Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye gelen ve Malatya'daki konteyner kente yerleştirilen Suriyeli sığınmacılar, AA tarafından yayımlanan "Suriye'de savaş suçu belgeleri"ne ilişkin görüşlerini paylaştı ve kendi yaşadıkları benzer olayları anlattı.
Merkeze bağlı Fatih köyünde kurulan ve Beydağı Konaklama Tesisi adı verilen konteyner kente kalan Suriyelilerden Abdulkafi Hüseyin el Ömer (47), 6 kişilik ailesiyle Humus'tan geldiğini söyledi. Ülkesinde fabrikada çalıştığını belirten Ömer, buradan alıp cezaevine götürüldüğünü, çok işkence yapıldığı için o dakika ölmek istediğini bildirdi.
Ömer, "Çok işkence yaptılar ve kafama vurdular. Kafam yarıldı. Orada düştüm, bayıldım. Sonra beni hastaneye kaldırdılar. Hastaneye götürdükleri sürede de işkenceyi kesmediler. Yaramı en kalın ipliklerle dikmeye çalıştılar" diye konuştu.
Cezaevinde bir yıl kaldığını ve bu süre zarfında işkence sonucu ölen çok sayıda kişi gördüğünü dile getiren Ömer, "AA'nın yayımladığı fotoğrafları gördüm. Bize cezaevinde o gördüğüm manzaraların daha fazlasını yaptılar. Ölü diye bir kişiyi gözümün önünde morga attılar. Bir gün sonra çıkardılar, Allah'a şükür yaşıyordu. İki kişi de getirdiler. İşkence göre göre akıllarını kaybetmişler" dedi.
15 AY İŞKENCE GÖRDÜ
Abdulselam Reşuvani (52) de Hama'dan 8 kişilik ailesiyle savaştan kaçarak Türkiye'ye geldiğini anlattı.
Reşuvani, Suriye ile Beyrut arasında şoförlük yaptığını ve yolda bulduğu bir yaralıya yardım etmek istediği için Esed'in askerleri tarafından yakalanarak 15 ay işkence gördüğünü bildirdi.
Çok işkence gördüğünü savunan Reşuvani, "Çok işkenceler gördüm. Dövme, su altında boğma, tırnak çekme olarak yani böyle türlü türlü azaplara uğradım" ifadesini kullandı.
"HİÇ HAYATTA, YAŞIYOR GİBİ DEĞİLİZ'
Öldürülen Suriyelilerin yayımlanan fotoğraflarını gördüğünü aktaran Reşuvani, "Öyle işler de oluyor. Ben, gözümle gördüğüm sürede bu 11 bin kişiyi öldürdüğüne inanırım" dedi.
Abdo Hüseyin el Abdullah (45) ise 6 kişilik ailesiyle Hama'dan geldiğini belirterek, "Hiçbir duygum kalmadı. Biz bu olanlara karşı bittik. Hiç hayatta, yaşıyor gibi değiliz" diye konuştu.
Abdullah, cezaevinde kaldığı zaman içinde, "tavana asma, su altında boğma, lastiğin içine sokup dövme, demirlerle dövme, çıplak şekilde cinsel istismarda bulunma, yere yatırıp sürekli vurma, iki tahtanın arasına koyup sıkma, çengellere asma" ve daha anlatamayacağı birçok işkence gördüklerini kaydetti.
Suriyelilerden ismini vermek istemeyen bir din görevlisiyse 6 kişilik ailesiyle İdlib'den geldiğini anlattı. Evinden kendisini aldıklarını ve cezavinde 3 ay kaldığını belirten din görevlisi, "Büyük işkenceler gördüm. Dilimi penseyle çekme, elektrik verme ve sürekli yere yatırıp dövme işkenceleri yaşadım" dedi. - Malatya
Son Dakika › Güncel › 'O Fotoğraflardakilerden Daha Fazlasını Yaptılar' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?