Fetö Davasının Firarisi Adli Tıpçı Tutuklandı - Son Dakika
Güncel

Fetö Davasının Firarisi Adli Tıpçı Tutuklandı

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Adli Tıp Kurumu yapılanmasına yönelik, aralarında "ByLock" kullanıcılarının da bulunduğu 38'i tutuklu, 3'ü firari 52 sanık hakkında on beşer yıla kadar hapis talebiyle açılan davanın ikinci duruşmasına katılan firari sanık...

13.06.2017 15:29

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Adli Tıp Kurumu yapılanmasına yönelik, aralarında "ByLock" kullanıcılarının da bulunduğu 38'i tutuklu, 3'ü firari 52 sanık hakkında on beşer yıla kadar hapis talebiyle açılan davanın ikinci duruşmasına katılan firari sanık Mustafa Cihat Gül tutuklandı.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu 38 sanık ile tutuksuz 7 sanık hazır bulundu. Hakkında yakalama emri çıkarılan ve bugüne kadar yakalanmadığı için firari konumda bulunan sanıklardan eski adli tıp uzmanı Mustafa Cihat Gül de duruşmaya katıldı.

Sanık Gül, hakkında yakalama olması nedeniyle mahkeme heyeti tarafından kürsüye çağrılarak, savunma için süre isteyip istemediği soruldu. Sanık Gül, avukatıyla dün görüştüğünü hakkında yakalama kararı bulunduğunu bilmediğini öne sürerek, savunma yapmaya hazır olduğunu beyan etti. Gül savunmasında, "Hakkımdaki yakalama kararından haberim yoktu. Dün avukatım aracılığıyla haberim oldu. Ben de geldim. İddianameyi e-devlette görmüştüm." iddiasında bulundu.

Adli Tıp Kurumunda 2010 yılında göreve başladığını ve 4 yıl boyunca asistan olarak çalıştığını anlatan sanık Gül, daha sonra 3. İhtisas Dairesinde uzman olarak çalışmaya başladığını, 15 Temmuz'dan sonra açığa alındığını ve akabinde de gözaltına alındığı söyledi. Sanık Gül, herhangi bir örgüte üye olmadığını, kurum içerisinde de böyle bir yapılanmanın bulunmadığını öne sürerek, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ'ın "Senin hakkında bazı tanık ve gizli tanıkların beyanları bulunuyor. Bununla ilgili neler söyleyeceksin?" sorusu üzerine sanık Gül, bazı tanıkların kendisi tanımamasına rağmen ifade verdiğini, bir kısmının ise kendisini tanıdığını ancak kıskançlıktan veya kendilerini korumak amacıyla bu tür beyanlarda bulunduğu iddia etti.

"Telefon bozulunca bazı görüşmeler silinmiş"

Sanık Gül, kurum içinde jüriler tarafından yapılan sınavda 100 tam puan almasına ilişkin sorular üzerine, bunun kendi başarısı olduğunu, jürilerin dışarıdan geldiğini ve bu sınavlarda herhangi bir şaibenin bulunmadığını öne sürdü.

Üye hakimin "Gözaltına alındığında telefonuna el konulmuş. Bazı görüşme kayıtların silinmiş neden?" sorusuna sanık Gül, "Telefonum o tarihlerde bozuldu. Bu nedenle silinmiş olabilir." cevabını verdi. Üye hakim, "Telefon bozulmuş olsa tüm görüşme kayıtlarının silinmesi gerekir. Hatta silinmeyen kayıtların hepsinde darbe aleyhine beyanların var?" demesi üzerine sanık Gül, "Bilmiyorum. Belki mesajlaşma programının bir özelliğidir veya telefon tekrar çalışınca gelen mesajlardır." cevabını verdi.

Üye hakimin "Yakalama kararından nasıl haberin yok? İddianameyi görmüşsün orada yakalamalı olduğun görünüyor." sorusu üzerine sanık Gül, "E-devlete girdiğimde iddianameyi gördüm ama hakkımda yakalama kararı olduğunu bilmiyordum." savunmasını yaptı.

Sanığın savunmasının ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanık Gül'ün tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti de sanık hakkında verilen yakalama kararının kaldırılmasına, sanığa atılı suçun vasıf ve mahiyeti, sanık ve tanık beyanlarının tamamının alınmamış olması ve adli kontrol tedbirlerinin şu aşamada yetersiz oluşunu dikkate alarak, sanığın tutuklanmasına karar verdi.

