AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, "Devletin milleti olmaz. Tarihin kırılma yerinde milletin devletine geçmek gerekir. Milletin devletine geçme işini tarihin kırılma anında AK Parti yapmıştır." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından ATO Congresium'da düzenlenen "Kuruluşundan Bugüne AK Parti Sempozyumu'nun "Siyaset ve Devletin Dönüşümünde AK Parti" başlıklı birinci oturumu gerçekleştirildi.
Oturum başkanlığını SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Dr. Nebi Miş'in yaptığı sempozyumda Bostancı, "AK Parti Döneminde Siyasetin Dönüşümü " başlıklı bir konuşma yaptı.
Bostancı, AK Partinin 16 yıldır iktidarda olduğunu belirterek, tüm yaşananlara rağmen AK Partinin böylesine geniş bir toplumsal birlik sağlayarak iktidarını, zaferlerle sürdürmesinin çok büyük bir başarı olduğunu söyledi.
Bu başarının arkasındaki hususun herkes tarafından bilinmesinin önemine dikkati çeken Bostancı, "Muhalefetin de anlaması lazım. Kendi hayallerinin peşinde koşmak yerine üzerine bastığı toprağın, ilişki kurduğu toplumun gerçekliğine ve davranışlarına ilişkin rasyonel bir muhakeme geliştirirse kendisi için, siyaset için ve Türkiye için hayırlı olur." diye konuştu.
AK Parti'nin başarısının arkasındaki önemli faktörlerin neler olduğuna değinen Bostancı, bu faktörlerden biri olan "karizmatik bir liderin" siyasetteki önemini anlattı.
AK Partinin geçmişinin 2001'den daha eski tarihlere gittiğini anlatan Bostancı, "İnsanlar, tarihle gelecek arasında diyalektik bir ilişki kurarak, geleceğe bakarlar. Tarih, ne olup bittiğine ilişkin bize bir hikaye sunar, gelecekte tasavvurlarımıza ve ümitlerimize ilişkin bize bir resim verir. Eğer güçlü bir siyasi liderlik ve bir siyasi anlatı, o toplumla tarihle geleceğin diyalektik ilişkisinde işin rezonans noktasını yakalarsa başarılı olur. AK Parti yakaladı." şeklinde konuştu.
Millletin AK Parti'yi iktidara seçme sürecini analog radyolardaki frekans ayarlarına benzeten Bostancı, "2001'de bu millet radyoyu tam olarak ayarladı. AK Parti'nin zaferi milletin kulağıyla kalbiyle vicdanıyla aklıyla onuruyla o radyo ayarını yapan bir siyasi anlatım üzerine şekillendi." ifadesini kullandı.
"Millete ait bir devleti kurmak çok önemlidir"
Siyasette aynada kendini görmenin, kendine eleştirel olarak bakabilmenin önemini vurgulayan Bostancı, AK Partinin kendi yapıp ettiklerini de dışarıdan bir bakışla görebildiğini ve bunlara ilişkin sürekli bir muhakemeyle kendisine yeni yollar açtığı için başarılı olduğunu söyledi.
Bostancı, AK Parti'nin 16 yılda birçok icraatta bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Devletin milleti olmaz. Tarihin kırılma yerinde milletin devletine geçmek gerekir. Milletin devletine geçme işini tarihin kırılma anında AK Parti yapmıştır. Ne demek devletin milletinden milletin devletine geçmek? Devletin parametrelerini tayin ettiği bir ulus fikrinden, toplumun kendi gerçekliğinin esas alındığı, demokrasi ve özgürlüklerin egemen olduğu bir ortam içerisinde kendisini rahatça telaffuz edebildiği bir zemin üzerinde, millete ait bir devleti kurmak çok önemlidir. AK Partinin siyasette yaptığı en devrimci işlerden birisidir."
Bostancı, AK Parti siyasetinin, Türkiye siyaseti içerisindeki en karizmatik lideri ve ona destek veren kişilerle yeni başarıları sağlayacağına olan inancını dile getirdi.
"4 milyon 617 bin üye ile dünyanın tek örgütlü teşkilatı"
AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam ise "AK Parti döneminde kadın hareketi siyasi ve sosyolojik dönüşüme etkisi" başlıklı sunum gerçekleştirdi.
