HSYK Başkanvekili Yılmaz Açıklaması

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Türk hakim ve savcılarının, bilgi, hakimlik edep ve tavrı açısından dünyadaki meslektaşlarının altında olmadığını belirterek, "Sadece biz 2007'de başlayan süreçten sonra kötü bir dönem yaşadık. Ama bu teşkilatın ayakta duran çok sağlam değerleri var." dedi.

HSYK Genel Kurulunca bugün yapılan seçimle Metin Yandırmaz'ın yerine HSYK Başkanvekilliğine seçilen 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, makamında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

HSYK'nın ilk günkü şevk ve azmiyle, çalışmalarını aynı kararlılıkla devam ettireceğini belirten Yılmaz, "Amacımız Türk yargısında kayıp olan vatandaş inancını, güvenini ve saygınlığını yeniden getirmek. Türk yargısı olarak çok övünebileceğimiz tarihe sahip değiliz, önemli durumlarda çok önemli sınavlar vermemiş olabiliriz. Ama hiçbir zaman da 2007'de başlayan süreçten itibaren, bu kadar kötü duruma düşmemiştik." diye konuştu.

Yılmaz, 2014'te kendilerinin bu kötü gidişe "dur" demek için ortaya çıktıklarını ve yargının eski geleneksel yapısını tekrar oluşturmak istediklerini vurgulayarak aynı çabanın devam edeceğini anlattı. İşlerinin kolay olmadığını, kaybolan güveni tekrar oluşturmanın hemen gerçekleştirilemeyeceğini kaydeden Yılmaz, bundan sonra da hiçbir hukuksuzluğa izin vermeyeceklerini ifade etti.

"Türk yargısı artık hiçbir komplonun, hiçbir kumpasın içinde yer almayacak, tersine güven, huzur verecek." diyen Yılmaz, bunu gerçekleştirmek için önemli adımlar attıklarını aktardı. Türkiye'de şu anda usulsüz dinlemelerden kaygı, endişe duyan kimse olmadığını, kimsenin 'haksız yere iftiraya uğrarım' endişesini de taşınmadığını söyleyen Yılmaz, yüksek yargının da tekrar özlenen bir temyiz mercisi gibi çalışır hale geldiğinin altını çizdi.

İstinaf mahkemelerinin devreye girmesiyle yargıda yeni bir dönemin başlayacağını vurgulayan Yılmaz, "Önümüzdeki hafta içinde atamalar tamamlanır galiba, belki de iki hafta içinde bitecek bir süreç. Temmuzdan sonra istinaf mahkemeleri kurulacak ve ekim ayından itibaren de fiilen çalışmaya başlayacak. Türk yargısı için yeni bir dönem başlayacak. Her şeyin çok iyiye gideceğine inanıyorum. Türk yargısını yeniden saygın hale getiremezsek hep birlikte işimiz çok zor. Bu memleket hepimizin." diye konuştu.

HSYK üyelik seçimlerinden sonra görev dağılımı yapılırken, daire başkanlarının, başkanvekilliği görevini 1 sene 4 ay süreyle dönüşümlü yapmaları konusunda anlaştıklarını hatırlatan Yılmaz, 1 sene 4 ay sonra görevi HSYK 1. Daire Başkanı Halil Koç'a devredeceğini kaydetti.

-"Şu an bazen okuyorum, 'yurt dışından hakim ithal edelim' falan"

Yalnızca "yargıç saygın olsun, yargı güven versin" endişesini taşıdıklarını dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:

