Musul'un Daeş'in Eline Geçişinin Birinci Yılı

Irak İnsan Hakları Bakanı Muhammed Mehdi el-Beyati, terör örgütü DAEŞ'in, Irak'ta, 1 yıl boyunca yaptığı suçlara değinerek, Musul'daki Baduş Hapishanesi'nde mezhep ve etnik ayırımlarına göre 540 kişinin infaz edildiğini açıkladı.

Beyati, başkent Bağdat'taki bakanlık binasında basın toplantısı düzenledi. Terör örgütü DAEŞ'in, Musul'u ele geçirmesi ardından, Şiilerin dini otoritesi Ali es-Sistani'nin "cihat çağrısının" üzerine bir yıl geçtiğini anımsatarak sözlerine başlayan Beyati, örgütün özellikle Türkmen, Hıristiyan, Şebek ve Yezidilere karşı insanlık suçu işlediğini söyledi.

"Terör örgütünün ülkedeki toplumlara karşı işlediği suçları ifşa etme sorumluluğumuz var" diyen Beyati, "DAEŞ terörü Selahaddin'deki Spyker Askeri Üssü'nde bin 700 kişiyi infaz etti. Şimdiye kadar 13 toplu mezar bulundu ve 597 kişinin cesedi adli tıpa teslim edildi. 3 toplu mezar da Alem nahiyesinde bulundu. Buradan da çıkarılan 16 kişinin cesedi ilgili kuruma teslim edildi " dedi.

Beyati, DAEŞ'in kontrolündeki Musul ve Enbar'daki yaşam tarzı ve vatandaşların içinde bulunduğu durumla ilgili sürekli bilgi aldıklarını kaydederek, örgütün Musul'daki Baduş Hapishanesi'nde 540 kişiyi etnik ve mezhep ayırımına göre infaz ettiğini vurguladı.

Yüzlerce Sünni aşiret lideri ve mensubunun da Musul, Tikrit ve Enbar'da örgüt tarafından infaz edildiğini öne süren Beyati, bu kentlerde onlarca kişinin de kurdukları "Şeri Mahkemeler" de hapis, el kesme, taşlama ve ölüm cezasına mahkum edildiğini kaydetti.

Iraklı Bakan Beyati, DAEŞ'in evleri bombalaması sırasında Klor Gazı kullandığını tespit ettiklerini dile getirerek, "Enbar, Diyala, Musul ve Tikrit'te onlarca güvenlik gücü unsurunu da idam etti. İnsanlara işkence ettirmek için özel hapishaneler inşa ettiler" diye konuştu.

Bakan Beyati, konuşmasına şöyle devam etti:

"DAEŞ terörü, Musul'da tüm Hıristiyan toplumunu göçe maruz bırakarak, sahibi oldukları tüm ev, iş yerlerine el koydu. Musul, Tikrit ve Kerkük'ün bazı bölgelerinde onlarca Türkmen yerleşim yeri yerle bir etti. Yüzlerce Türkmen idam etti. Şebeklere (Şahbekler) ait onlarca köye saldırıp onlarcası öldürdü ve kaçırdı. Yezidilerin tüm yerleşim yerlerini hedef alınarak, ibadet mekanlarını patlatılarak havaya uçurdu. Türkmen Beşir köyünü tamamıyla yıktı. Onlarca kadın ve çocuğun öldürüldüğü Beşir'de 60'a yakın insanı esir aldı. Toplumdaki engelli, kadın, çocuk ve yaşlıları da en büyük hedefi haline getirdi."

"DAEŞ, 900'da fazla Yezidi kadını kaçırılarak, Musul ve Suriye'deki çeşitli pazarlarda sattı" diyen Beyati, bu kadınların her türlü cinsel işkenceye maruz kaldığını belirtti. Örgütün, Irak'ta ele geçirdiği tüm bölgelerde kadınlara 'peçe' takma, erkeklere de özel kıyafetler giyme zorunluluğu getirdiğini belirterek, "Ayrıca tüm bu bölgelerdeki kadınlar sadece siyah renkli elbiseler giymeye mahkum edildi" ifadesini kullandı.

Musul ve Enbar'daki devlet hastanelerinde çalışan çok sayıda doktorun da örgüt tarafından infaz edildiğini söyleyen Beyati, bu hastanelerde ölümden kurtulan doktorlara da kendi militanlarını tedavi etme zorunluğu getirildiğini anımsattı.

"Musul'da çocuklar şiddet ve 'tekfir' eğitimine tabi bırakılıyor" diyen Bakan Beyati, Yezidi ve diğer azınlıklara ait yüzlerce çocuğun kaçırılarak canlı bomba kullanımı için pazarlarda satıldığını ileri sürdü.

Irak'taki tarihi eser ve kutsal birçok mekanın Musul ve Tikrit'te tahrip edildiğine de işaret eden Beyati, Musul'da Hıristiyanlar'a ait 42 kilise ve Yezidilere ait 25 ibadet yerinin yerle bir edildiğini belirtti.

Beyati, Musul'da cep telefonunu ve internet kullanımının yasaklandığını da sözlerine ekleyerek, vatandaşların kendi bölgesinde dahi taşınmasına izin verilmediğini, ya da para karşılığında izin verildiğini anlattı.