Faslı müzisyenin Türkiye'de aldığı eğitim, sanatında yeni bir soluk oldu

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) burs programıyla Türkiye'de eğitim alan Faslı sanatçı Yusuf Lebib, Türk müziğini Arapça sözlerle harmanladığı yeni bir form oluşturdu.

Fas'ın Meknes kentinde doğan 33 yaşındaki besteci ve müzisyen Lebib, YTB'nin eğitim bursuyla bulunduğu Türkiye'de sanat hayatında profesyonelliğe adım attı.

Eğitim yıllarını ve sanat dünyasında attığı adımları AA muhabirine anlatan Lebib, 2003 başında Meknes'te müzik alanında eğitim veren Unşude Derneğinin faaliyetlerine katıldıktan sonra müziğe ilgisini keşfettiğini belirtti.

Ardından konservatuvarda ud eğitimi aldığını belirten Lebib, sanat hayatının Türkiye'ye gidişiyle değiştiğini söyledi.

Başlangıç noktası Türkiye oldu

"Liseden sonra Türkiye'de okumak için eğitim bursu kazandım. Sanatta profesyonel olarak başlangıç noktam orasıydı." diyen Lebib, Ankara Üniversitesine bağlı TÖMER'de Türkçe öğrendikten sonra Türk müziğini ve güzelliğini keşfettiğini dile getirdi.

Türkiye'nin sanata her alanda büyük önem verdiğini kaydeden Faslı genç, müziğin Türkçeyi daha hızlı öğrenmesine katkı sağladığını, şarkılar ve şiirlerle dili daha iyi öğrendiğini söyledi.

Türk ve Arap müziğinin harmanlandığı yeni bir form oluşturdu

Türkiye'de eğitim alırken kültürüyle de haşır neşir olan Lebib, bu kazanımını sanata taşımayı düşündüğünü anlattı.

Türk müziğini dinledikten sonra bu melodileri Arap şiirleri ve sözleriyle birleştirmeye karar veren Lebib, Türk müzisyenlerle birlikte yürüttükleri bu çalışmanın başarılı olduğunu ve hem dinleyici kitlesi hem de yapımcılardan beğeni topladığını ifade etti.

Bu çalışma Lebib'in Türkiye, Fas ve Avrupa'da düzenlenen birçok müzik festivaline katılmasına olanak sağladı.

Lebib, melodi ve ritimlerde farklı özellikler göstermesi nedeniyle Türk ve Arap müziğini mezcetmekte başlangıçta zorlandığını ancak sonra tüm zorlukların üstesinden geldiğini kaydetti.

"Türkiye'den çok şey öğrendim"

Türk müziğinin güzelliği ile klarnet ve üflemeli çalgılar gibi müzik aletlerinden çok etkilendiğini söyleyen Lebib, müzik sevgisinin kendisini Türk sanatını yakından öğrenmeye ittiğini belirtti.

Sanat alanında yeni şeyler üretebilmek için farklı kültürlerden beslenmek, yeni müzisyenler ile farklı müzikal renkleri dinlemek gerektiğine dikkati çeken Lebib, "İki rengi (Arap ve Türk müziği) harmanlamak özelde Fas genelde ise Arap müziğinde sıçrama yapmaya olanak tanıyor." dedi.

Profesyonel Türk müzisyenlerle çalışmanın da yeteneğini geliştirmesine katkıda bulunduğunu söyleyen genç sanatçı, Türk müzik aletleri ve teknikleri ile Fas ve Arap nağmelerini birleştirme konusunda onlarla irtibat halinde olduğunu aktardı.

Türk müzisyenler ve yapımcılar tarafından sürekli destek ve teşvik gördüğünü söyleyen Lebib, karşılıklı istifadenin hem Türk hem de Fas halkına olumlu yansıyacağını dile getirdi.

Lebib, "Kısa sürede zorlukların üstesinden gelerek büyük devletlerin arasına giren Türkiye'den çok şey öğrendim. Halkından da olumlu enerji aldım." diye konuştu.