- İZMİR Kent Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Öge, erkeklerin prostat korkusunun geçmişte, aile büyüklerinin yaşadığı kötü deneyimlerden kaynaklandığını söyledi. 20 yıl önce, ağır ve büyük operasyon sayılan prostat ameliyatlarının yerini hastayı bir gün sonra taburcu edip, 4-5 günde normal yaşantısına döndüren yöntemlerin aldığını belirten Doç.Dr. Öge, dikkat edilmesi gerekenin geç kalınmaması olduğunu dile getirdi.
Üroloji Uzmanı Doç.Dr. Öge, erkeklerin korkulu rüyalarından prostat büyümesinin hastaların yaşam konforunu altüst ettiğini söyledi. Prostat büyümesi nedeniyle idrar yapmakta zorlananların gece- gündüz sık tuvalete taşınmak zorunda kaldığını, bunun kişileri çok huzursuz, mutsuz yaptığını söyledi. Doç.Dr. Öge, şöyle dedi:
"Bazı hastalarda idrar yapmak eziyetli oluyor, yanma, acı ile sık sık tuvalete kalkıyorlar. Hastalık ilerlediğinde zor idrar yapmanın yanında bir de idrar kaçırma problemini tecrübe etmeye başlıyorlar. Bu gerçekten çok sağlıksız ve konforsuz bir durum. Öncelikle iyi huylu büyüme ile kötü huylu büyümeyi yani kanseri ayırt etmek gerekiyor. Kanser için herhangi bir şikayet beklemeden 45 yaşını geçen erkekler her yıl düzenli olarak bir üroloji uzmanına başvurmalı. İyi huylu büyüme için özellikle kişiler idrar yapma ile ilgili sıkıntı yani sık idrar, rahat idrar yapamama, idrar tutmakta zorlanma, idrarda kanama gibi bulguları gördüklerinde yaşa bakmadan doktora gitmeli."
"MAKATTAN MUAYENE İTİCİ GELİYOR"
Doç.Dr. Öge, prostat muayenesinin makattan yapılması nedeniyle itici bulunduğunu ve bu nedenle erkeklerin doktora gitmek istemediğini söyledi. Prostat için parmakla muayenenin dışında başka bir yöntem olmadığını belirten Öge, 2Başka yolu yok. Kan tahlili ve ultrason gibi görüntüleme yöntemleri özellikle prostat kanserini ayırmakta yüzde yüz yardımcı değil, öyle olsaydı muayeneye gerek olmazdı. Ancak muayene ile tama yakın tanı koyma şansımız oluyor, bu muayene şart" dedi. Doç.Dr. Öge, prostat ameliyatı korkusu ile ilgili olarak da şunları söyledi:
"Erkeklerin prostat ameliyatlarından korkusunun altında geçmişin izleri var. 20 yıl öncesine kadar prostat ameliyatları özellikle çok ağır, ürkütücü, yeri geldiğinde ciddi ölüm oranlarına sebep olabilen büyük ve ağır ameliyatlardı. Ameliyatlar sonrasında kişilerin yaşadığı komplikasyonlar yüksek orandaydı. İdrar kaçırma, iktidarsızlık problemleri yaşadılar, bunlar sorun teşkil eden komplikasyonlardı. Bunlar, baba, amca, dedesinde bu ameliyatları tecrübe etmiş, eski teknolojiyle yıllar önce yapılan ameliyatları tecrübe etmiş erkeklerde yerleşmiş korkulardır. Erkeklerin kafasında 'Babamı götürdüm, ameliyat oldu ama 10 yıl bezle yaşadı' gibi korkular var. Ama teknoloji değişti, biz artık korkuya yer olmadığını söylüyor, bu oranları görmüyoruz. Prostat ameliyatlarının en sık görülen komplikasyonları özellikle eski teknolojide kan nakilleri gerektiren ciddi kanama problemleriydi. Yeni teknolojiyle özellikle lazer teknolojisiyle kanamayı hiç görmüyoruz. Ciddi kan sulandırıcı kullanan hastalarda bile bu ameliyatları yapabiliyoruz. Ameliyata bağlı ağrı görmüyoruz, çünkü lazer ameliyatları ağrısız ameliyatlardır. Normal hayata dönme süresi çok kısadır, bugün ameliyat ettiğimiz hastayı yarın taburcu edebiliyoruz ve 4-5 gün sonra hasta normal yaşantısına dönebiliyor. Daha önceden iktidarsızlık, idrar kaçırma gibi problemler oluyordu. Bunlar her ne kadar cerraha bağımlı oranlar olsa da artık inanılmaz derecede az oluyor."
"VURAN AYAKKABIYI GİYMEK ANLAMSIZ"
Doç.Dr. Öge, prostat ameliyatından kaçmanın ileride daha ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekerken, şu uyarı ve önerilerde bulundu:
"Bir ayakkabı vuruyorsa o ayakkabıyı giymenin anlamı yoktur, 1 sene giyersiniz, 1 sene ayağınızı vurur. Yani hayat kalitesini düşürmüş bir prostat tablosu yaşadığınız her süre sizin yanınıza zarar olarak kalacaktır. O hayatınızdan konfor çalmış, sosyal yaşantınızı bitirmiş olacaktır. Uykusuz geceler, idrar kaçırmalar, kişinin kendine güvenini kaybetmesi, sağlıksız bir yaşantı verecektir, birincisi bu. İkincisi; eğer doktora gitmemekte daha da üstelerse prostat bu defa sağlığından çalmaya başlar. Hastanın idrar kesesini bozar, daha ötede de böbreklerini bozar. ve hasta daha sonra geç kalmış bir ameliyat olduğu zaman mesanesini veya böbreklerini kaybetmiş hale gelir. O zaman dünyanın en güzel ameliyatları bile kişiye fayda vermez." - İzmir
Son Dakika › Güncel › Doç. Dr. Ömer Öge: Korkunun Prostata Faydası Yok - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?