Manyas Gölü'nün Kuşları ve Balıkları Yağmur Bekliyor

Nesilleri tehlike altında olan tepeli pelikan ve küçük karabatağın aralarında bulunduğu 66 kuş türünün önemli üreme alanlarından Manyas Gölü'nde kış mevsiminde görülen su çekilmesi, kanatlı hayvan yuvalarının neredeyse tamamının karada kalmasına yol açtı.

Kuluçka dönemi olan mart-nisan aylarına kadar suların yükselmemesi durumunda kuşların, doğası gereği az yumurta yapması ve doğan yavruların çakal gibi yırtıcı hayvanların hedefi haline gelmesinden endişe ediliyor.

AA muhabirinin, DSİ 25. Bölge Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, geçen eylülden bu yana uzun yıllar ortalamasının yüzde 16 altında yağış alan Balıkesir'deki barajların doluluk oranları düştü. Bu kuraklık özellikle "Kuş Cenneti" olarak bilinen, 690 milyon metreküp kapasiteli Manyas Gölü'ndeki su miktarının 200 milyon metreküpün altına düşmesine neden oldu. Kış aylarında beklenmedik biçimde doluluk oranı yaklaşık yüzde 28'e kadar gerileyen göldeki bu durum, şimdilik sorun oluşturmasa da gelecek için tedirgin ediyor.

DSİ'nin yıllık planlamalarına göre gölde mayıs ayında 525 milyon metreküp su bulunması gerekiyor. Yer yer 500 metreye ulaşan su çekilmesi, 266 kuş türünün kayıt altına alındığı göldeki canlıların geleceği bakımından risk oluşturuyor. Nesillerinin yok olma tehlikesi bulunan tepeli pelikan ve küçük karabatak türlerinin önemli üreme alanı olan gölde kış aylarına rağmen yaşanan su azalması, kuş yuvaların neredeyse tamamının karada kalması sonucunu doğurdu.

"Göldeki kuş profili değişti, flamingolar gitmedi"

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Manyas Kuş Cenneti Şefi Ferrah Çakır, 266 kuş türünden, tepeli pelikan ve küçük karabatak gibi tehlike altındakiler ile kaşıkçı, çeltikçi, kızkuşu, uzun bacak gibi 66'sının her yıl kuluçkaya yatıp ürediğini söyledi.

Gölün sadece üreme değil, kuşların beslenmesi bakımından da önemli olduğunu anlatan Çakır, şöyle devam etti:

"Tepeli pelikanlar bu günlerde kuluçkaya yatıyor. En erken bu kuşlar yatar. Yumurtlama başlamadı. Tehlike şimdilik yok ama kuraklık devam ederse kuşlar açısından sıkıntı olabilir. Kuraklık durumuna göre kuşlar, doğası gereği yumurta sayısını azaltabiliyor. Mart-nisan aylarında suların yükselmesi gerekiyor. Yükselmezse yavruların bulunduğu kuş yuvaları karada ulaşılabilir olacak. Bu durumda çakal gibi yırtıcı hayvanlara yem olabilirler. Çakal gibi yırtıcı yaklaşınca anne korkup, kaçıyor, yavru düşüyor yem oluyor."

Çakır, suların bu aylarda yükselmemesi nedeniyle göldeki kuş profilini değiştiğini vurguladı.

Sığ sularda beslenen flamingo gibi kuşların sayısının kış aylarında fazla olduğu bilgisini veren Çakır, "Sığ su ne kadar uzun sürerse bu kuşlar o kadar uzun kalıyor. Genellikle mayıs-eylül arası göle gelen flamingolar, su yüksekliğinin az olması ve havaların bahar aylarını aratmaması nedeniyle kışı Manyas Gölü'nde geçirdi. Yüzlerce flamingo vardı. Su yükselince giderlerdi ama yağış olmayınca kaldılar" ifadesini kullandı.

Balıklar da yumurta bırakmak için yağış bekliyor

Göle kıyısı olan Bereketli köyünün muhtarı Süleyman Sigo ise köylerinde göl sularının 200-250 metre arasında çekildiğini bildirdi.

Ocak ayında göl kıyısının tabanının kurak topraklar gibi çatladığını dile getiren Sigo, kuraklığın göl kadar bölge çiftçisini de olumsuz etkilediğini kaydetti.

Suların çekilmesi yüzünden sazlıkların karada kaldığını, bu durumun balıkçılığı olumsuz etkileyebileceğini ifade eden Sigo, "Turna balıkları için tam yumurta dönemindeyiz hatta geçmek üzereyiz. Balıklar iyice şişti ama yumurtlayacak yer bulamıyorlar. Sazlıklar karada kalınca gidemiyorlar. Yağış olur da sular yükselirse sazlıklara yumurta bırakacaklar. İnşallah en kısa sürede beklediğimiz yağışları alırız" diye konuştu.

Türkiye'nin önemli sulak alanlarından biri olan Manyas Gölü'nde, 2007 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle sular 2 kilometreye yakın çekilmiş, 20 yıl önce düşen bir helikopterin enkazı su yüzüne çıkmıştı. Bölge balıkçıları, o sene karşılaştıkları olumsuzlukları tekrar yaşamak istemiyor.