Ders Kitabı Yazarlık Bilgilendirme Toplantısı"

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, müfredat ve ders kitapları konusunun dinamik bir süreç olduğunu, sürekli değişen ve gelişen dünyada ihtiyaca göre, müfredatta ve ders kitaplarında gerekli revizyonları yapacaklarını belirtti.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ders kitabı yazarlık bilgilendirme toplantısının açılışında konuşan Tekin, askıya çıkarılan yeni müfredat programına ilişkin kötü niyetli çevrelerce yapıcı olmayan eleştiriler yapıldığını ifade etti.

Bu eleştirilerin yüzde 99'unun iyi niyetten ve herhangi bir katkı sunmaktan uzak olduğunu dile getiren Tekin, yapılan eleştirilerin yüzde birinin de bu çevrelerin kendi çıkarları doğrultusunda müfredat programlarını manipüle etme çabalarından oluştuğunu söyledi. Tekin, yıkıcı eleştirileri dikkate almadan çalıştıklarını belirtti.

Ders kitabı yazarlarına seslenen Tekin, "Eğer bu iyi niyetli olmayan çevrelerin eleştirilerine göre hareket etseydik eğitim alanında yapılan hiçbir başarıdan söz edemezdik. Dolayısıyla ders kitabı yazımında bu çevrelerin, internet sitelerinin eleştirilerini değil, Bakanlığımızın görüşlerini dikkate almanızı istiyorum. Sorulması gereken konuları bakanlığımıza sorun." açıklamasında bulundu.

Tekin, 2013 yılında 18 milyon öğrenciye yaklaşık 300 milyon liralık ücretsiz ders kitabı dağıttıklarını bildirdi.

"FETÖ'nün rantını kestik"

FETÖ'ye ait yayınların geçmişte 38 bandrol aldıklarını ve bununla yaklaşık 800 milyon liralık rant elde ettiklerine işaret eden Tekin, ancak FETÖ'nün bu rantını kestiklerini bildirdi.

Tekin, FETÖ'nün, elde ettiği rantı almaya devam etmek için Milli Eğitim Bakanlığının ders kitaplarına yönelik sürekli bir karalama kampanyası yürüttüğünü, ders kitapları üzerindeki FETÖ'nün bu vesayetini yok ettiklerini kaydetti.

Ders kitaplarının Milli Eğitim'in öğretmenleri tarafından yazıldığını vurgulayan Tekin, "Müfredat ve ders kitapları konusu dinamik bir süreçtir. Sürekli değişen ve gelişen bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla ihtiyaca göre gerek müfredatta gerekse ders kitaplarında gerekli revizyonları yapacağız." ifadesini kullandı. Tekin, ders kitabı yazarlarının, sürecin her adımında özenli ve sistemin bütününü tamamlayan bir çalışma içinde olmaları gerektiğini vurguladı.

-"Bir ders kitabı, sadece bir sınıfa değil, bir geleceğe hitap eden öğretmendir"

Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu ise ders kitabı yazımının çok kolay bir süreç olmadığını, eğitim sistemi içinde düşünüldüğünde ders kitaplarının günümüze kadar bir ekonomik nesne olarak tanımlandığını belirtti.

Devlet kitaplarının görsel açıdan bazı eksiklikleri olsa bile netlik açısından özel yayınevlerinden çok daha iyi olduğuna işaret eden Gençoğlu, "Bu tespiti, öğretmenlerden gelen dönütlerden anlıyoruz. Bunu görsel olarak da tamamlarsak, bu çalışma önemli bir revizyon çalışması olacaktır." ifadesini kullandı.

Gençoğlu, 15 Temmuz sürecinden sonra ders kitapları bakımından yazarların ve kitapların önemli bir kısmının şu an sistemin dışında kaldığını vurgulayarak, "Bu ihanet sürecinin zarar verdiği en önemli alanlardan biri ders kitapları ve müfredat olmuştur. 15 Temmuz aynı zamanda bu ihanet şebekesinin tasfiye edilmesi için bir fırsat olmuştur. Dolayısıyla yeni bir bakış açısıyla yeni bir çerçeveyle bu sürece dikkat etmek gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

Ders kitapları yazım sürecinin stratejik olduğunu dile getiren Gençoğlu, "Bu kitaplarda kullanılacak alıntılar ve gösterilecek kişiler, Türkiye açısından doğru kabul edilmiş, öğrencinin önüne sunulmuş bir ilkeler ve değerler bütünü olarak kabul edilen kişilerdir. Bu alıntıları bir kazanımın doğrudan tamamlanması olarak görmemek gerekir. Bunlar, çocuklarımızın zihnine, geleceğine, bilincine işaret ettiğimiz gerçekler olarak değerlendirilmelidir. Yazar seçiminde gösterilecek hassasiyet çok daha fazla olmalıdır. Bir ders kitabı bir sınıfa değil, bir sisteme, bir kitleye bir geleceğe hitap eden öğretmendir." sözlerini kullandı.