"Destekleyici bir ebeveyn olun"

Yoğun geçen 2018-2019 eğitim öğretim yılı sona erdi. Öğrenci ve ailelerinin karne heyecanı yaşadığı bu günlerde Psikolog Nergis Öksüz, ebeveynlerin çocuklarının karne notlarına yaklaşımına ve yaz tatilinin doğru programlanmasına dair bilgilendirme yaptı.

Karne sürecinin her çocuğun özelinde, farklı anlamları ve önemi olduğundan, hassasiyetle aşılması gerektiğini ifade eden Psikolog Nergis Öksüz, karnenin çocuğun akademik performansını gösteren bir analiz olarak görülmesinin daha sağlıklı olduğunu ifade etti.

Karnenin, çocuğun, okulla ilgili ilişkisine dair bir fikir verdiğini ancak çocuğun tümüne dair bir bilgi vermediğini hatırlatan Öksüz, "Öğrenci vasfıyla, çocuğun tümden insanlığını ölçmeye çalışmak, çocuğu tanıma konusunda yetişkinlerin yaptığı büyük bir hata olarak, çocukların yaşamına kazınıyor. Bir başkasının başarısıyla kendi başarısı karşılaştırılan çocuk, bundan hiçbir zaman olumlu faydalanmıyor. Kıskançlık, aşağılık veya boş vermişlik gibi durumlar gelişmesine sebep olan karşılaştırmanın, hiçbir halükarda yapılmaması gerekiyor. Öğrenciliğinde olumsuzluk veya farklılık düşünülen çocuğun, karnesini bir tespit aracı olarak görmek, olası sorunları çözebilmek için fırsat verecektir. Bu sebepten, karneye takdir aracı olarak ödüllendirme, memnuniyetsizlik sebebiyle cezalandırma gibi yaklaşımlar yerine, çocuğun akademik performansını gösteren bir analiz olarak görülmesi, çok daha sağlıklı olacaktır. Her çocuk, kendine özgü bilgiler taşır, sonucundan çok, neden başaramadığına odaklanan bir ebeveynlik, her zaman daha destekleyici bir ebeveynliktir" ifadelerini kullandı.

"AİLENİN SOSYAL KÜLTÜREL VE AHLAKİ SEVİYESİ ÇOCUĞUN GELİŞİMİNİ ETKİLER"

"Her çocuğun psikobiyososyal gelişimi aynı olmadığından, standardize sistemde, aldığı eğitimi vermesi gereken başarıya eşitlemesi zorlaşıyor" diyen Öksüz, çocuğun içinde doğup büyüdüğü ailenin sosyal, kültürel, ahlaki ve entelektüel seviyesi, doğru ve dolaylı açılardan çocuğun gelişimini olumlu veya olumsuz derecede etkilediğini de ifade etti.

Öksüz şöyle devam etti: "Bazı çocuklar ebeveynine anlamadığı yerleri sorabilirken, bazı çocukların eğitim desteği alabileceği yetişkin olmadığı için, performansı etkilenebiliyor. Ailede yaşanan aktüel olaylar, anne baba geçimsizliği, hastalık, vefat gibi yaşamsal durumlar da, o ailenin üyesi olarak, çocuğun öğrenciliğini etkiliyor. Bunun dışında, çocuğun kendi özelinde, biyolojik ve psikolojik gelişimi, yaşıtlarıyla arasında belirgin farklara sebep olabiliyor. Eğitim alan her öğrenci için, farkındalığı yüksek olan yetişkinin tespitiyle düzelebilecek veya düzenlenebilecek birçok sorun, çocuğun kendi farklılığını çözmesi mümkün olmadığı durumlarda, çocuğun handikapı olabiliyor. Yaşıtlarından beklenen akademik zekâda farklılık ve performansa eşlik edebilecek sağlıksal sorunlar, eğitimde başarıyı ciddi derecede etkiliyor."

"ÇOCUĞUNUZUN KARŞISINDA DEĞİL, YANINDA OLUN"

Yaz tatilinin verimli olabilmesi için ailelerin neler yapması gerektiğini de belirten Öksüz, sözlerini şöyle noktaladı: "Denetimsizlik ve serbestlik, özellikle çalışan ebeveynlerin çocukları için büyük risk taşıyor. Öz denetimi tam gelişmemiş yaşlarda, çocuğun kendini yönetmesini beklemek yanlış olduğu kadar, dıştan hamlelerle doğru istikamette olmasını sağlamak, eşit derecede riskli görünüyor. Bu sebepten, çocuğun yaşamına olumsuz etkileri olabilecek davranışlara dönük, çocukla uzlaşılmış, doğruyu bulmasına yardımcı olunabilen bir ebeveynlik sistemi, yaz tatilinde iyice dinlenmiş, bir sonraki eğitim senesine hazırlanmış küçük bireyler için, yardımcı olacaktır. Unutulmamalıdır ki, çocukluk, doğru ile yanlışın süzgecinde, ibresi doğruya verilen bir gelişim evresidir. Çocuğun karşısında değil, yanında olmak, doğru gelişmesine yardımcı olacaktır."