Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında ortaya çıkan sözde "sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirme listesi"nde ismi bulunan ve örgütün askeri yargıdaki yapılanmasını oluşturdukları iddia edilen 136 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 16. Ağırceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Darbecilerden, ele geçirilen sıkıyönetim listesinde sözde İstanbul sıkıyönetim mahkemesinde görevlendirilen Hasan Koçak, görevlendirmenin bilgisi dahilinde olmadığını, aynı listede adı geçen generallerin tahliye edildiğini ileri sürerek tahliyesini talep etti.
Sanık Salih Küçük de hakkındaki suçlamaların somut delillere dayandırılamadığını, sadece hakındaki tanık beyanlarına istinaden 15 aydır tutuklu olduğunu öne sürdü.
Küçük, sözde atama listesinde adları olmasına rağmen birçok askeri hakimin görevine devam ettiğini, bu durumun listeye güvenilmeyeceğinin göstergesi olduğunu söyledi.
Umut Gök de olay tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılık büyesinde görev yaptığını, sözde Ankara Sıkıyönetim Mahkemesinde görevlendirildiğini medyadan öğrendiğini iddia etti.
Darbe girişimi gecesi evinde ailesiyle olduğunu öne süren Gök, 16 Temmuz sabahı gelen telefon üzerine görev yerine giderek darbe girişimine katılan aralarında amirallerin de olduğu bir kısım askeri perseoneli gözaltına aldığını ileri sürdü.
Sanık Taha Demir de darbe girişiminden haberi ve bilgisi olmadığını, sözde sıkıyönetim listesinde yapılan atamaya itibar etmeyerek mevcut görevine devam ettiğini söyledi.
FETÖ ile fikir ve eylem birliği olduğu iddialarını reddeden Demir, şunları söyledi:
"Listede sözde Diyarbakır Sıkıyönetim Mahkemesinde görevlendirildiğim yazıyor, ben böyle bir listeye riayet etseydim o gece çıkar giderdim. İmzasız, isimsiz bir kağıt parçasında ismim geçiyor diye hayatımız karardı. Kim yazmış, kim yayınlamış onlar cezalandırılsın. Ben devletime, milletime bağlı bir insanım. Benim kaçma şüphem yok, nişan yapılırken gözaltına alındım, kaçacak adam nişan yapmaz. Devlet de bizim hükümet de bizim, gel derse geliriz git derse gideriz. Ben milliyetçi bir aileden geliyorum. Her gün o kadar askerimiz, polisimiz şehit olup toprağa düşüyor, biz hapishaneye düşmüşüz çok önemli değil."
Mahkeme başkanından sanığa uyarı
Turan Özen de sözde atama listesinden haberi olmadığını, iddianamede geçen FETÖ üyeliği iddiasını kabul etmediğini, hayatının hiçbir döneminde illegal faaliyette bulunmadığını savundu.
Listede ismi olup da hala görevlerine devam eden hakim ve savcılar olduğunu öne süren Özen," Söz konusu liste delil olarak kabul edilmez, listeyi hazırlayanlardan şikayetçiyim." diye konuştu.
Özen, gözaltına alındığında sistematik işgence ve kötü muameleye maruz kaldığını ve emniyette baskı altında ifade verdiğini ileri sürerek, şikayetçi olacağını söyledi.
Sanık Özen'in, savunmasında sarf ettiği sözlere Mahkeme Başkanı Sabahattin Sarıdoğan, "Devletin sistematik bir işkence politkası olmaz. Sizi uyarıyorum. O sözünüzü geri alınız. Görevini ihmal eden bir kamu görevlisi varsa o, onun suçudur. Aynı gemideyiz, bu devlet bizim devletimizdir." diye tepki gösterdi.
Sanıklar Serdar Özcan ve Salih Kocaoğlu da dellileri karartma ve kaçma şüphelerinin olmadığını savunarak tahliyelerini talep etti.
Tahliye taleplerini bir sonraki celsede değerlendireceklerini açıklayan Başkan Sarıdoğan, duruşmaya 9 Ekim Pazartesi devam edeceklerini belirtti.
Son Dakika › Güncel › Fetö'nün Askeri Yargı Yapılanması Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?