Dha İstanbul Bülteni - 3

1- REİNA'YA TERÖR SALDIRISI: 8 KİŞİ GÖZALTINDA

Haber: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

Reina'ya yılbaşı gecesi düzenlenen terör saldırıyla ilgili olarak 8 kişi gözaltına alındı.

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri yaptıkları çalışmalarda yılbaşı gecesi gerçekleşen terör saldırısıyla ilgili olabileceğini değerlendirdiği 8 kişiyi gözaltına aldı. Polis ekiplerinin olayla ilgili çalışmaları devam ediyor.

====================

(ÖZEL)

2- KATLİAM ÖNCESİ REİNA'NIN SAYFASINA BUNLARI YAZDI, SONRA SIR OLDU...

KİM BU 'WOO GEORGE'

Reina'nın yeni yıl mesajlarına ayırdığı sayfasına katliamdan kısa süre önce aynı kullanıcı tarafından "Sizi istiyorummm" ve "Dövüşe 5 kalaa" şeklinde 2 mesaj yazıldı.

Esrarengiz mesajların yazılmasından sadece saatler önce açılan şüpheli hesap artık yok, kapalı.

Ama aynı isim ve fotoğrafla açılan bir başka hesaba hala ulaşılıyor. Bu hesabın kapağında ise "Tiger's of İslam" yazılı, ellerinde silahlar olan üniformalı ve sakallı militanların yer aldığı bir fotoğraf var. Profil fotoğrafında ise yine aynı yüz ; Saçları kazılı, dilini çıkartakrak ekrana bakan alaycı yüz..

Haber: Gökhan DANACI - İstanbul DHA

Katliamın gerçekleştiği gece, Reina'nın yeni yıl mesajının paylaşıldığı sayfaya yazılan, hem de saldırıdan bir kaç saat önce yazılan 2 mesaj oldukça dikkat çekiciydi. Mesajların içeriği kadar, mesaj sahibinin profili, bu profilde katliamdan sonra yapılan değişiklikler dikkatli gözlerden kaçmadı. 'Woo George' ismini kullanan kişi art arda 2 mesaj paylaştı. Paylaşımın yapıldığı dakikalar yeni yılın ilk dakikalarıydı ve saldırgan henüz ortaya çıkmamıştı. O paylaşımınların ilkinde "Sizi istiyorummm" diye yazdı kullanıcı. Yeni yıl mesajlarına ayrılan sayfadaki en sıradaşı paylaşımdı. Aynı kullanıcı ikinci paylaşımını da hemen sonrasında yaptı. Bu kez ""Dövüşe 5 kalaa" diye yazdı.

MESAJLAR KATLİAMDAN SONRA "ANLAMLI" BULUNDU

O dakikalarda Reina'nın sayfasını kullananların dikkati çekmeyen mesajlar, katliamın gerçekleşmesinden sonra hem mevcut kullanıcıların hem de başsağlığı paylaşımı için sayfaya girenler tarafından "anlamlı" ve çok şüpheli bulundu.

DİL ÇIKARTAN ALAYCI YÜZ IYLA

Dil çıkartan, alaycı bir yüzün profil fotoğrafı olarak seçildiği hesabın ayrıntıları ve hareketliliğine bakıldığında ortaya çok daha şüpheli bir durum çıktı. Açılış zamanına bakıldığında sırf bu paylaşımların yapılması için açıldığı anlaşılan hesap kısa süre sonra da silindi.

Ancak tuhaflık bununla sınırla kalmadı.

AYNI İSİMLE BAŞKA HESAPTA SİLAHLI, ÜNFORMALI MİLİTANLAR

Silinen hesapta kullanılan fotoğraf ve aynı isimle açılan bir başka hesap daha var platformda. Kapak fotoğrafında üniformalı, hepsi sakallı ve silahlı kişilerin olduğu bu hesaptaki fotoğraf ve kullanıcı adı aynı. Fotoğrafın üstünde "Tigers of İslam" (İslamın Kaplanları) yazıyor.

PAYLAŞIMI YAPANLAR ÖNCEDEN BİLİYOR MUYDU ?