Tutuklama kararının ardından sanık Gül, tutuklama işlemleri yapılmak üzere ilgili birimlere götürüldü. Bu işlemlerinin ardından duruşma, tutuklu sanıkların savunmalarıyla devam etti.

Mahkeme başkanı "Biz noter değiliz"

Tutuklu sanık Ahmet Akça da savunmasına gözaltında yaşadıklarını anlatarak başlamak istediğini belirterek, gözaltı süresince kötü muamele gördüğünü öne sürdü. Mahkeme Başkanı Dağ, sanığa gözaltı sürecine değil, hakkındaki suçlamalara ilişkin savunma yapması gerektiğini söyledi.

Sanık Akça'nın avukatı buna itiraz ederek, müvekkilinin işkence gördüğünü, bunu da mahkemede anlatması gerektiğini söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Dağ, "Bunun yeri mahkeme değil savcılıktır. Şikayetinizi oraya yaparsınız. 9 ay boyunca şikayet yaptınız mı? Siz bir hukukçusunuz bir dilekçe verdiniz mi? İşkence yapıldığına dair bir savcılığa başvurunuz oldu mu?" sorusuna sanık avukatı "Hayır ama müvekkilimi bu konuda dinlemeniz gerekir. Belki anlatacakları önemli olabilir." dedi.

Mahkeme Başkanı Dağ, "Hayır efendim. Bugüne kadar hiçbir başvurunuz olmamış, bir dilekçe bile verilmemiş ise bu konuda iyi niyetli olduğunu düşünemem. Neden şimdi? Mahkemenin konusu bu değil? Biz de noter değiliz." diyerek sanığı uyardı.

Bunun üzerine sanık Akça, savunmasına hakkındaki suçlamalara ilişkin cevaplarla devam etti. Sanık Akça, örgüt üyesi olmadığını, böyle bir örgüte üye olmasının hayatının olağan akışına aykırı olduğunu iddia ederek, açığa alınana kadar Fizik İhtisas Dairesinde çalıştığını söyledi.

İddianamede örgütün şifreli mesajlaşma programı olan "ByLock" kullanıcısı olduğunun belirtildiğini ancak böyle bir programı kullanmadığını ve indirmediğini öne süren sanık Akça, "Özellikle bu konuda Türkiye'de yoğun tartışmaların yaşandığı, söz konusu programın nasıl ne şekilde indirildiği belli değil. Sağlam olmayan veriler üzerinden insanlar suçlanıyor. Halbuki teknik bir veri. ya vardır ya yoktur. İddianamelerin genelinde 'Bylock kullanıcısı olduğu değerlendiriliyor' şeklindeki ifadeleri anlamıyorum" demesi üzerine, Mahkeme Başkanı Dağ, "İkinci kere uyarıyorum. Hakkınızdaki suçlamalara cevaplar verin, genelleme yapmayınız." dedi.

Mahkeme heyetinin ve avukatların sorularına da cevap veren sanık Akça, Adli Tıp Kurumu içerisinde FETÖ yapılanmasını hiç duymadığını ve böyle bir yapının olduğunu bilmediğini öne sürdü.

Duruşma, tutuklu sanıkların savunmasının alınmasıyla devam ediyor.

Bu arada, son karar ile dosyada tutuklu sayısı 39'a çıkarken firari sayısı 2'ye düştü.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Özgür Metin tarafından, örgütün Adli Tıp Kurumu yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan 161 sayfalık iddianamede, 37'si tutuklu 5'i firari 52 şüpheli yer aldı. İddianamede, soruşturma kapsamında gözaltına alınan 10 şüphelinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı belirtildi.

FETÖ'ye ilişkin bilgilerin yanı sıra örgütün eylemleri ve kurumlardaki yapılanmasının anlatıldığı iddianamede, şüphelilerden ele geçirilen dokümanlar sıralanırken, şüphelilere ilişkin tanık beyanlarına da ver verildi.

Şüphelilerden 35'inin örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı olduğu, bir kısmının da 2014 yılından sonra Bank Asya'da hesap açtığı veya var olan hesabına yüklü miktarda para yatırdığı kaydedilen iddianamede, "ByLock" programına ilişkin bilgiler de yer aldı. İddianamede, tüm şüphelilerin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan, 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Fetö Davasının Firarisi Adli Tıpçı Tutuklandı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement