İstanbul'daki Terör Örgütü Operasyonu

Sancaktepe'de terör örgütü PKK'ya ait olduğu belirlenen bir eve düzenlenen operasyon sırasında Dilan Kortak'ın ölü ele geçirilmesi ve terör örgütü üyesi olduğu iddia edilen 5 şüphelinin gözaltına alınmasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Anadolu Cumhuriyet başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, operasyon kapsamında gözaltına alınan 5 şüpheli hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından yirmişer yıla kadar hapis ceza talep edildi.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü, Kaçakçılık ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, 2015 yılı Aralık ayında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne, Sancaktepe'de A.İ'ye ait eve bazı kişilerin gelip gitmeye başladığı, bu kişilerin dağdan eylem için indiği, aralarında kroki ve keşif kodlarıyla konuşma yaptığı şeklinde ihbarda bulunulduğu belirtildi.

Bu kapsamda yapılan araştırmada, eve giden şahıslardan birinin Dilan Kortak olduğu ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan arandığı belirtilen iddianamede, ihbarda belirtilen adrese gidildiğinde polis olduğunun söylenmesine karşın kapıyı açan kimsenin olmadığı, içeriden seslerin geldiği, kapının zor kullanılarak açılmaya çalışıldığı sırada silah kurma mekanizmasının sesi geldiği kaydedildi.

İddianamede, bunun üzerine polis ikazı yapılarak eve girildiğinde, bir odadan silahla ateş edilmesi üzerine çıkan çatışmada Dilan Kortak'ın ölü olarak ele geçirildiği belirtildi.

Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünün raporunda evin koridorunda sonundaki oda içinde çok sayıda mermi kovanı, deforme mermi çekirdeği, tabanca ve fişek bulunduğu belirtilen iddianamede, evde Dilan Kortak tarafından yazıldığı belirtilen bir notta "Merhaba Heval, bize cephane göndersinler, iyi olur. Keleş mermisi ve el bombası" şeklinde sözlerin görüldüğü kaydedildi.

İddianamede, ikamette ele geçirilen bir kısım dergi, kitap ve resimlerde PKK-KCK terör örgütünün propagandasının yapıldığının belirlendiği ifade edilerek, operasyon kapsamında öldürülen Dilan Kortak'ın ailesinin avukatı aracılığıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında "kasten öldürme" suçundan şikayet dilekçesi verdiği bildirildi.

İddianamede, Dilan Kortak hakkında, "terör örgütüne üye olmak" ve "çatışmaya girmek suretiyle adam öldürmeye teşebbüs" suçlarından yürütülen soruşturmada, şüphelinin 3 Aralık 2015 tarihinde düzenlenen operasyonda ölmesi nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği kaydedildi.

Operasyon kapsamında yakalanan diğer şüpheliler A.İ, R.B, C.O, N.A ve C.B'nin üzerinden çıkan materyallerin incelenmesinde, terör örgütü elebaşı lideri Abdullah Öcalan'ı, örgüt mensuplarını ve örgüt ideolojisini övücü ve destekleyici nitelikte bilgiler bulunduğu belirtilen iddianamede, ele geçirilen raporlarda Marmara bölgesi ve İstanbul'da çalışmalar yürütüldüğü, Sultanbeyli, Sancaktepe ve Çekmeköy'de yoğun kitlenin bulunduğu ve bu kitlenin eğitilip geliştirileceği yönünde çalışmalar yürütüldüğüne dair bilgilere ulaşıldığı anlatıldı.

İddianamede, 5 şüphelinin "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 8 yıl altışar aydan, yirmişer yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

İddianame, gönderildiği Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilirken, şüphelilerin yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.

Dilan Kortak'ın ölümü olayında polis memurlarına takipsizlik

Öte yandan, Dilan Kortak'ın ailesince İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında "kasten öldürme" suçundan yapılan suç duyurusu kapsamında yürütülen soruşturmada takipsizlik verildi.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosunca verilen takipsizlik kararında, PKK terör örgütü üyesi olduğu iddia edilen Kortak'ın yakalanması için 3 Aralık 2015'te Sancaktepe'de bir adrese emniyet güçleri tarafından operasyon yapıldığı hatırlatıldı.

Operasyon sırasında ölü ele geçirilen Kortak'ın ölüm olayıyla ilgili ailesince polis memurlarının öldürme amacıyla hareket ettiği iddiasıyla yaptığı şikayet kapsamında soruşturma başlatıldığı belirtilen takipsizlik kararında, şunlar kaydedildi:

"Operasyonu gerçekleştiren polis memurlarının meşru savunma koşulları altında hareket ettikleri, kendilerine karşı gerçekleştirilen saldırıyı ortadan kaldırmak amacıyla eylemlerini gerçekleştirdikleri, polisin silah kullanmadan önce ölene karşı duyabileceği şekilde 'teslim ol' çağrısında bulundukları, ölenin bu çağrıya uymayarak görevli polislere doğru ateş ettiği, olayda hukuka aykırı herhangi bir eylemin söz konusu olmadığı anlaşıldığından, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında 'kasten öldürme' suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi."