Göktürk Alfabesini Bakıra İşliyor

SİNAN BALCIKOCA - Eskişehir Hafif Raylı Tramvay İşletmesinde (ESTRAM) vatman olarak görev yapan Selçuk Uğurluel, yaklaşık 15 yıl önce öğrendiği Göktürkçeyi çelik kalemlerle bakır tabaklara işleyerek hem Göktürk dilini hem de "bakır tarama" zanaatını yaşatmaya çalışıyor.

Uğurluel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sürekli yeni şeyler öğrenme arzusunda olduğunu ve yaklaşık 15 yıl önce Erzincanlı bir tanıdığı sayesinde bakır işlemeyi öğrendiğini söyledi.

Bakır işlemenin Erzincan yöresinde çok yaygın olduğunu ve "bakır tarama" diye bilindiğini belirten Uğurluel, "Bakır tarama Orta Asya'dan getirdiğimiz bir zanaattır. Orta Asya'da demir ve ağaç işlemesinde en üst merhaleye gelenlere 'Tarkan' unvanı verilirdi. Tarkanlar, kaanların otağına izinsiz giren tek insanlardı. Bu, günümüzde ise ahilikle uyuşuyor." diye konuştu.

Uğurluel, kökü eskilere dayanan bakır taramanın, Erzincan'da kısmi olarak devam ettiğini dile getirerek, "Günümüz teknolojisinden faydalanan ustalar, hobi setleriyle, farklı aletlerin teknolojik yardımlarıyla tabak işliyorlar. Çelik kalemlerle bakır tarama yöntemiyle işleme yapan ustaların sayısı 10'u geçmez." ifadesini kullandı.

"Çelik kalemler sayesinde el işçiliğiyle yapıyorum"

Babasının kütüphanesindeki kitapları okuduktan sonra tarihe merak sardığını ve 15 yıl önce Göktürkçeyi öğrendiğini anlatan Uğurluel, pekiştirmek için bir arkadaşına Göktürk dilinde mektup yazdığını kaydetti.

Uğurluel, ciddi anlamda Göktürkçe alfabesine yönelik eğitim veren kurumlar olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Benimki de tarihe olan merakımdan kaynaklandı ve onu bu sanata dökmeyi tercih ettim. Geleneksel sanatların bize verdiklerinin dışında kendi içimden gelenler ile tabakları süslüyorum. Bunu meslek olarak değil hobi olarak yapıyorum. Yaptıklarımı genelde hediye ediyorum. Çelik kalemler sayesinde el işçiliğiyle yapıyorum. Hem Göktürkçeyi hem de bakır taramayı yaşatmaya çalışıyorum."

"Zanaatı yaşatmak için ustalar yetiştirmek istiyorum"

Bakır'ın da aynı insan gibi canlı olduğunu dile getiren Uğurluel, "Çelik kalemle onu işlerken onun sabrettiğini, o sabrın sonunda çok farklı bir değişime uğrayarak bir güzelliğe dönüştüğünü görürsünüz. Bu zanaat, kanayan bir yara. Ustamın oğlu şu anda bu işi yapamıyor. Eskişehir'de sanıyorum bir tek ben varım." dedi.

Uğurluel, belediye yetkililerine "Geleneksel bakır tarama zanaatını yaşatmak adına hobi bazında dahi olsa ustalar yetiştirmek istiyorum. Bu yönde açılabilecek kurslarda görev alıp bildiklerimi çevreme de öğretmek istiyorum." çağrısında bulundu.