Cumhuriyetin kurulduğu ilk dönemde kadınlara verilen siyasi haklardan bahsederek konuşmasına başlayan Çam, dünyada kadınlara seçme ve seçilme hakkının ilk verildiği ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu anımsattı.
Kadınlara 1934'te seçme ve seçilme hakkı tanındığını, ilk seçimlerde de 18 milletvekilinin Meclis'te milleti temsil etmeye başladığını aktaran Çam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir zümrenin seçilebildiği bir dönem geçiyor ve 7 Haziran 2015'te herkese açık olan Meclis'te tüm kadınların seçilebileceği dönemi yaşadık. Bundan sonraki süreçte, AK Parti ile her noktada mücadele veren kadınların hem eğitimde hem siyasette yer almaları mümkün olmaya başladı."
Adalet Partisi, Demokrat Parti ve ANAP hükümetlerinde belirli bir zümreden, elitler tabakasından kadınların milleti temsil ettiği bir dönemin yaşandığını söyleyen Çam, şunları kaydetti:
"AK Parti ile liderinin 'kadınlar siyasetin öznesidir' diyen kurucu başkanı ile kadınlar siyasette yer almaya başlıyorlar. AK Parti'de 2003 yılında Selma Aliye Kavaf'ın atanmasıyla birlikte kadın kolları başkanlığı çalışmalarına fiili olarak başlamış oluyor. Buna gelmeden önce Sayın Cumhurbaşkanımızın 1994'te İstanbul Belediye seçimlerindeki kadınları aktif hale getirmeleri, saha çalışmalarında her zaman ifade ettiği 'kapı kapı dolaşma' çalışmaları o dönem başlıyor. Kadılar siyasete katılarak, siyasette varlık gösteriyorlar. Genel merkezde kadın kollarının kurulmasıyla birlikte tüm il, ilçe teşkilatlarının yapılanması başlıyor."
Çam, bugün AK Parti teşkilatlarından yetişmiş kişilerin Meclis'te yer almasının bu sürecin ve kadın hareketinin gelmiş olduğu noktanın göstergesi olduğunu dile getirdi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kadınların siyasete katılmalarına her zaman destek olduğunun altını çizen Çam, şu anda partinin il ve ilçe belediyelerinde kadınların aktif olduğunu söyledi.
Çam, "Yerelde bir büyükşehir belediye başkanımız, 8 ilçe belediye başkanımız var. Bin 927 de belediye meclis üyemiz aktif bir şekilde görev alıyor. Partimizi, kadın milletvekili sayımızı artırarak yüzde 18,5 ile en üst düzeye getirmiş olduk." dedi.
Çam, AK Parti'de kadınların sadece yerelde değil, ana kademede de görev aldığını vurgulayarak, "4 milyon 617 bin üyeye sahip olan dünyanın tek örgütlü teşkilatı haline geldik." ifadesini kullandı
"AK Parti sert ideolojisi olan bir parti değil"
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran da "AK Parti'nin İdeolojik Dönüşümünün Kodları" başlıklı konuşmasında, AK Parti'nin sert ideolojisi olan bir parti değil, aksine pragmatik, esnek ve güçlü liderliği içinde barındıran bir parti olduğunu dile getirdi.
AK Parti'nin kendisini Türkiye'nin modernleşme tecrübesinde de ayrıcalıklı bir yere koyan bir parti olduğunu ifade eden Duran, "AK Parti'nin en büyük dinamizmi gelen şartlara kendisini adapte edebilme kabiliyetidir. Bu ilkesiz bir değişim değil, aksine süreklilikle değişimi sentezleyen bir dönüşüm iradesidir. İdeolojik dönüşümü de bu şekilde gerçekleştirdiği kanaatindeyim." diye konuştu.
AK Parti'ye ilişkin en önemli üç temel kavramın "muhafazakar demokrasi, bizim medeniyetimiz, yerli ve milli duruş" olduğunu aktaran Duran, bu üç söylemin birbirini tamamladığına değindi.
Duran, yerli ve milli duruş kavramının tepkisel ve etnik milliyetçilik içermediğinin de altını çizdi.
Son Dakika › Güncel › Kuruluşundan Bugüne AK Parti Sempozyumu' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?