Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 50'si tutuklu, 12'si firari 86 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesince 19 Ocak'ta verilen aranın ardından Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile yakınları hazır bulundu.
Celseye müdahil olarak Başbakanlık avukatları Halit Çokan, Gül Gülmez, Abdullah Yürük, Emre Arık, TBMM avukatı Ömer Burak Barış ile AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan'ın avukatı Hüseyin Coşkun katıldı. Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bazı vatandaşlar da duruşmayı izledi.
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında TCG Yavuz Fırkateyni'nde alıkonulan eski Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele müşteki olarak dinlenildi.
İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılan Kösele, 11 saat süren celsenin son bölümünde sanık ve avukatlarının sorularını yanıtladı.
"Komutanlar bana danışmadan gemi kaldıramazlar"
Avukat Numen Çetin'in, "müvekkili tutuklu sanık eski Güney Grup Görevi Komutanı tuğamiral Nazmi Ekici'nin, darbeyi destekler bir emri olup olmadığını" sorması üzerine Kösele, "Darbe girişimi öncesinde terör saldırısı ihbarları alınıyordu ama hiçbirinde gemilerin kalkması emrini vermedim. Dalış timlerini görevlendirerek denizden gelecek tehditlere karşı koymaları ve emniyeti sağlamaları emrini verdim. TÜPRAŞ'ta yangın çıktı, gemilerin kaldırılması emrini vermedim. Dolayısıyla görev grubu komutanları bana danışmadan gemi kaldıramazlar. Eğer bunu yapıyorlarsa amaçları farklıdır." yanıtını verdi.
Kösele, sanık avukatı Burak Yabacı'nın, "Sizin gemide olduğunuzdan bihaber olan personel çok fazla. İddianamede ise genelleme yaparak tüm personelin bahriye geleneğine aykırı hareket ettiği belirtiliyor. Sizin gemide olduğunuzdan haberi olmayıp, komutanının sergilediği tutum nedeniyle tutuklu olan askerler var. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusunu ise şöyle cevapladı:
"Orada olduğumu bilmeyen personelin suçlanmasına vicdanım el vermiyor. Gemi personeli, gemi komutanının emrine uymak mecburiyetindedir. Gemi personeli komutanın emrini sorgulayamaz, geminin çalışma sistemi budur. Gemi komutanının emirlerini sorgulayan personelin o gemide yeri yoktur."
Avukat Çiğdem Eren, Kösele'ye, müvekkili tutuklu sanık eski Donanma Komutanlıgˆı Harekat Bas¸kanı kurmay albay Mustafa Bardakçı'nın nasıl bir subay olduğunu sordu. Bunun üzerine Kösele, şunları kaydetti:
"Benim takdirim ile Donanma Harekat Başkanlığına atanmış bir subaydır. 15 Temmuz'da sözde sıkıyönetim mesajını ilk görenlerden biridir. Mesajda beklenmedik görev değişiklikleri var. Donanma komutanı size o mesaja itibar etmemenizi söylüyor. Benim kendisinden beklentim, 02.30'dan sonra kollarını sıvayarak gemilerin hepsine tek tek ulaşmasıydı. Eğer Bardakçı 'O benim görevim değil' diyorsa kendisi hakkındaki kanaatim olumsuzdur. Ben bile gemi komutanlarına ulaşmaya çalışıyorum, Bardakçı ise makam odasına geçmiş 'Benim görevim değil' diyorsa kanaatim olumsuzdur."
"Gemi komutanı derdest edilseydi gemide isyan çıkabilirdi"
Bir sanık avukatının, "Ben gemide derdest edildim. Gemiye müdahale edin." diyerek birileriyle konuştunuz mu sorusunu ise Kösele, "Bu konuda kimseye emir vermedim. Beni derdest eden gemi komutanı Sezayi Özgür Öztürk geminin sahibidir. Gemi komutanını, ben veya yanımdaki emir ve koruma astsubayları etkisiz hale getirebilirdi ancak gemi komutanının derdest edilmesi gemide isyan çıkmasına neden olurdu. Gemi komutanı ile benim emirlerime uyması konusunda defalarca konuştum, ikna etmeye çalıştım." ifadeleriyle yanıtladı.
Müşteki Kösele, Donanma Komutanlığında irtibat halinde olduğu subaylara, Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'in derdest edilmesini emrettiğini belirterek, "Gerekirse silah kullanın dedim ama beklenmedik olaylar yaşanmasından endişe duyduklarını söylediler. Gölcük Başsavcısı, 'Kan dökülmesin, bekleyin' demiş." diye konuştu.
İmren'in emir astsubayı İsmet Coşkun'un, "Şimdiye kadar dış görevde koruma ve emir astsubaylarınızı yanınızda götürmemiştiniz ama darbe girişimi günü İstanbul'a giderken yanınızda geldiler. Bunun nedenini açıklar mısınız?" sorusuna Kösele, şu cevabı verdi:
"Şimdiye kadar dışarı çıkarken hiçbir güvenlik tedbiri aldırmamıştım ama o gün Allah'ın hikmeti, koruma ve emir astsubaylarımı yanıma aldım. Onlar beni kahramanca korudular. Sizin ve birçoğunuzun yapmadığını yaptılar. Darbecilere direndiler, karşı koydular."
Veysel Kösele, gemilerin seyre kaldırılması emrinin alt rütbelilerce sorgulanamayacağını dile getirerek, "Ama sonraki faaliyetlerde gemilerin geri dönmesine çağrılarına uymayan, top atışı yapanlar darbenin içindedir." dedi.
