Mısır'da ordunun müdahalesinin ardından başkent Kahire'de, demokrasi yanlılarının gösterilerini sürdürdüğü Rabiatul Adaviyye Meydanı'nda kurulan sahra hastanesi kıt imkanlarla şifa dağıtmaya çalışıyor.
Hastanedeki gönüllü doktor ve görevliler, güvenlik güçleri ve "Baltacı" olarak adlandırılan suç gruplarının saldırısına uğrayan darbe karşıtlarının yaralarına pansuman olmak için çaba sarf ediyor.
Sahra Hastanesi Müdürü Dr. Hişam İbrahim, Mısır'da ilk sahra hastanesinin "25 Ocak devrimi"nde kurulduğunu ifade etti.
Devrimde Tahrir Meydanı'nda düzenlenen gösterilerde yaralananların tedavisi için kurulan sahra hastanelerinin, 3 Temmuz'daki darbenin ardından Rabiatul Adeviyye'de bir kez daha gün yüzüne çıkan sahra hastanesinin gösterilerde yaralananlara ev sahipliği yaptığını dile getirdi.
Tahrir'de kurulan hastanede görev yaptığını aktaran ve o dönemde yürütülen çalışmalara da değinenen İbrahim, kazandıkları tecrübe ve gönüllülerin çabasıyla herşeye rağmen yaralılara en iyi hizmeti sunmaya çalıştıklarını anlattı.
Sağlık hizmetlerinin yanı sıra ölü ve yaralıların bilgilerinin kaydedilmesi için bir komite kurulduğunu aktaran İbrahim, yaralılar ve doktorların beslenmesi için de hastane bünyesinde bir bölüm oluşturulduğunu belirtti.
"Hastanede 200 doktor ve 60 gönüllünün çalıştığı" bilgisini veren Dr İbrahim, darbenin ardından Cumhuriyet Muhafızları Karargahı önü ve cumartesi günü "Meçhul Asker Anıtı" yakınlarındaki katliamların zorunlu olarak sahra hastanesine yeni bir boyut kazandırdığını ifade ederek, bunun neticesinde zor koşullar altında ameliyat da yaptıklarını kaydetti.
Çok amaçlı kullanılan bir bölümü gösteren ?Hastane Müdürü İbrahim, "Burası, eczane, kayıt bürosu, doktorların dinlenme odası ve ilk müdahale için 15 yataklık acil bölümü olarak kullanıyoruz. Olaylar yoğunlaştığında burada 6 ameliyat yaptık" diye konuştu.
-"Kan bankası" ihtiyacı
Ameliyatların zor koşullar altında yapıldığını vurgulayan İbrahim, operasyonların yüzde 40'ının başarıyla sonuçlandığını söyledi. İbrahim, "Ameliyatlarda yaralıların çoğu kan kaybı nedeniyle hayatını kaybetti. Bu bağlamda bir kan bankası inşa etmeyi düşünüyoruz" diye konuştu.
Merkez sahra hastanesinin haricinde farklı meydanlarda, 4 şubelerinin olduğunu bildiren İbrahim, sahra hastanesinde görev yapan doktorların, kendi işlerini de aksatmadıklarını; üniversite hocası, profesör ve doktorlardan oluşan kadronun günde sadece 3 saatlik uykularla idare ettiğini anlattı.
Geçen cumartesi sabahı yaşanan katliamda yaralananları tedavi ederken çok zorlandıklarını dile getiren İbrahim, yaklaşık 10 saat sonra ellerindeki teçhizatın tükenmesi nedeniyle hastanenin kapılarını kapadıklarını hatırlatarak, "Önündeki hastayı kurtarabilme imkanı varken, malzeme eksikliği nedeniyle bunu yapamadığın zaman ne kadar zorlandığımızı tahayyül edebiliyor musunuz?" şeklinde konuştu.
-"Devlet hastanelerinde tutuklanma riski"
Sahra hastanesinde yer olmadığı için bazı yaralıların devlet hastanelerine nakledilme mecburiyetinin doğduğunu anlatan İbrahim, ancak bu kişilerin tutuklanma riskinin de bulunduğunu ifade etti.
Hastane Müdürü Dr. İbrahim, "Devlet hastanelerine nakledilen hastaların tutuklandığına dair şikayetler alıyoruz" dedi.
-"Barış yanlısı" hastane
Sahra hastanesinin girişindeki "barış yanlısı" ibare de dikkati çekiyor. Hastanedeki doktorlardan Eşref Ebu Zeyd, söz konusu ibareye ilişkin, "Doktorlar, uluslararası anlaşmalara riayet edilmeyen bir ortamda görev yapıyor. Böyle bir ortamda 'barış yanlısı' olduğumuzu belirtmemiz gayet normal" dedi.
Hastanenin 500 metrekare alana kurulu olduğunu ve geniş bir ecza deposunun bulunduğunu aktaran eczacı Velid eş-Şel de herhangi bir gruba bağlı olmadıklarını ifade etti.
İnsanlık adına böyle bir görev yaptıklarını ve uluslararası kurumlardan yardım alamadıklarını belirten Şel, "Sahra hastanesine, ne Kızılhaç, ne de uluslararası kuruluşları yardım gönderiyor" dedi. - Kahire
Son Dakika › Güncel › Mısır'daki Katliamın Sessiz Tanığı: 'Sahra Hastanesi' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?