Keskinoğlu-Greenpeace davasında ilk duruşma

Sağlıklı üretim çağrısına "haksız rekabet" iddiası

İstanbul 61. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında tarafların dinlenmesinin ardından dava 18 Nisan 2017 tarihinde görülecek 2. duruşmaya ertelendi.

Greenpeace yetkilileri duruşmada verdikleri savunmada insan, çevre ve hayvan sağlığının korunması amacıyla tavukçuluk endüstrisine seslenilen "Yutmayız" kampanyası kapsamında sektörün önde gelen firmalarından üretim koşullarını insan sağlığı ve çevreyi gözetecek şekilde dönüştürmeleri talebinde bulunulduğunu dile getirdiler. Yetkililer, çağrının sadece Keskinoğlu'na değil tüm endüstriyel tavukçuluk sektörüne yöneltildiğini vurguladılar. Keskinoğlu'nun "haksız rekabet" iddiasına ise "Aynı sektörde yer almıyoruz. Bu nedenle bir haksız rekabet söz konusu olamaz" diye yanıt verdiler.

Keskinoğlu gerekli delilleri toplayamadığı gerekçesiyle davanın ertelenmesini talep etti. Davanın ikinci duruşması 18 Nisan 2017 tarihinde görülecek.

Sorularımız 20 gündür yanıtsız

Greenpeace, tavukçuluk sektörünün insan sağlığı ve doğayı gözeten şartlarda üretim yapması için başlattığı kampanyayı hukuk yoluyla sansürlemeye çalışan, Keskinoğlu'na 6 Ocak 2017'de 5 soru yöneltti. Keskinoğlu, 17 bini aşkın kişinin Greenpeace'le birlikte yönelttiği sorular karşısında sessizliğini 19 gün koruyabildi. Duruşmaya bir gün kala, 25 Ocak Çarşamba günü Keskinoğlu, Greenpeace'in sorularını yanıtladı.

Yanıtlar son derece çarpıcı idi. Keskinoğlu, "GDO'lu yem ithal edildiğini" ve "tavukların A4 kağıdı kadar alanda yaşamlarını sürdürmek zorunda kaldıklarını" kabul etti. Ne var ki "Ne kadar profilaktik kullanıldığı", "Ne kadar GDO'lu soya ithalatı yapıldığı" veya "Ne kadar pestisit kullandığı" soruları ise net olmayan cevaplarla geçiştirildi, gerçek rakamlar gizlendi.

Keskinoğlu'nun kamuoyunun şeffaflık talebine kayıtsız kalmayarak soruların bir kısmını yanıtlamasını olumlu bir gelişme olarak yorumlayan Dinç, "Toplumun zihnini meşgul eden soru işaretlerinin tamamının açıklığa kavuşması ve Türkiye'deki milyonlarca ailenin sofraya huzurla oturabilmesi için 'Yutmadık, Soruyoruz' demeye devam edeceğiz" diye konuştu.