MERYEM GÖKTAŞ/ÖMER KOPARAN - Beşşar Esed rejimince 11 ay alıkoyulan, cezaevinde doğum yapmak zorunda kalan ve çıktıktan sonra eşi tarafından terk edilen Sündüs Fülfüle, kendi ayakları üzerinde durabilmek için üçüncü kez üniversite okuyor.
"Tecavüze uğrayıp hamile kalanları gördüm"
Sündüs Fülfüle, cezaevinde yaşadığı en zor şeyleri ise şöyle anlattı:
"Tek kişilik hücrelerde kalıyorduk. Birine işkence etmek istediklerinde koridora çıkartıyorlardı. Vurma sesleri, yanık kokusu... Tecavüze uğrayıp hamile kalanları gördüm. Birçoğu hapishanede doğurdu ve bebekleriyle çıktı. Şahsi olarak yaşadığım en büyük acı, 8 aylıkken bıraktığım bebeğimin 11 ayda beni unutmuş olmasıydı."
Afrin'de insani yardım alanında çalışmalar yaptığına işaret eden Fülfüle, şunları kaydetti:
"Bir süre sonra kadınlar için çalışmalar yapmaya başladım. Cinsel tacize ve tecavüze uğramış, kabul edilmemiş, kenara atılmış kadınlar için çalıştım. Tanıştığım kadınlara eğitimler veriyordum. Psikolojik anlamda destek olmaya çalışıyordum. Hapisten çıkan kadınlar önce tebriklerle karşılanıyor sonra ise bir kenara itiliyor. Hapisten kurtulan kadınların her türlü desteğe ihtiyacı var. İnsani yardım kuruluşları bu konuda çalışma yapıyor ama onların da yöneldikleri tek şey, kaç kişinin tecavüze uğradığı ya da öldüğü oluyor.
Cezaevinden çıkanlara sahip çıkılması lazım. Kadınların çıktıklarındaki düşüncelerinden biri de bu 'namus' meselesi. Toplumumuz hapse giren her kadının tecavüze uğradığını zannediyor. Kadınlara yönelik çalışma yaptığım için çok fazla kadınla karşılaştım. Çok fazla tecavüz vakası var. Sayamayacak kadar çok, hala devam ediyor."
Fülfüle, en büyük isteğinin ise çocuklarına iyi bir gelecek verebilmek olduğunu vurguladı.
Son Dakika › Güncel › İşkence mağduru kadınlara ikinci darbeyi çevreleri vuruyor (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?