Bütün bunlar Reina katliamıyla ilgili olarak koskoca bir soruyu ortaya koyuyor; Bu iki hesabı kullanan kişi ya da kişiler katliamı, planlamasını, nasıl ve ne zaman yapılacağını çok önceden biliyor muydu ? Paylaşımlar bu yüzden mi yapıldı ?

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Reina'nın paylaştığı mesaj altına yazılan iki mesaj (1 ocak saat 5 sıralarında çekilen ekran alıntısı)

-Aynı profil fotoğrafı ve kullanıcı adıyla açılan hesap

02.01.2017 - 13.19 Haber Kodu : 170102066

=================================

3- REİNA'NIN SAHİBİ KOÇARSLAN: BİZİM İŞLETMEMİZE DOĞRUDAN GELEN TEHDİT YOK

Reina'nın sahibi Mehmet Koçarslan,

"Bizim işletmemize doğrudan gelen tehdit yok. Doğrudan gelen bir istihbarat da yok. Açık istihbarat ve genel tehdit"

"Bugüne kadar hayatımda görmüş olmadığım olağanüstü tedbirler vardı"

"Şu olağanüstü terör şartlarında mutlaka kapıdaki güvenliklerin silahı olması gerekir. Güvenlik şirketi direk bize bağlı değil. Güvenlik şirketlerinin bunu dile getirip devlet yetkililerinin, meclisin eğer kanunda bir eksiklik varsa düzenlemesi gerekir"

Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İstanbul DHA

Ortaköy'deki terör saldırısında hayatını kaybeden Güvenlik Amiri Fatih Çakmak'ın cenaze töreni Bağcılar Yavuz Selim Cami'nde düzenlendi. Saldırının gerçekleştirildiği Reina'nın sahibi Mehmet Koçarslan basının sorularını yanıtladı.

Koçarslan, "İstihbarat değil, açık istihbarattı. Benim medya takipten okuduğum şeylerdi. Emniyetten bir bilgi yok. Emniyetin almış olduğu 17 Aralık'tan beri, o bölgede Bebek-Ortaköy arası almış olduğu; bugüne kadar hayatımda görmüş olmadığım olağanüstü tedbirler vardı. Açık istihbarattan medyadan, medya takipten okuduğum şeyle olağanüstü güvenlik tedbirlerini birleştirdiğimiz zaman söyleyecek pek fazla bir şey yok" dedi.

"KAPIDAKİ GÜVENLİKLERİN SİLAHI OLMASI GEREKİR"

Yasada güvenlik görevlilerinin silah taşımaması ile ilgili bir soruya Koçarslan şu yanıtı verdi; "Yasal düzenlemeye gidilmesi lazım diye düşünüyorum. Konserler, spor müsabakaları… Herhalde içeriyi kastediyorlar. Orada bir ayrım yapılıp yasada açık hale getirilmesi lazım. İçeride doğrudur; mantığı açısından silah bulunmaması ama kapıda mutlaka düzenleme yapılması lazım. Hele şu olağanüstü terör şartlarında mutlaka kapıdaki güvenliklerin silahı olması gerekir. Güvenlik şirketi direk bize bağlı değil. Güvenlik şirketlerinin bunu dile getirip devlet yetkililerinin, meclisin eğer kanunda bir eksiklik varsa düzenlemesi gerekir. Mutlaka silah olması gerekir"

"İBLİS DİYEBİLECEĞİM, TERÖRİST BİLE DİYEMEYECEĞİM VARLIK.."

Koçarslan, "Bütün bu açık istihbarata rağmen, olağanüstü güvenlik tedbirlerine rağmen buraya nasıl ulaştı; İblis diyebileceğim, terörist dahi diyemeyeceğim varlık yaratık nasıl ulaştı bilmiyorum. Diyanet işleri başkanımızın duyguları neyse benim de o. Birlikte aşacağız. Beraber aşacağız" diye konuştu.

"İŞLETMEMİZE DOĞRUDAN GELEN TEHDİT YOK"

'Herhangi bir tehdit aldınız mı' sorusuna ise Koçarslan, "Hayır. Bizim işletmemize doğrudan gelen tehdit yok. Doğrudan gelen bir istihbarat da yok. Açık istihbarat ve genel tehdit . Genel şeyler... " şeklinde cevap verdi.

