Gezi Parkı Odaklı Eylemlere İlişkin Dava - Son Dakika
Güncel

Gezi Parkı Odaklı Eylemlere İlişkin Dava

Savunma yapan Mimarlar Odası ÇED Kurulu 2. Başkanı Yapıcı: "O kadar haklıyız ki, son derece barışçıl, yararlı ve dünyaya örnek olan bir itiraz sergiledik"

12.06.2014 16:29

Gezi Parkı olaylarına ilişkin, Taksim Dayanışması üyelerinin de aralarında bulunduğu 26 sanığın yargılandığı davada sanıklar savunmalarını yapıyor.

İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada hazır bulunan sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Ardından hakim bir süre iddianamedeki suçlamaları okudu.

Taksim Dayanışması üyelerinden, Mimarlar Odası ÇED Kurulu 2. Başkanı Mücella Yapıcı'nın savunmasının alınması sırasında bir izleyici, cep telefonuyla fotoğraf çektiği gerekçesiyle hakim tarafından salondan çıkması yönünde uyarıldı. Bu kişi salondan ayrıldı.

Savunma yapan Mücella Yapıcı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianame kapsamında, "suç örgütü kurduğu" iddiasıyla yargılandığını ifade ederek, yaptıklarının iddianamede belirtilenlerle uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını savundu.

Taksim Dayanışması'nın, Türkiye'deki sivil ve gönüllü örgütlerin bir araya geldiği bir kurum olduğunu aktaran Yapıcı, "İstanbul'daki kamusal alanlara, doğal alanlara karşı işlenen hukuk dışı suçları engellemek için bir araya gelindi. Ortada, ne suç işlemek için örgüt kurmak, ne de gösteri yapmak suçları vardır. Zaten gösteri yapmak da hepimizin hem anayasal hem de hukuki hakkıdır" dedi.

"Binlerce kişi plana tek tek itiraz ettik"

Taksim Gezi Parkı'nda, bölgesel, mesleki ve etik ilkelere aykırı olarak bir inşaat planı yapıldığını ve Dayanışma olarak ellerinden gelen tüm hukuksal yollarla idareye bunun yanlış olduğunu anlattıklarını söyleyen Yapıcı, "Binlerce kişi gittik, tek tek plana itiraz ettik. İtirazlarımız reddedildi. Bunun üzerine Taksim Meydanı'nda aylarca nöbet tutuldu" ifadesini kullandı.

Yapıcı, Taksim Dayanışması'nın iddia edildiği gibi 27 Mayıs 2013'te değil, 15 Şubat 2012'de kurulduğunu dile getirdi.

Şehir planlamacılığı ve mimariye karşı İstanbul'un çok önemli yeri olan Gezi Parkı'nda yapmak istedikleri şeyin hukuk dışı olmadığını ifade eden Yapıcı, "İdare, bütün kararları beklemeden insan avı başlatmış ve emrivakiyle orada inşaat yapmıştır. Davalar sürerken, 27 Mayıs gece yarısına doğru, bu yasal olmadığı kanıtlanan projede dahi olmayan bir inşaat başlatılmıştır. Burada bir kepçeyle ağaçların sökülmesi üzerine, halk bize ve ilgili odalara müracaat ederek, bizleri oraya çağırmıştır" dedi.

Parkta hiçbir yetkili yokken şantiyede sadece kepçecilerin karşılarına çıktığını ve polislerin kendilerini çevrelediğini anlatan Yapıcı, "O sırada basında 'kırmızılı kadın' olarak bilinen akademisyen arkadaşımıza gaz atılmıştır. Bütün dünya şahittir. Bu sırada kepçe işine devam ediyordu. Elektrik tesisatı kopartılmıştı ve bu tehlike arz ediyordu. Bu arada hepimiz, ne şiddet, ne taş, ne sapan, ellerimizde hiçbir şey olmadan, neredeyse yalvararak polislere, kaçak inşaatı değil asıl bizi korumaları gerektiğini anlattık. Yüzüme, 50 santimetreden yakın bir mesafeden 2 tüp gaz boşaltıldı. Beni kurtarmaya çalışanlar ciddi şekilde darp edildi" şeklinde konuştu.

Yapıcı, 28 Mayıs günü şiddete maruz kaldığı için ciddi problemler yaşadığını, tüm uyarılara rağmen inşaat yapımından vazgeçilmemesi üzerine orada beklemeye başladıklarını anlatarak, "O kadar haklıyız ki, son derece barışçıl, yararlı ve dünyaya örnek olan bir itiraz sergiledik" ifadesini kullandı.

"İlgililer sağduyuya davet edildi"

Türkiye çapında yaşanan olaylar sırasında şiddet uygulandığını söyleyen Yapıcı, "Taksim Dayanışması olarak validen emniyet müdürüne, cumhurbaşkanı, başbakana kadar ilgililer uyarılmış, sağduyuya davet edilmiştir" dedi.

Burada suç işlemiş kimsenin bulunmadığını, asıl yargılanması gerekenlerin yetkililer olduğunu öne süren Yapıcı, "Dünyanın hiçbir yerinde bir park, valinin emriyle açılıp kapanmaz. Biz şu anda hava durumu gibi bir parka sahibiz. Canı istedi mi açıyor, canı istedi mi kapatıyor" ifadelerini kullandı.

Valinin kendilerini parka çağırdığını anlatan Yapıcı, "Parka gittik. Herkese açık forumumuzu düzenleyecektik. Yürüyemedik. Polisler kalkan ve TOMA'larla önümüze geldi. Kalp hastası olduğum için bir sürü insan beni korudu. Kızım ve arkadaşlarımla 3 kez çembere alındım. Bunun cezasını kim çekecek?" dedi.

Yapıcı, polis arabasında ciddi şekilde tacize uğradığını öne sürerek, emniyet müdürlüğüne gittiklerinde çıplak şekilde arandıklarını savundu.

Alınma sebeplerini emniyet ve savcılıkta sorduklarında, "polise mukavemet" ve "izinsiz gösteri" cevabı verildiğini ama mahkemede suçlarının "suç işlemek için örgüt kurmak" şeklinde yazıldığını aktaran Yapıcı, "Hangi suç? Mesleki ilkelerime, etiğe uyma suçu mu?" diye sordu.

Yapıcı, simitçide çekilmiş ve olayları koordine ettiğinin görüldüğü iddia edilen son fotoğrafın kendisine ait olmadığını söyleyerek, "Her sarışın kadın ben değilim" dedi.

İddianamede kendisi ve arkadaşlarına atfedilen suçları kabul etmediğini kaydeden Yapıcı, "Derhal beraat istiyoruz. Bize bunları yapanların burada bizim yerimize yargılanmasını istiyorum" şeklinde konuştu.

Hakim, Yapıcı'nın bu sözlerini alkışlayan izleyicileri uyardı.

Ali Çerkezoğlu

Duruşmada savunma yapan eski İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu da Türkiye'de insandan yana değerleri savunanlara karşı, özgürlük ve demokrasi istemek suçmuş, bu taleplerin içinde örgüt varmış gibi algı oluşturulduğunu savunarak, Gezi Parkı davasının mahkemede değil, meydanlarda çözülecek bir dava olduğunu söyledi.

Taleplerin mahkeme kararıyla yerine getirilemeyeceğini söyleyen Çerkezoğlu, "Gezi Parkı, doğayı ve kamusal alanları koruma refleksidir. İnsanların başka alanı kalmadı çünkü. Bu, 2-3 ağaç meselesi değildir. Taksim'in göbeğindeki Gezi Parkı bile ranta teslim ediliyorsa, başka yerlerde kim bilir neler yapılıyordur" dedi.

Duruşma, sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor. - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Gezi Parkı Odaklı Eylemlere İlişkin Dava - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement