Bolu'da, miras tartışması nedeniyle eylül ayında eşini bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla yargılanan sanık 17 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildi.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet B. (76), avukatı ve yakınları ile ölen Hüsniye B'nin ilk eşinden olan çocukları ve avukatları katıldı.
Duruşmada, söz alan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Sevilay Canpolat, cumhuriyet savcısının mütalaasına katılmadıklarını belirtti.
Savcının, sanığın cezalandırılmasında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması yönünde mütalaa verdiğini aktaran Canpolat, "Haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasını kabul etmiyoruz. Ayrıca, olayın kadına yönelik şiddet sonrasında yaşanan bir öldürme olduğu için takdiri indirim hükümlerinin de yapılmamasını talep ediyoruz." dedi.
Hüsniye B'nin ilk eşinden olan çocuklarının avukatı Sabri Erhendekçi de olayın 20'nin üzerinde bıçak darbesiyle gerçekleştiğini dile getirerek, "Sanığın beyanları dışında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir delil yoktur. Bu kapsamda haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasını ve yine takdiri indirim sebeplerinin de uygulanmamasını talep ediyoruz." diye konuştu.
Erhendekçi, kadına yönelik şiddetin artmaması ve toplumdaki infialin kalkması için mahkemeye de görev düştüğünü söyleyerek, bu ve benzeri olaylarda takdiri indirim yapılmamasını istediklerini kaydetti.
Sanık avukatı Sinan Barut ise müvekkilinin, karakoldan mahkeme aşamasına kadar geçen süredeki tüm beyanlarında eylemi nasıl gerçekleştirdiğini hatırlayamadığını söylediğini aktararak, "Sanık, maktulün kendisine saldırmasından sonra kendini kaybettiğini beyan etmektedir. İstikrarlı bir şekilde aynı savunmayı yapmıştır. Soruşturmanın ilk aşamasında sanığın içinde bulunduğu sağlık koşullarının araştırılmadığı kanaatindeyiz." ifadelerini kullandı.
Sanığın diyabet hastası olduğunu, Türk Ceza Kanunu'nun 34'üncü maddesinin gerekçelerinde bunun hafifletici sebep olarak görüldüğünü anlatan Barut, şöyle devam etti:
"Sanık, olayların gelişimi neticesinde kanaatimizce şeker hastalığı nedeniyle bir anda sinirlenerek şeker komasına girmiş ve istenmeyen olay meydana gelmiştir. Dosya kapsamında bu sebep araştırılmamıştır. Her ne kadar katılan taraf sanığın beyanları dışında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına dair delil bulunmadığını beyan etse de ceza yargılamasında esas olan sanığın savunması ve delillerdir. Savunmanın aksi ispatlanamıyor ise bu durumdan sanık yararlanacaktır."
Barut, sanığın 76 yaşında olduğu göz önünde bulundurularak hüküm ve tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Söz verilen Mehmet B, "Eşimi öldürmek değil, onu kurtarmak ya da korumak için hareket ettim." dedi.
Pişman olduğunu belirten Mehmet B, "Eşime tokat bile vurmamışım. Bu olay tamamen eşimin çocuklarının, eşime yaptıkları mal baskısı nedeniyle ortaya çıktı. Olay günü tapuda yaşanan olay nedeniyle eşim sinirli bir şekilde eve geldi. Böyle bir şey olacağını düşünsem zaten eve gitmezdim. Eşimi benden daha çok seven kimse yoktur. Aile içindeki mal paylaşımı ya da diğer anlaşmazlıkları her zaman geçiştirmeye çalıştım. Masum olduğumu düşünüyorum. Bu nedenle beraatimi, aksi halde tahliyemi talep ederim. Çok pişmanım." ifadelerini kullandı.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığı "resmi nikahlı eşini kasten öldürmek" suçundan 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
Son Dakika › Güncel › Eşini Öldüren Sanığa Hapis Cezası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?