"Biz Şebak'ız. IŞİD köylerimize bizi öldürmek için geldi. Her şeyimizi geride bırakarak kaçtık…" Bu sözlerin sahibi, geçen hafta IŞİD'den kaçarak, Irak Kürdistan Bölgesi'nin Başkenti Erbil'de boş bir inşaatta ailesiyle yaşayan Muhammed Ali'ye ait. Ali bu sözleriyle, Irak'taki Şii Şebak Kürtlerinin yaşadıklarını özetliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği Uluslararası Hukuk Danışmanı Erdoğan Kalkan'a göre, IŞİD'in saldırılarından dolayı son bir haftada 150 bin insan yerinden oldu. Sığınmacılar daha güvenlikli olarak gördükleri Irak Özerk Kürdistan Bölgesi'nin Zaho, Duhok ve Erbil gibi büyük kentlerine akın ediyor.
Son bir haftada Erbil'e Musul bölgesinden, binlerce sığınmacı geldi. Bunlar arasında yüzlerce Şebak Kürt Şii ile Türkmen Şii de bulunuyor. IŞİD'in köylerine saldırmasıyla kaçan Şebak ve Türkmenler, kent merkezindeki 100'lük yol olarak bilinen caddenin üzerindeki boş inşaatlarda yaşam mücadelesi veriyor.
Sadece dört katlı bir inşaatta 293 kişi yaşıyor. 52 ailenin yaşadığı bu inşaatta kalanların hepsi Musul'a bağlı Hamdaniye (Karakuş) İlçesi'ne bağlı köylerden kaçanlar.
Karton üzerinde yatıyorlar
İnşaatta çocuklar, yaşlılar, gençler, kadınlar hep birlikte yaşıyor. Her aile, inşaatın bir köşesini, çarşaf ve bez parçalarıyla ayırarak,'kendi odaları' haline getirmiş. Tuvalet, banyo, mutfak yok. Dışarıda su tankerleriyle ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar. Bulaşıkları su tankelerin önünde yıkıyorlar.
Yemek sıkıntılarının olmadığını söylüyorlar. Daha çok çevredeki vatandaşların yardımlarıyla sıcak hazır yemeklerin geldiğini dile getiriyorlar. Ama bu durumun ne kadar süreceğini bilmiyorlar. Yatak, battaniye, yorganları yok. Yere serdikleri, kilim, kartonların üzerinde yatıyorlar. Aralarında hasta, yaşlı, çocuk ve hatta küçük bebekler de var.ÖZETLE
Şii Şebak Kürtleri
Türkmen Şiiler
IŞİD tehdidinden kaçtılar
İnşaatlarda yaşam mücadelesi
Şebak Kürt ve Türkmen Şiiler inşaattakilerin koordinesi için aralarından bir sözcü seçmişler. 64 yaşındaki Muhammed Ali. Yapılan yardımların dağıtımını, ailelerin ihtiyaçlarının organizasyonunu yapıyor.
'IŞİD bizi öldürmeye geldi'
Karakuş İlçesi'ne bağlı Karakaşe Köyü'nden. Dokuz çocuğu var.
Kaldıkları inşaatta Al Jazeera Türk'e konuşan Muhammed Ali, IŞİD'in köyü işgal edeceği haberlerinin ardından duyulan silah sesleriyle birlikte gece yarısı diğer köylülerle birlikte bulabildikleri araçlarla kaçtıklarını söylüyor. Ali, yanlarına hiç bir şey almadan geldiklerini, canlarını zor kurtardıklarını belirtiyor. "Peşmerge bizim bölgede geri çekildiğinde biz de kaçtık" diyen Ali, "Şebak" oldukları için IŞİD'in kendilerini gördüğü yerde hemen öldürdüğünü söylüyor. Ali "IŞİD köylerimize bizi öldürmek için geldi" diyor.
'Maliki bize sahip çıkmadı'
Aynı köyden olan Yektan Akil, ölüm korkusuyla kaçtıklarını, her şeylerini geride bıraktıklarını söylüyor. Akil, Başbakan Maliki'yi kendilerini yalnız bırakmakla suçluyor:
"IŞİD silahlarıyla geldi. Irak hükümeti, Maliki bize yardım etmedi. Görüyorsunuz sahipsiziz. Kimse sahip çıkmadı. Canımızı zor kurdardık. Bir kova su bile alamadan yollara düştük."
Dört çocuk annesi 50 yaşındaki Feyza Denun Yunus da Irak Hükümeti'ne tepkili. Yunus "Maliki bize sahip çıkmadı. Buna mı hayat diyorsunuz? Darbeder olduk burada" diyor.
Emine Ali 60 yaşında. Yedi kız iki oğlu var. Torunlarıyla birlikte 22 kişilik bir aile olarak kaçmışlar. O, "IŞİD bizi yerimizden kovdu, tehcir etti. Malımız mülkümüz oralarda kaldı" diyor. Yunus Muhammed ise, kimsenin kendilerini korumadığını, silahları olmadığı için de kaçmak zorunda kaldıklarını dile getiriyor. Abdullah Adil ise kalbinden ameliyat olmuş. İzleri hala görülüyor. 65 yaşında. İlaçlarla yaşamaya çalışıyor. Havanın sıcaklığından yakınıyor ve "Nefes almakta bazen zorlanıyorum" diyerek hastalığını hatırlatıyor.
Türk hükümetine yardım çağrısı
Aynı inşaatta Türkmen Şiiler de kalıyor. Onlar da Hamdaniye'den IŞİD tehdidiyle kaçan sığınmacılar. Bu Türkmen ailelerden biri de Muhtar ailesi. Dört çocuk babası Fadıl Ahmet Muhtar, inşaatta yaşamanın zorluklarını anlatarak "Burada hiçbir şeyimiz yok. Yastık, battaniye, yatak yok. Burada kalmak, yaşamak zor. Bize bir okul, bir cami verseler çok güzel olur. O yerlerde yaşamak daha rahat olur" diyor.
Muhtar, Türk Hükümeti'nin kendilerine yardım etmesini istediğini belirterek, şunları ekliyor: "Yardım elini uzatsın. Şimdi çarşıya bile gidemiyoruz. Gitsek ne olacak ki. Paramız yok. Beş dinarımız bile yok."
Son Dakika › Güncel › Erbil'in Boş İnşaatlarında Yaşam Savaşı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?