İstanbul'daki "Kck" Davası

Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 205 sanık hakkında açılan davada, bazı sanıkların savunmalarını tamamlamasının ardından duruşma 4 Haziran'a ertelendi.

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin dışında oluşturulan büyük salonda görülen duruşmada, Kürtçe tercüman vasıtasıyla savunmasını yapan tutuklu sanık Kudbettin Yazbaşı, KCK operasyonlarının başladığı dönemdeki atmosferin değiştiğini belirtti.

Yazbaşı, devlet yetkililerinin şu anda etkin bir siyaset olarak müzakereler yürüttüğünü ifade ederek, "İki senedir tutukluyum. Çözüm ve barış süreci, tutuklu olmamızın nedenini ortadan kaldırmaktadır. KCK operasyonlarının siyasi sebepleri vardı. Bu davaların artık siyasi dayanağı kalmamıştır. Bizim hakkımızda açılan dava ve dayanakları çoktan geçerliğini kaybetmiştir" dedi.

Bu davada yargılananların demokratlar olduğunu savunan Yazbaşı, şöyle devam etti:

"Kürt halkının siyasi gücü özgür bir devlet istemiyor. Amaç bir devlet değildir. Asıl amaç, aynı sınırlar içinde halkların özgürleşmesidir. Bütün inançlar ve uluslar örgütlenirlerse, o zaman Türkiye'de bahar yakındır. Bu bahar Ortadoğu'yu da etkileyecektir. Biz demokrat ve özgür bir anayasa yapılmasını istiyoruz. Bütün haklar ve inançların varlıkları anayasada yer alsın. Ortak demokrat bir ülke istiyoruz. Bu ülke herkesin ülkesi olsun. Demokratik ulusu inşa etmek istiyoruz. Bütün mezheplerin, dinlerin kendini ifade edebildikleri, barış ve kardeşlik içinde yaşanılabilecek bir sistemle Türkiye, komşu devletlerle ve Ortadoğu'yla barış, kardeşlik içinde yaşayabilecektir."

Kürtçe tercüman aracılığıyla savunmasını yapan Mümtaz Aydeniz de Kürt bir siyasetçi olarak çözüm sürecini desteklediğini, bu süreç için elinden ne geliyorsa yapacağını, sürece kendisinin de katkısı olduğuna inandığını belirtti.

Aydeniz, iddianamede yer alan toplantıların, BDP'nin çalışmalarını yürütmek için yapılan toplantılar olduğunu söyledi. Bu toplantıların içeriğinin Cumartesi Günü Anneleri ve 1 Eylül Dünya Barış Günü'yle alakalı olduğunu ifade eden Aydeniz, gizli toplantıların bu kadar açık yapılamayacağını kaydetti.

Kürtçe tercüman aracılığıyla savunmasını yapan Lokman Çelebi de iddianamede, sanki 24 saatini partiye ayırmış gibi gösterildiğini söyleyerek, "İlçe teşkilatında çekilen bir fotoğrafla suçlanıyorum. Kongrede delegeydim. O sırada fotoğrafım çekildi. Bana yöneltilen suçlamalar haksızdır" şeklinde konuştu.

Bazı sanıkların savunmalarını tamamlamasının ardından duruşma, 4 Haziran Salı gününe ertelendi. - İstanbul