Marmara Depreminin 14. Yılı

Mahalle Afet Gönüllüleri Vakfı (MAG Vakfı), kentsel dönüşüm uygulamaları ile İstanbul Valiliği'nin başlattığı "güvenli yaşam" eğitim kampanyalarını, Türkiye'de afet risklerinin azaltılması konusunda son derece önemli adımlar olarak değerlendirdi.

Vakftan yapılan yazılı açıklamada, vatandaşlar bu çabalara gerekli duyarlılığı göstermeleri ve aktif olarak katılmaları konusunda uyarıldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen MAG Vakfı Genel Müdürü Mustafa Elvan Cantekin, Türkiye'de Afet ve Acil Durum Başkanlığı kurulduktan sonra afetlere karşı duyarlılığın ve bilincin çok geliştiğini belirtti.

Cantekin, bu tavrın, bilinçlendirme, eğitim kampanyaları ve kentsel dönüşüm gibi afet risklerinin azaltılmasına yönelik büyük ve anlamlı adımlar atılmasını sağladığını kaydetti.

İstanbul Valiliği'nin İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) altında gerçekleşen "güvenli yaşam" eğitim kampanyasına da değinen Cantekin, şu bilgileri verdi:

"Türkiye nüfusu neredeyse 74 milyon. Şu anda kesin bir risk haritası çıkarılmamış da olsa Türkiye nüfusunun yüzde 70'den fazlası çeşitli doğa kaynaklı risklere maruz. Böylesi bir risk karşısında nasıl hazır olacağını bilen vatandaş sayımız ise oldukça az. Bu nedenle vakıf olarak biz üzerimize düştüğüne inandığımız çalışmaları yapıyoruz ve aynı doğrultuda gerçekleştirilen her tür çalışmayı da canı gönülden destekliyoruz."

Cantekin, söz konusu afet olunca toplumun her kesiminin yapması gerekenler olduğuna işaret ederek, bu alanda sivil toplum kuruluşlarının ve her türden gönüllü katılımın önünün açılması ve teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.

Deprem gibi büyük afetlerde yerel gönüllü yapılanmaların önemine dikkati çeken Cantekin, "Vakıf olarak 5 şehirde toplam 5 bin gönüllü eğittik fakat Türkiye'nin nüfusu düşünüldüğünde yeni gönüllülerin eğitimi ve onların motivasyonlarının yüksek tutulması için devlete de görevler düşüyor. Umuyoruz ki gönüllü eğitimi çalışmaları Türkiye çapında artar ve gönüllülerin yönetimi konusunda yeni ve kalıcı oluşumlar yaratılabilir" ifadelerini kullandı.

Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ve kentsel dönüşüm çalışmalarının, Türkiye için büyük bir adım ve fırsat olduğunu belirten Cantekin, şunları kaydetti:

"Hepimizin bildiği gibi kontrolsüz kentleşme sonucu oluşmuş sağlıksız ve çarpık kentler ve riskli yapı stoğu, afet yönetimi açısından korkulu rüyamızdır. Türkiye, bu hamleyle bu tablonun iyileştirilmesinde çok büyük fırsat yakalamış olacak. Kentsel dönüşümü bina dönüşümü değil çarpık gelişmiş kentlerin dönüşümü olarak değerlendirmeliyiz. Bunun gerçekleştirilebilmesi için sivil toplumun katılımının en geniş şekilde sağlanması gerekir. Kentsel dönüşümü sadece yapı stoğunun yıkıp yeniden yaparak değil, yaşanabilir kentler yaratmak için yurttaşlarla birlikte geliştirilmiş projelerle gerçekleştirebiliriz." - İstanbul