"Şu an bazen okuyorum, 'yurt dışından hakim ithal edelim' falan yazıyorlar son olaydan sonra. Ben kadroyu en iyi tanıyanlardan biriyim. 22 yıl müfettişlik yaptım. Özellikle kıdemli kadroyu, büyük şehirlerde ve yüksek yargıda görev yapan hakim, savcıların büyük bölümünü en iyi ben tanırım. Mesleki bilgileriyle iyi tanırım, az çok, bin hakime not verdim. Sadece dosyaları okumakla kalmadım, kişiliklerini de izledim, edeplerini, tavırlarını da izledim. Türk yargıcı, Avrupa'daki meslektaşlarının fevkindedir. Bunu kesinlikle hamasi bir şekilde söylemiyorum, bütün Avrupalı, Amerikalı, dünyadaki yargıçların bilgi, birikim olarak altında değildir. Türk hakim ve savcıları, bilgi olarak, hakimlik edep ve tavrı olarak Avrupa ve dünyadaki meslektaşlarının altında değildir. Sadece biz 2007'de başlayan süreçten sonra kötü bir dönem yaşadık. Ama bu teşkilatın ayakta duran çok sağlam değerleri var. Ben o değerlere güveniyorum."

"3-5 yıl içinde ayakları yere sağlam basan bir yargı olacak"

HSYK Başkanvekili Yılmaz, gelecek 3-5 sene içinde Türk yargısının bu şoku atlatarak, ayakları yere sağlam basan bir yargı haline geleceğini belirtti.

Kimsenin umutsuzluğa kapılmamasını isteyen Yılmaz, "Hem tarafsızlık hem bilgi ve ahlak açısından bizim hakim ve savcılarımız dünyadaki meslektaşlarıyla aynı düzeydedir, hatta birçok açıdan onların üstündedir bizim meslektaşlarımız. Bir farklı özelliği fedakarlığıdır, çalışkanlığıdır. Sınır bilmez şekilde çalışkandır, işkoliktir Türk hakim, savcısı. Bizim hakim ve savcımızdaki iş yükü ne Belçika ne Alman hakim, savcısında vardır. Ama bizimkilerin gıkı çıkmaz." dedi.

Yargı bağımsızlığı eleştirilerinin dünyanın her yerinde dile getirildiğini, Türkiye'de de bu konuda önemli adımlar atıldığını anlatan Yılmaz, "Ama şu anda en önemli sorun yargının tarafsızlığı sorunu. Bunu gerçekleştireceğiz." ifadesini kullandı.

HSYK'ya yapılan şikayetler

Mehmet Yılmaz, HSYK'ya hakim ve savcılarla ilgili yılda 10-15 bin şikayet geldiğini, bunların büyük çoğunluğunun daha önce hiç şikayet edilmeyecek konular olduğunu söyledi.

Vatandaşın yargıya karşı güvensizleştirilmesi nedeniyle şikayetlerin de arttığını dile getiren Yılmaz, bu şikayetlerin ancak yılda 200-250'sine soruşturma izni verildiğine işaret etti.

Karaman Savcısı ile ilgili iddialar

Mehmet Yılmaz, bir gazetecinin, Karaman'da bazı öğrencilere yönelik taciz iddialarıyla ilgili soruşturmayı yürüten savcının görevden alınıp alınmadığını sorması üzerine, bu konuda yanlış anlaşılma olduğunu, konunun sosyal medyada çarpıtıldığını söyledi.

Oradaki savcının görevden alındığı yönünde sosyal medyada bir paylaşım yapıldığını hatırlatan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Tam tersine, görevden alınması olur mu? Başsavcıyla ikisi sonuna kadar çalıştılar, hemen iddianamesini yazdılar, adam tutuklu, mahkemeye iddianame sunuldu. Baro Başkanı 'her şey normal devam ediyor' diye açıklama yaptı. O savcı, hakimlerle ilgili bir şikayet yok ki, hiçbir şikayet de olmadı. Tam tersine, oradaki başsavcının da savcının da arkasında olduk. Son derece titiz çalışmalarını yaptılar, soruşturmalarında eksik bir şey bırakmadılar. Karaman ile ilgili HSYK'ya aksetmiş hiçbir şey olmadığı gibi tam tersine mevzuattaki görevleri içinde görev yapan, suistimal etmeyen, adalet ülküsü dışında başka amaç taşımayan, hakim, savcı edebine sahip her hakim savcı HSYK'nın baş tacı. Onlarla ilgili hiçbir işlem yok."