Görüntü Dökümü:

--------------

Koçarslan'ınaçıklaması

===============================

4- KATLİAMDAN YARALI KURTULAN TURİSTLER ÜLKELERİNE DÖNÜYOR

ABD'li Raak: Çok güzel bir ülke burası. Size böyle bir şeyin olması çok yazık. Çok üzücü. Herkese en iyi dileklerimi iletiyorum. Çok iyi insanlarla tanıştım

Murat ÇAKIR - Faik KAPTAN, İstanbulDHA

Reina'da gerçekleşen terör saldırısının ardından yaralılar da ülkelerine dönüyor. Katliamdan yaralı olarak kurtulan ABD vatandaşı William Jacob Raak da bugün British Airways'in tarifeli seferiyle Londra aktarmalı olarak ülkesine döndü. Atatürk Havalimanı'na sedyeyle gelen Raak'ın bacağından yaralandığı öğrenilirken bir başka kurşunun ise cep telefonuna isabet ettiği öğrenildi. Raak sağlık görevlileri eşliğinde Atatürk Havalimanı'na sedyeyle gelirken basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

BÜYÜK BİR TRAJEDİYDİ. KULÜBÜN İÇİNDE NE OLDUĞU KONUSUNDA KONUŞMAK İSTEMİYORUM.

Raak, Türkiye'ye tekrar gelmeyi istediğini söylerken saldırıda yaşadıklarını anlatmak istemedi. Raak, " Büyük bir trajediydi. Kulübün içinde ne olduğu konusunda konuşmak istemiyorum. Çok güzel bir ülke burası. Size böyle bir şeyin olması çok yazık. Buradaki herkes için de böyle düşünüyorum. Çok üzücü. Herkese en iyi dileklerimi iletiyorum. Çok iyi insanlarla tanıştım. 9 kişiydik. 7 kişi yaralandı.Tekrar gelmeyi isterim biraz daha güvenli olduğunda. Çok güzel bir ülke insanlar da iyi. Bu talihsizlik için üzgünüm. Çok iyi adamlarla tanıştım bu adam sürekli yanımdaydı. Four Seasons Oteli benimle sürekli ilgilendi " dedi. Raak basın mensuplarını selamlayarak pasaport bankosundan geçti.

Görüntü Dökümü:

---------------

-Sedye üzerinde Raak ve sağlık görevlileri

-Raak'ın tekerlekli sandalyeye geçmesi ve bacağından görüntü

-Raak'ın konuşması ve gidişi

-Pasaport bankosunda basın mensuplarına poz vermesi, el sallaması

-Raak'in gidişi

-detaylar

02.01.2017 - 13.13 Haber Kodu : 170102064

===========================

5- REİNA KATLİAMININ YABANCI UYRUKLU KURBANLARI ÜLKELERİNE GÖNDERİLİYOR

Haber/ Kamera: Sinan BİLGİLİ, İstanbul DHA

Reina'daki terör saldırısında hayatını kaybedenlerin Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi işlemleri tamamlandı. Saldırıda hayatını kaybeden yabancı uyruklular da ülkelerine gönderilmeye başlandı. Onlardan 2' sinin cenazesi yakınları tarafından alınarak Atatürk Havalimanı'na götürüldü.

Görüntü Dökümü:

-------------

-Cenaze araçlarının çıkışı

-Detaylar

02.01.2017 - 13.22 Haber Kodu : 170102067_

=========================

6- VALİLİĞİ İŞGALE GİDEN DARBECİ ASKERLERE YÖNELİK İDDİANAME KABUL EDİLDİ

İstanbul Valiliği'ne işgal girişiminde bulunan 12'si tutuklu 90 asker hakkında açılan dava mahkeme tarafından kabul edildi. Duruşmalar Mart ayında Silivri Cezaevi'nde görülecek.

Haber: Ümit TÜRK İstanbul/ DHA

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi gecesi İstanbul Valiliği'ne işgal girişiminde bulunan 12'si tutuklu 90 asker hakkında hazırlanan iddianame 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

3'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Gökhan Yolasığmaz tarafından, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi İstanbul Valiliği'ne işgal girişiminde bulunan 12'si tutuklu, 14 rütbeli olmak üzere 90 asker hakkında iddianame düzenlenmişti. İddianamede, şüphelilerin tamamı için, "Anayasayı ihlal", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti. İddianamede ayrıca bir kısım şüpheliler için ise "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

DURUŞMALAR SİLİVRİ'DE...

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti. Tensip kararında tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, ilk duruşmaların 13,14,15 ve 16 Mart tarihlerinde Silivri Cezaevi'nde görülmesine hükmetti.

======================================

7- FETÖ'NÜN DİŞLERİ ONDAN SORULUYORMUŞ

Fetullah Gülen'in özel diş doktoru olduğu, bu nedenle sürekli Amerika'ya gidip geldiği belirtilen İlker Baştan ile eşi ve ortağı olan doktor Esma Kuriş Baştan hakkında 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Haber: Ümit TÜRK, İstanbulDHA

Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan Fetullah Gülen'in "Özel diş doktoru" olduğu belirtilen Ali İlker Baştan ile eşi ve ortağı olan doktor Esma Kuriş Baştan hakkında, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.

KARI - KOCA HAKKINDAKİ SORUŞTURMA TAMAMLANDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Ekim ayında tutuklanan diş doktoru Ali İlker Baştan ile yine diş doktoru ve iş ortağı olan eşi Esma Kuriş Baştan hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı.

"GÜLEN İÇİN SIK SIK AMERİKA'YA GİTTİ"

İddianamede, şüpheli Ali İlker Baştan'ın İstanbul Çengelköy'de bulunan Özel Vizyonnet Diş Kliniği'nin sahibi olduğu, eşi Esmar Kuriş Baştan'ın da buranın ortağı doktor olarak çalıştığı belirtildi. Kliniğin örgüt lehine faaliyetlerde bulunmak amacıyla kullanıldığı öne sürülen iddianamede, şüpheli Ali İlker Baştan'ın örgütün ele başısı Fetullah Gülen'in özel diş doktoru olduğu ve sürekli Amerika'ya gittiği kaydedildi.

15'ER YILA KADAR HAPİS TALEP EDİLDİ

Savcılık her iki şüpheli hakkında, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7.5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep etti. İddianame İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Şüpheli Esma Kuriş Baştan'ın tahliyesine karar veren mahkeme, duruşmanın 16 Şubat'ta İstanbul Adalet Sarayı'nda yapılmasına hükmetti.

OLAYIN GEÇMİŞİ

FETÖ'ye yakınlığı ile bilinen Basketbolcu Enes Kanter, FETÖ şüphelisi eski savcılar Zekeri Öz ve Celal Kara ile birlikte Çengelköy'de Boğaz'a karşı çektirdiği bir fotoğrafı kendi sosyal medya hesabından paylaşmıştı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından polis yaptığı araştırmada fotoğrafın çekildiği yerin Ali İlker Baştan'ın Üsküdar Çengelköy'deki diş kliniği olduğunu tespit etmişti. Baştan'ın sık sık ABD'ye giderek örgütün elebaşısı Fetullah Gülen'i tedavi ettiği, Üsküdar'daki kliniğin ise FETÖ'nün üssü gibi kullanıldığı iddia edilmişti.

==============================

(YENİDEN)

8- TÜRKİYE DEMOKRASİ PLATFORMU ÜYELERİNDEN KARANFİLLİ ANMA

Haber-Kamera: Özgür EREN İSTANBUL

Türkiye Demokrasi Platformu üyesi bir grup, Ortaköy'deki Reina'da düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybedenleri anmak için eğlence mekanın önünde bir araya geldi. Ellerinde karanfiller bulunan grup üyeleri, basın mensuplarını açıklama yaptı.

Açıklamayı yapan Türkiye Demokrasi Platformu Başkanı Kezban Hatemi, "Demokratik sosyal, laik hukuk devleti bu tür ahlaksızca girişimlere hiç bir zaman ödün vermeyeceğiz. Bunu vurgulamak için hukukun üstünlüğüne sahip olmak için buradayız. Bizi asıl yaralayan ve üzen bu olaya rağmen hala twitter'dan, sosyal medyadan ahlaksızca paylaşımların devam etmesi" dedi.

"Türkiye Demokrasi Platformu olarak bu tür düşünce yapısını şiddetle kınıyoruz" diyen Hatemi, "Dolayısıyla burada yaşamını yitiren yabancıların ve Türklerin eğlence için bir araya geldikleri bu mekanda bu menfur cinayeti işleyenlere bir mesaj vermek istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bu tür mesajlarla ne yaşam tarzını ne laikliğini nede hukukun üstünlüğünden vazgeçecek değildir. PKK, DAEŞ ve bunun gibi terör örgütleri ne yaparsa yapsın hukuk ve demokrasi refleksler en onun önünde olacaktır. Bunları söylemek için buradayız. Medyanın çok büyük sorumluluğu vardır. Halkın dayanışması ile hareket ederse çok daha iyi sonuçlar alacağız. Kendinden müsellah kişilerin çıkarak İslam dini adına hiç alakasız, kendi siyasi düşünce yapısı ve söylemleri ile uyumlu olarak konuşmalarını şiddetler kınıyoruz. Ölen kardeşlerimize Allahtan rahmet, ailelerine sabırlar diliyoruz. Sembolik olarak buraya kendilerini anmak için geldik" diye konuştu.

Türkiye Demokrasi Platformu'nun ziyaretle ilgili yazılı açıklaması ise şöyle;

"İslam dini sevgi dinidir. Hiç kimsenin yaşam biçimini, inancını, etnik kimliğini sorgulamadan birlikte yaşamanın kurallarını vurgulayan bir dindir. Tarihinde ve kültüründe farklı milletleri birarada tutan, medeniyetlerin doğuşuna ilham veren bu topraklarda yaşayan Türkiye milleti olarak uzun zamandır ülkemizin varlığını, demokrasisini, laik düzenini, inanç ve yaşam farklılıklarını hedef alan teröre karşı bugün dünden daha güçlüyüz. Dünyanın her köşesinde gerçekleşen bu alçak saldırılara karşı tüm dünya ülkelerinin ve medya kuruluşlarının ortak hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye Demokrasi Platformu olarak bu kanlı eylemi şiddetle kınıyor, ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz."

Platform üyeleri saldırının olduğu eğlence merkezinin önüne karanfilleri bırakarak olay yerinden ayrıldı.

Görüntü Dökümü

------------

-Grup üyelerinden genel ve yakın detaylar

-Grup üyelerinin ellerindeki karanfillerden görüntü

-Kezban Hatemi'nin açıklaması

-Grubun ellerindeki karanfilleri Reina'nın önüne bırakması

-Genel ve yakın detaylar

02.01.2017 - 11.08 Haber Kodu : 170102030

============================

9- ASLI ERDOĞAN VE NECMİYE ALPAY'IN YURTDIŞI ÇIKIŞ YASAĞININ KALDIRILMASI TALEBİNE RET...

Haber: Özden ATİK/ İstanbul, DHA

Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi'nin yönetici ve yazarlarına yönelik aralarında yazar Aslı Erdoğan, dilbilimci-yazar Necmiye Alpay'ın da bulunduğu 9 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Mahkeme heyeti, bir önceki celse tahliye edilen sanıklar Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay'ın hakkındaki yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını talebini reddetti.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay, Bilir Kaya ve hakkında yakalama kararı bulunan sanık Bilge (Aykut) Contepe ile avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, tutuklu sanık İnan Kızılkaya'nın cezaevine yazı yazılmış olmasına rağmen hazır edilmediğini tutanağa geçirdi.

"GÖREVİM SEMBOLİKTİ, SUÇSUZUM"

Sanık Bilge Contepe, "Yeşilliler Partisi Genel Başkanlığı yapmış, çevre dostu, ekolojist, barışçıl bir insanım. 2000'li yıllarda Özgür Gündem Gazetesi'nden bir ekoloji sayfası hazırlama teklifi geldi. Haftada bir gün arka sayfayı ekoloji sayfası olarak hazırladık. Kimseden ücret almadım. Bu süreçte yayın danışma kurulu üyeliği teklifi alınca seve seve kabul ettim. Kurul olarak hiç toplantı yapmadık. Gazetede terör yöneticilerinin yazı yazdığı konusunda bilgili değilim. 5 yıl önce ekoloji sayfasının hazırlanmasına son verdim. Benim görevim sembolik bir görevdi. Suçsuzum ve burada bir suç gibi yargılanmayı protesto ediyorum" dedi.

BERAATİNİ TALEP ETTİ

Sanık Bilir Kaya ise gazetede 8 gün genel yayın yönetmenliği yaptığını belirterek "Suçlamayı kabul etmiyorum. İddianamede yer alan üç haberle ilgili sorumlu tutuluyorum ancak bu haberler açık kaynaklardan derlenen haberlerdir. Tüm bunlar anayasayla güvence altına alınan basın yayın faaliyeti kapsamında yapılan gazetecilik faaliyetidir. Gazetenin bütün süreçleri yasaldır ve savcılık denetimine tabidir. Beraatimi talep ederim" diye konuştu.

YURTDIŞI ÇIKIŞ YASAĞININ KALDIRILMASINI TALEP ETTİ

Sanık Aslı Erdoğan'ın avukatı Erdal Doğan, müvekkilinin yazar olması nedeniyle mesleki yaşamını sürdürebilmek için yurtdışından aldığı burslara gereksinimi olduğunu belirterek yurtdışı yasağının kaldırılmasını ve pasaport iptalinin değerlendirilmesini talep etti. Sanık Necmiye Alpay'ın avukatı da yurtdışı yasağının kaldırılmasını istedi. Yakalamalı sanık Ragıp Zarakolu'nun avukatı ise müvekkilinin 5 yıldır İsveç'te yaşadığını bu nedenle sanığın ifadesinin istinabe yoluyla alınmasını talep etti. Tutuklu sanık İnan Kızılkaya'nın avukatı ise müvekkilinin faaliyetinin tamamen gazetecilik olduğunu, örgütsel faaliyetle değerlendirilemeyeceğini belirterek müvekkilinin tahliyesini talep etti.

DURUŞMALARDAN VARESTE...

Mahkeme heyeti, sanık İnan Kızılkaya'nın gazetede yayımlanan yazı içerikleri, kuvvetli suç şüphesini gösterir deliler bulunması, bir kısım sanıkların kaçak olmaları sebebiyle sanığın da kaçabileceği şüphesini uyandırır olgular bulunmasını dikkate alarak tutukluluk halinin devamına karar verdi. İfadesi alınan sanık Bilge Contepe hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına, Contepe ile birlikte sanıklar Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay ve Bilir Kaya'nın duruşmalardan vareste tutulmalarına hükmetti. Sanık Ragıp Zarakolu için İsveç adli makamlarıyla gerekli yazışmaların yapılmasına karar veren heyet, Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay'ın yurtdışı çıkış yasaklarının kaldırılması talebini ise "yargılamanın geçirdiği safahat" gerekçesiyle reddetti.

Sanıklar Kemal Sancılı, Ragıp Zarakolu ve Filiz Koçali hakkındaki yakalama emirlerinin infazının beklenmesini kararlaştıran heyet, duruşmayı erteledi.

İDDİANAME...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Özgür Gündem gazetesi yöneticileri ve çalışanlarından Kemal Sancılı, Aslı Erdoğan, İnan Kızılkaya, Bilir Kaya, Ayşe Necmiye Alpay, Emire Eren Keskin, Filiz Koçali, Ragıp Zarakolu ve Bilge Aykut "şüpheli" sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, Aslı Erdoğan ve yazar Necmiye Alpay'ın da bulunduğu 4'ü tutuklu 9 şüphelinin, "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" ve "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 6,5 yıldan 17,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor. Sanıklardan Aslı Erdoğan ile Necmiye Alpay ve Bilir Kaya'nın 29 Aralık 2016'daki ilk duruşmada tahliyelerine karar verilmişti.