İstanbul'da Darbeci Askerlere Yönelik İlk Dava

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanı'nı ele geçirmeye çalıştıkları gerekçesiyle yargılanan tutuklu sanıklardan yüzbaşı Emre Eryüz, "(Tabur komutanı Yarbay) Şakir Çınar'a bir sürü soru sordum. Sorularımdan bunaldığı için bana kendi telefonundan Yurtta Sulh WhatsApp grubundaki bir PDF dosyasında yer alan sıkı yönetim emrini gösterdi." dedi.

Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarının karşısında bulunan binadaki duruşma salonunda, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada, üsteğmen Mehmet Ali Akyan, üsteğmen Cemil Esen ve yüzbaşı Emre Eryüz savunma yaptı.

Akyan, olay günü havalimanı intikaline ilişkin sadece sözlü emir aldığını söyledi. Kanunsuz hiçbir emri uygulamadığını savunan Akyan, "Havalimanına gittiğimiz sırada vatandaşların tepkisi artmıştı. 'Sıkın' emri geldi. Ben ve buradaki bütün arkadaşlar bunun kanunsuz emir olduğunu fark edince emri yerine getirmedik." ifadelerini kullandı.

"Kandırıldık…"

Tutuklu sanıklardan üsteğmen Cemil Esen de hakkındaki suçlamaları reddederek, komutanlarından aldığı emri yerine getirdiğini öne sürdü.

Bir tankın bariyerleri ezerek geçtiğini anlatan Esen, vatandaşlardan tepki gelince telefonuna baktığını ve içinde bulunduğu durumu fark ettiğini söyledi.

Terör saldırısı nedeniyle güvenliği sağlamak amacıyla Sabiha Gökçen Havalimanı'na gittiğini öne süren Esen, "Emrim altındaki askerlere, 'arkadaşlar bizi buraya terör gerekçesiyle getirdiler ama burada durum farklı. Farklı amaçlar için buraya getirilmişiz. Kimse silahına dokunmayacak. Kandırıldık' şeklinde sözlerim ve talimatlarım oldu. Daha sonra da polis geldi ve teslim olduk." diye konuştu.

Tutuklu sanık yüzbaşı Emre Eryüz ise üstlerinden terör saldırısı gerekçesiyle kışladaki nöbetçi personel sayısının arttırılması yönünde emirler aldığını kaydetti

Eryüz, yarbay Şakir Çınar'ın sıkıyönetim ilan edildiğini söylediğini öne sürerek, "'İşinizi zorlaştıran ve emre itaatsizlik yapan olursa silah kullanma yetkim var, gerekeni yaparım.' Şakir Yarbay, telefonunu kaldırarak Yurtta Sulh adlı Whatsapp grubunu bize gösterdi ve koordinasyonun buradan sağlandığını söyledi." dedi.

Çınar'a tehdidin tam olarak ne olduğunu sorduğunda net bir cevap alamadığını dile getiren Eryüz, şöyle devam etti:

"Yarbay Çınar'ın talimatları doğrultusunda, sıkıyönetim ilan edildiğini vatandaşa anlatmaya çalıştım ve havalimanına gideceğimizi söyledim. Bizim bu durumu bilmemiz normal ama vatandaş bunu bilemeyebilirdi. İnternete baktım, güncelleme yapılmıyordu, Şakir Çınar, bana 'telefonunu kaldır, bakma artık' dediği için telefonuma bakmadım."

Bu işin emrini aldığını, planlama safhasında bulunmadığını dile getiren Eryüz, "Bu nedenle Şakir Çınar'a bir sürü soru sordum. Sorularımdan bunaldığı için bana kendi telefonundan Yurtta Sulh WhatsApp grubundaki bir PDF dosyasında yer alan sıkı yönetim emrini gösterdi." ifadelerini kullandı.

Eryüz, Uğur Can üsteğmenin "Geri dönüyoruz" şeklinde emir verdiğini ve kendisinin de bu emri onayladığını, personeline "kontak kapat, telsiz kapat" emri verdiğini iddia etti.

Bazı vatandaşların linç girişimine maruz kaldığını, yaralandığını ve kendisini küçük bir viyadükten aşağıya atmaya çalıştıklarını öne süren Eryüz, bu durumdan bazı sağduyulu vatandaşlar tarafından kurtarıldığını anlattı.

Mahkeme heyeti başkanı Ali Öztürk, "Sen komutanın aracındaydın, sürekli emir ve talimat aldığını, farklı bir durum olduğunu fark edemedin mi?" sorusuna sanık Eryüz, "Efendim, havalimanına kadar gittiğimiz ana kadar herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadığımız için şüphelenmedim. Kalabalığı görünce farklı bir durum olduğunu anladım." diye cevap verdi.

Mahkeme heyeti, Eryüz'ün savunmasının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.?