var mıydı? Yok. Sayın Sezer'de böyle bir şey var mıydı? Yok. Ama biz adayımızı çıkarınca, hemen bu engeller geldi. Önümüze 367'yi getirdiler. O günlerde hatırlarsanız bir de bildiri yayınladılar. Güya bizi tehdit edecekler ama biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık ve bu kadronun bu tür tehditlerden korkmayacağını bilmiyorlardı."
-"Milletin emanetini zorbalara, hukuksuzlara teslim etmedik"
Bu hukuksuzluk, zorbalık, tehditler karşısında boyunlarını eğmediklerini, kaderlerine razı olup, yapılanları sineye çekmediklerini vurgulayan Erdoğan, "Milletin emanetini, orada zorbalara, hukuksuzlara, demokrasiyi gasp etmeye çalışanlara teslim etmedik" dedi.
Hemen erken seçim kararı aldıklarını, "Kararı millet versin, millet sandıkta sözünü söylesin" dediklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye'yi 22 Temmuz 2007'de genel seçimlere taşıdıklarını hatırlattı.
Milletin, 2002 yılında kendilerine yüzde 34 oy verdiğini, 2007'de söz konusu seçimlerde milletin kendilerine daha güçlü sahip çıkarak yüzde 47 oranında oy verdiğini anımsatan Erdoğan, "Hukuksuzluk yapanlar, zorbalığa yeltenenler, özenenler 22 Temmuz 2007'de milletten gereken cevabı aldılar" ifadesini kullandı.
Bu arada hemen Anayasa değişikliğine gittiklerini anlatan Erdoğan, Meclis'te değiştirdiklerini anayasanın dönemin Cumhurbaşkanı Sezer'den geri döndüğünü söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir kez daha oyladık, Meclis'te kabul ettik, cumhurbaşkanına gönderdik, ikinci defa veto edemeyeceği için Anayasa Mahkemesine iptal başvurusunda bulundu. Mecburen de değişikliği halk oylamasına götürdük. Hatırlayın, 21 Ekim Anayasa değişikliği, sizin, yani milletin takdirine sunuldu. O Anayasa değişikliği ile biz ne dedik, 'Cumhurbaşkanını halk seçecek' dedik. 'Cumhurbaşkanları 5+5 olmak üzere iki dönem görev yapabilir' dedik. Bunu sizin takdirinize sunduk. Siz ne dediniz? Yüzde 69 oranında 'evet' dediniz. O Anayasa değişikliğini kabul ettiniz."
-"Artık vekiller değil, asıllar cumhurbaşkanını seçecek"
Türkiye'nin yeni bir dönemi başlattığını bildiren Erdoğan, "İşte 10 Ağustos'ta bu ilk seçim şimdi gerçekleşecek. Artık vekiller, cumhurbaşkanını seçmeyecek, asıllar seçecek. Yani millet seçecek. İlk kez millet, cumhurbaşkanını seçecek, başkanını seçecek, devletin başını, cumhurun reisini, başkomutanı, yani Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanını 10 Ağustos'ta sizler belirleyeceksiniz" diye konuştu.
"Bugüne kadar Türkiye'de 11 cumhurbaşkanı görev yaptı, inanın Gazi Mustafa Kemal'den sonra her cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye'de büyük hadiselere, büyük kriz ve kaoslara yol açtı" görüşüne yer veren Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bakın, şimdi size ilginç bir iki anekdot anlatacağım. 10 Kasım 1938'te Gazi Mustafa Kemal, hayata gözlerini yumdu. Bir gün sonra 11 Kasım 1938'de askerler TBMM'yi kuşattılar. TBMM'ne ne dediler biliyor musunuz? 'Ya İsmet İnönü'yü seçersiniz ya da Meclis'i kapatırız' dediler. İsmet İnönü, silah zoruyla, tehditle cumhurbaşkanı seçildi. 1961'de 27 Mayıs Darbesi'ni yapanlar aynı şekilde zorbalıkla, Meclis'i tehdit ederek, milletvekillerini, cumhurbaşkanı adaylarını aleni tehdit ederek, Cemal Gürsel'i cumhurbaşkanı seçtirdiler."
-Ali Fuat Başgil
Salı günü aday tanıtım toplantısında bir isim hatırlattığını bu ismin, Ordinaryüs Profesör Ali Fuat Başgil olduğunu belirten Erdoğan, Merhum Ali Fuat Başgil'in Samsunlu olduğunu, 1893 yılında Samsun Çarşamba'da doğduğunu söyledi.
Birinci Dünya Savaşı'nda 4,5 yıl Kafkas cephesinde askerlik yapan Başgil'in, 1961 seçimlerde Samsun'dan bağımsız senatör seçildiğini, ardından cumhurbaşkanlığına aday olduğunu kaydetti.
Ancak darbeyi yapanlar ve darbeyi destekleyen CHP'nin, onun cumhurbaşkanı olmasını istemediğini anlatan Erdoğan, "Bu CHP'nin geçmişi karanlıktır, karanlık. Ankara'da başbakanlığa çağırdılar Ali Fuat Başgil'i, Başbakan vekili bir general, Samsunlu Ali Fuat Başgil'i tehdit etti. General tabancasını çıkartıp, masanın üzerine koydu. Ne dedi biliyor musunuz? 'Mezarın bile hazır, aday olursan hayatını garanti edemeyiz' dedi" diye konuştu.
"Bu millet gördü, neler" diyen Erdoğan, Ali Fuat Başgil'in mecburen adaylıktan çekilmek, senatörlükten ayrılmak zorunda kaldığını ve İsviçre'ye gurbete gittiğini söyledi.
Erdoğan, "Ben ailesini Lozan'da ziyaret etmiştim ve orada bir hayat sürüyordu. Kendisini göremedim tabi, hanımefendiyi görmüştüm. 12 Eylül 1980 öncesinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinin nasıl kördüğüm olduğunu, Meclis'in günlerce nasıl cumhurbaşkanı seçemediğini bir çoğunuz hatırlıyorsunuz. Merhum Özal'ın seçilmesi aynı şekilde tartışmalarla oldu. Abdullah Bey'in seçilmesi aynı şekilde engellemelerle karşı karşıya kalarak oldu. İşte biz bütün bu tartışmalara, bu engellemelere rağmen, 75 yıldır devam eden bu tartışmalara, son vererek bütün bu tartışmaları gündemden kaldırarak, bizzat halkın yani cumhurun cumhurbaşkanı seçmesini sağladık" ifadelerini kullandı.
- Ankara
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Erdoğan'ın Samsun Mitingi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?