İçişleri Bakanı Muammer Güler, Bingöl M Tipi Cezaevi'nden firar olayına ilişkin, "Böylesine bir eylemin başka destekler veya işbirlikleriyle gerçekleştirilebileceği düşünülmektedir. Bunlar üzerinde geniş bir soruşturma şu anda Adalet Bakanlığı tarafından yürütülmektedir" dedi.
Güler, Yemen Mahalli İdareler Bakanı Ali Mohammed Al-Yazidi ile görüşmesi öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ankara'da emniyete yönelik saldırılarla ilgili soru üzerine Güler, DHKP-C'nin Haziran 2012'den beri İstanbul'da 7, Ankara'da 4 olmak üzere düzenlediği 11 eylemin bütün faillerine ilişkin işlem yapıldığını belirtti.
Bu olaylara karışanlardan yurt dışına kaçanlarla ilgili de kırmızı bülten çıkarılması gibi her türlü takibin yapıldığını vurgulayan Güler, "Takip, yerini biliyorum onu izliyorum anlamına gelmez. Takipte yer bilirseniz, gider operasyon yapar alırsınız. Biz yerini bildiğimiz şahıs ya da terörist hakkında 'aman eylem yapsın da yakalayalım' şeklinde bir düşünce de olabilir miyiz? Bu düşünülmeyecek, mantık dışı bir şey" ifadesini kullandı.
Kırmızı bültenle arananları veya yerini bilmedikleri ama eylem yapma ihtimali olanları bulunacakları her yerde bütün teknik imkanları kullanarak takip ettiklerini dile getiren Güler, yakalananlara da adli işlem uyguladıklarını anlattı.
Emniyet Genel Müdürlüğünün Dikmen'deki Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığının bulunduğu ek hizmet binası ile polisevine yönelik eylemleri gerçekleştirenlerden Muammer Karataş'ın 19 Mart'ta AK Parti binasına lav silahıyla saldıran kişi olduğuna işaret eden Güler, bu kişinin arandığını, takip edildiğini ve hakkında kırmızı bülten çıkarıldığını dile getirdi.
Güler, Adalet Bakanlığına bomba atan şahsın da 30 Temmuz'da Yunan makamlarıyla işbirliği halinde yapılan operasyonla Türkiye'ye eylem yapmak üzere gelirken yakalandığını kaydetti.
Bakan Güler, 19 Mart'tan sonra istihbarat birimlerinin 6 ayrı bilgi notuyla yetkili makamları bilgilendirdiğini ve operasyonlarda bu kişilerin muhtemelen kullanılabileceği malumatının verildiğini bildirdi.
Aranan her kişinin bir anda yakalanmasının mümkün olamadığına işaret eden Güler, "Hemen olayın akabinde 2 saat 50 dakikalık bir süre içerisinde Ankara polisinin bunu yakalamasını, polisin bu konudaki başarısı olarak değerlendiriyorum. Elbette bu konuda polisimizin başarısının da takdir edilmesini bekleriz. 'Geçmiş olsun' denmesini bekleriz. Ama konu başka şekilde siyaseten başka tarzda yorumlandı ve değerlendirildi. Bu da polis teşkilatımızı üzmüştür" diye konuştu.
Bingöl M Tipi Cezaevi'nden firar
Bingöl M Tipi Cezaevi'ndeki firara ilişkin soru üzerine Güler, 25 Eylül'de bölücü terör örgütü mensubu 18 tutuklu ve hükümlünün firar ettiğini kaydetti.
Güler, 14'ünün tutuklu, 4'ünün de hükümlü olduğuna işaret ederek, bunların Bingöl M Tipi Cezaevi'nden tünel kazmak suretiyle kaçtıklarının tespit edildiğini vurguladı.
Bu cezaevinde 211'i hükümlü ve 192 tutuklu bulunduğunu belirten Güler, cezaevinde yatanların 76'sının da bölücü terör örgütü mensubu olduğunu bildirdi.
Güler, şehir merkezine 4 kilometre mesafedeki cezaevinin, iç korumasının Adalet Bakanlığı infaz koruma memurlarına, dış korumasının da jandarmaya ait olduğunu dile getirerek, firarilerin yakalanması için çok yoğun bir çalışma yürütüldüğünü söyledi.
Olayın, cezaevi idaresinin vardiya değişimi sırasında gerçekleştiğinin tespit edildiğini kaydeden Güler, şöyle konuştu:
"İlk incelemede bölücü terör örgütleri mensupları tarafından cezaevinin kuzeyine doğru 50 metre uzunluğunda bir tünel kazıldığı belirlendi. Tünelin içerisinde de aydınlatma düzeneği bulunduğu anlaşılmıştır. Bölge dışına kaçan kişilerle ilgili çok geniş bir çalışma yapılmaktadır. Cezaevi Tevkif Genel Müdürü, Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilmiştir. Jandarma Asayiş Harekat Başkan Yardımcısı,Asayiş Daire Başkanı ve uzman ekip olay yerine gönderilmiştir. Uçaklarımız olay yerine gönderilmiştir. Bölgede geniş bir arama çalışması yürütülmektedir. Tabii böylesine bir eylemin başka destekler veya işbirlikleriyle gerçekleştirilebileceği düşünülmektedir. Bunlar üzerinde geniş bir soruşturma şu anda Adalet Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Biz de dış korumanın görevlisi jandarmayla ilgili müfettişlerle gerekli araştırmaları yapacağız. Yakalanmaları için her türlü gayret gösterilmektedir."
"Başka destekler derken ilk etapta verebileceğiniz bir isim var mı?" şeklindeki soru üzerine Güler, "Elbette yok. Olsa paylaşırım. Böylesine organize bir hareketin mutlaka içerden veya dışardan bir destekle bir işbirliğiyle yapılmış olması şüphesi vardır. Onu araştırıyoruz" yanıtını verdi.
Belediyelere yönelik yolsuzluk operasyonları
Son dönemde belediyelere yönelik yapılan yolsuzluk operasyonlarına ilişkin soru üzerine Güler, şunları kaydetti:
"Görevi ne olursa olsun, partisi ne olursa olsun o tür yanlış işlem yapanlarla ilgili biz idari yönden gerekli araştırmaları mülkiye müfettişleri vasıtasıyla yapıyoruz. Gereken işlemleri, açığa alma veya adli mercilere sevk etme gibi cumhuriyet savcılarımızın da yürütmekte olduğu soruşturmalar var. Bu konuda yargı bağımsızlığı çerçevesinde bütün işlemler yapılmaktadır. Bu konuda herhangi bir ayrımda bulunulması söz konusu asla olamaz. Kim yapmışsa kanunen muhatap olduğu işlemle karşılaşır. Son günlerde bazı belediyelerde bu tip iddialar üzerine yürütülen soruşturmalar vardır. Bunlardan bir kısmı sona ermiştir. Adli kontrolle serbest bırakılanlar vardır. Adli soruşturması ilgili cumhuriyet savcılıklarınca sürdürülenler de bulunmaktadır."
Yemen ile işbirliği anlaşması
Basın mensuplarının sorularının ardından iki bakan, yerel yönetimler alanındaki işbirliği anlaşmasını imzaladı.
Bakan Güler, yaptığı konuşmada, Türkiye ile Yemen arasındaki ilişkilerin ortak tarihten alınan güç ve kardeşlik hukuku içinde hız kesmeden devam ettiğini söyledi.
Dost ve kardeş ülke Yemen'in mahalli idareler bakanı ile imzalanan anlaşmanın karşılıklı iyi niyetin önemli göstergesi olduğunu ifade eden Güler, anlaşmanın iki ülkeye hayırlı olmasını diledi.
Anlaşmanın içeriğine de değinen Güler, anlaşma ile iki ülkenin yerel yönetimleri arasında idari ve kurumsal mevzuata ilişkin işbirliği sağlanacağını bildirdi.
Bakan Güler, anlaşmayla her iki ülkedeki ikamete açık tarihi şehirlerin bakımı ve korunması, arkeolojik yerlerin korunmaya alınması yönündeki işbirliği imkanlarının da geliştirileceğini belirtti. Türk halkının, her zaman kardeş Yemen halkının yanında olduğunu ifade eden Güler, sözlerini "Yaşasın Türkiye ve Yemen kardeşliği" ifadesiyle tamamladı.
Yemen Mahalli İdareler Bakanı Ali Mohammed Al-Yazidi ise Türkiye ile yerel yönetimler alanında yapılan işbirliği anlaşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye'nin tecrübelerinden yararlanmayı hedeflediklerini aktaran Yazidi, iki ülke arasında kültürel alanda da işbirliği hedeflediklerini, özellikle ülkesindeki tarihi Kur'an-ı Kerimlerin onarılması alanında ortak hareket etmek istediklerini aktardı.
- Ankara
Son Dakika › Güncel › İçişleri Bakanı Güler Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?