'Meclis Başkanı'nın HSYK ile İlgili İki Teklifine de Açığız'

Diyarbakır'da Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği Polit Büro sorumlusu Mele Bahtiyar başkanlığındaki KYB heyetini kabul eden BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. HSYK tartışması ile ilgili bugün TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in parti grup başkan vekilleri ile görüştüğünü söyleyen Demirtaş, "Meclis başkanı iki teklif sundu. Birincisi bir Anayasa düzenlemesi ve değişikliği ile HSYK'nın yapısının düzenlenmesi konusunda partilerin uzlaşması. İkincisi de, AKP'nin mevcut tasarıyı 22'inci maddeden sonraki kısımlarını yani HSYK'yı ilgilendiren düzenlemeleri geri çekerek, dondurarak bu tasarının yeniden gruplar arasında ele alınması teklifiydi. Biz iki teklife de açık olduğumuzu belirttik" dedi.

CUMHURBAŞKANI VETO ETMEK ZORUNDADIR"

Ak Parti'nin mevcut haliyle ısrarcı olmasını da doğru bulmadıklarını belirten Demirtaş, şöyle konuştu:

"Çünkü, Anayasa'ya aykırılığı çok bariz bir kanunu parlamentodan çıkarmanın hiç kimseye bir faydası olmaz. Cumhurbaşkanı böyle bir yasayı veto etmek zorundadır. Veto etmediği taktirde Cumhurbaşkanlığı makamının ciddi derecede zarar göreceği açıktır. Anayasa Mahkemesi de yürütmeyi durdurma kararı vermez ise Anayasa Mahkemesi'nin itibarı sarsılacak. Dolayısıyla AKP'nin bu kadar riski göze almak yerine partilerle uzlaşarak yeni bir HSYK tasarısı hazırlanıp ortak olarak parlamentoya sunma konusundaki yaklaşımı desteklemesi lazım. Bugün itibariyle AKP tasarıyı donduracağını, görüşmeleri sürdürmeyeceğini ifade ediyor. Yaklaşımları bu olursa uzlaşma sağlanabilir. Ama görüşmelere ısrarla devam ederlerse biz parlamentoda muhalefetimizi sürdüreceğiz. Tasarının yasallaşmaması için elimizden geleni yapacağız."

"BİLAL ERDOĞAN'I KURTARMIŞ OLUYORSUNUZ'

Bugün Adana'daki 3 savcının değiştirilmesi ile yeniden gündeme gelen savcı değişiklikleriyle ilgili bir soru üzerine Demirtaş, şunları söyledi:

"Hakim savcılar değişikliği meselesi yani AKP'nin biraz kendini kurtarma gayretinden başka bir şey değil. Yargıda bağımsızlık, tarafsızlık ya da yargı güvencesini sağlamak adına yapılmış hamleler değil. Şu anda yerleri değiştirilen savcılar yıllardır görev yapıyorlar ve AKP'nin işaret ettiği bütün muhalif kesimlere yönelik dava açan savcılardır. Yani AKP ile işbirliği ve AKP ile ortaklık içerisinde yıllardır görev yapan savcılardır. Bunlar cemaat savcısı mı değil mi biz bilmeyiz. Bunu bilmek zorunda da değiliz. Ama en nihayetinde AKP'nin tayin ettiği, atadığı, Adalet Bakanlığı'nın sorumlu olduğu savcılardır bu savcılar. Şimdi söz konusu AKP'nin kendi çıkarları olunca bu savcılar değişmeye başladı. Özellikle dikkat edin KCK davalarında görev alan hakim ve savcılarda bir değişiklik yapılmadı. AKP yine kendi çıkarına yarayacak düzenlemeler yaparak yargıya müdahale ediyor. Bu iki açıdan sıkıntılıdır, bu düzenlemeler ile ortaya bağımsız bir yargı anlayışı çıkmıyor, Siyasetin müdahale ettiği ve siyasi vesayetin gölgesinde bir yargı anlayışı halen devam ediyor. İkinci sakıncası şudur. Bunlar paralel yargı ise, sakıncalı hakim ve savcı ise başka mahkemelere gidence başkalarının canı yanmayacak mı? Bir tek sizin oğlunuz mu kıymetli. Bu savcılar paralel savcı ise elinizdeki bilgileri, belgelere dosya hazırlayarak açıklayıp gereğini yapın. Görevden alın. Niye başka mahkemeye gönderiyorsunuz, başka yerde paralel olmuyor mu bunlar'Görev yerini değiştirmek ile polislerin savcıların bu işi kurtarmış mı oluyorsunuz. Hayır, Bilal Erdoğan'ı kurtarmış oluyorsunuz başka bir şeyi de kurtarmış olmuyorsunuz" dedi.