Kösele'yi etkisiz hale getirerek kamaraya kapatan TCG Yavuz Komutanı Sezayi Özgür Öztürk, "Bulunduğunuz kamaraya isteseydim rahatlıkla girebilecek durumdaydım. Benim sizin kamaranıza girmek istediğimi nereden çıkardınız?" sorusuna Kösele, "Kimse kapının önünde iki el silah atışı yapıldıktan sonra bunu kabullenmemi beklemesin. Girseydiniz o zaman." karşılığını verdi.
"Kaçak bir amiralden emir aldınız"
Öztürk'ün, "Gemiye gelene kadar hiç emir verdiniz mi? Sizin sergilediğiniz tutum nedeniyle biz bu şekilde hareket ettik." demesi üzerine Kösele, "Yanlış yerden emir alıyorsanız, şaşırabilirsiniz. Kaçak bir amiralden emir alıyorsanız, sizin şaşırmanızı normal karşılıyorum. O gece en şanslı gemi TCG Yavuz gemisidir. Sözde sıkıyönetim mesajını alan ilk gemilerdendir. Dolayısıyla TCG Yavuz gemisi komutanının muhakeme yapma şansı vardı. Komutan saat 03.00'e kadar muhakemelerini daha iyi yapabilirdi. Televizyonlar açıktı, buradan haberleri izleyip ülkede neler olduğunu anlayabilirdi." ifadelerini kullandı.
Kösele, "Kamaranıza kadar size eşlik ettim. Bana emir verdiniz mi, darbeye ilişkin görüşlerinizi paylaştınız mı?" diyen Öztürk'e hitaben, "Verdiğim ilk emri Komodor Kerim Uça'ya ilettim. Size de emir verdim. 03.05'te 'Yanlış komutandan emir alıyorsunuz, personelinizi ikaz edin. Kaçak bir amiralden emir almak yerine benden emir alın' dedim. Daha ne istiyorsunuz ki? Hatta size yardımcı oldum, 'Açın televizyonu ülkedeki duruma bakın' dedim. Siz gittiniz darbeci Ayhan Bay'ın emirlerini dinlediniz." diye konuştu.
"Maksadın, gemilerin emniyete alınması olmadığı çok açık"
Öztürk'ün, "Gemiye bindikten sonra imzaladığınız ve göndermediğim mesajda darbe girişiminin yasa dışı olduğuna dair bir ifade yoktur. Bunun darbe karşıtı bir mesaj olduğunu nasıl anlaşılabilir?" sorusunu Kösele, "Hiçbir subay benim emrimi sorgulayamaz. Size düşen görev, bu mesajın çekilmesini sağlamaktır. Sergilediğiniz tutum kalkışmaya katılmaktır." ifadeleriyle yanıtladı.
Sezayi Özgür Öztürk'ün, sabah kendisine kahvaltı getirildiğini söylemesi üzerine Kösele, "Evet, kahvaltı getirildi fakat ben istemedim. Biz oradayken siz kahvaltı derdindeydiniz. Siz geminin köprü üstünde tostlarınızı yerken biz vatanı kurtarma derdindeydik." dedi
Eski TCG Salihreis Savaş Gemisi Komutanı deniz kurmay yarbay Arif Çırtlık, " TCG Kemalreis'ten yapılan atışın darbecilerin kararlılığını gösterme maksatlı olduğunu düşündüğünüzü söylediniz. Somut bir belge sunabilir misiniz?" sorusunu Kösele, şöyle yanıtladı:
"Kemalreis'in 16 Temmuz 2016 tarihli jurnal kayıtlarını okuyun. Burada kullandığınız mermiden, merminin çapının yetkinizi aştığınızı söylüyorum. Siz Kalamış'ın bin metre açığında top atışı icra ediyorsanız, bunun maksadının gemilerin emniyete alınması olmadığı çok açıktır.?"
Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli, suçlamayla ilgili olmayan ve tekrar edilen sorular sorarak, yargılamanın uzamasına neden oldukları gerekçesiyle sanıkları sürekli uyardı.
Kösele'nin anlatımı yaklaşık 11 saat sürdü.
Mahkemeye heyeti, eski Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım, eski Merkez Komutanlığı Koruma Birlik Komutanı Albay Uğur Çelikten ve eski Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele'nin emir astsubayı Yalçın Gül'ün müşteki sıfatıyla dinlenmesi için duruşmaya ara verdi.
Mahkeme ayrıca eski Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal'ın, müşteki olarak cuma günü dinlenilmesini, tahliye taleplerinin ise aynı gün değerlendirilmesini kararlaştırdı.
İddianameden
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "1" numaralı sanık olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığında görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve bir asker öğretmenin de aralarında olduğu 86 sanık bulunuyor.
İddianamede, Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası isteniyor.
Sanık askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığında görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, biri asker öğretmen ile Donanma Komutanlığında darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
İddianamede, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından sıkıyönetim direktifinde yapılan görevlendirmelerde, "tümamiral Sinan Azmi Tosun'un Kocaeli Sıkıyönetim Komutanı ve aynı zamanda Donanma Komutanı, tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'ın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı, tuğamiral Nazmi Ekici'nin Harp Filosu Komutanı, tuğamiral Ayhan Bay'ın Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı, tuğamiral Hayrettin İmren'in Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı olarak devamına, tümamiral Gürel Kaynak'ın Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı olarak devamına, tümamiral Hakan Üstem'in Sahil Güvenlik Komutanı olarak devamına" şeklinde görevlendirmelerin yapıldığına yer veriliyor.
Son Dakika › Güncel › Donanma Komutanlığındaki Darbe Girişimi Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?