Oğlundan Şiddet Gören Anne Ölüm Korkusuyla Yaşıyor

Bir yandan oğlundan kaçarken bir yandan kız çocuğunu okutmak için gece gündüz çalışan A.K., “Bana Anneler Günü’nde bir havlu almıştı. Üzerinde ‘Canım Annem’ yazıyordu. Ben onu halasına gönderdim. Ben onun annesi olamam. Ben onu 9 ay karnında boşuna taşımışım. Ölürsem ölüme gelmesin. Ölmekten korkmuyorum zaten yaşamıyorum sadece kız çocuğumun okulunu bitirmesi için Allah’tan iki yıl daha yaşamak istiyorum” dedi.

Oğlundan yıllardır şiddet gören anne A.K.’nin hikayesi yürek burktu. 5 yıl önce oğlunun annesi yaşında bir kadınla birlikte olmaya başlaması ve annesinden sık sık para istemesiyle başlayan olay, ölüm tehditleri ve şiddetle devam etti. Tehditler ve şiddet nedeniyle sokağa bile çıkamadığını söyleyen A.K., “Annem 6 aylık hamileyken babam üzerine gaz dökerek yakarak öldürdü. 29 yaşındaydı. Babam annemi öldürdüyse o da beni öldürecek zaten. Bunu yapacak ama ölmekten korkmuyorum zaten yaşamıyorum sadece çocuğumun okulu bitirmesi için Allah’tan iki yıl daha yaşamak istiyorum” diye konuştu. Anne A.K., kendisi gibi mağdur olan pek çok kadın olduğunu belirterek devletin yardım etmesini istedi.

“BU YAŞTAN SONRA BİR DE TUTUKLANACAĞIM”

Her şeyin oğlunun askerden geldikten sonra başladığını belirten anne A.K., oğluyla arasının eskiden çok iyi olduğunu, askerden geldikten sonra yaz ve kış gibi değiştiğini söyledi. İlk olarak oğlunun annesi yaşında bir kadınla birlikte olmasına karşı çıktığı için aralarının bozulduğunu ifade eden anne A.K., şiddet görmesine rağmen bir de üstüne ceza aldığını belirterek şöyle konuştu: “Kardeşim de evli bir bayanla birlikteydi onları da ben yakaladım. Oğlum ve kardeşim bir oldu, kabul etmemi istediler. Sokak ortasında ölesiye ikisi ve bayan arkadaşları tarafından Kurban Bayramı’ndan bir gün önce dayak yedim. Darp raporlarım bir şekilde kayboldu. İki erkeği ben dövmüş oldum. Gerçek şahitler yalancı oldu, yalancı şahitler gerçek oldu. Birbirlerine şahit oldular. Gerçek şahitler kabul edilmedi, onların sevgilileri ve kendileri birbirlerine şahit oldu. O gün kendilerinde darp raporu yoktu daha sonra darp raporu aldılar. Bunun üzerinde 3 bin lira ceza aldım, ödeyemedim. Ne adam öldürdüm, ne hırsızlık yaptım, bu yaştan sonra bir de tutuklanacağım. Elimde oğlumun tehditlerinin olduğu ses kayıtları da var ama onlar delil olarak kabul edilmiyormuş.”

“ECELİN OLACAĞIZ DİYE ARIYORLAR”

Yaşanan şiddet olaylarının ardından kendisine koruma verildiğini ifade eden A.K., hiçbir zaman korumasının yardımını görmediğini, üç aydır korumasını hiç görmediğini kaydetti. Bir yandan oğlundan kaçarken bir yandan da şehir dışında okuyan kızına bakan A.K., “Biraz önce ‘Ecelin olacağız’ diye aradılar. Yüz yüze görüşmüyorum ama kızıma bankaya para yatırmaya giderken, ‘Arkandayım, o kızını okula bitirmeyeceğim’ diye arıyor. Kendisi çalışmıyor. Para veremeyince daha çok hiddetleniyor” dedi. Oğlunun, kendisi ve kızına ait internette hesap açtığını öne süren A.K., sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi internetlere verdiler. Yüzlerce erkek arıyor beni. Artık adım mı değişecek, sanım mı değişecek bilmiyorum. 11 yaşında annesiz kaldım ama kimseden bir şey istemedim. Önce Allah’tan istedim ama bunlar beni yaşamaktan bezdirdi. Dallarım kökten kırıldı.”

“BEN ONUN İÇİN AYAKLARIMDAN VAZGEÇTİM”

Ayaklarında damar genişlemesi olduğunu ve oğlunu doğurmak için sağlığını göze aldığını belirten anne A.K., “Damar genişlemesi var ameliyat bile giyemiyorum ama çalışmak zorundayım. Borçlarımı ödemek, yaşamak, çocuğumu okutmak için çalışmak zorundayım. O benim evladım olamaz. Hamile kaldığımda merdivenlerden yuvarlanıp ayağımı kırmıştım. Doktorum, ‘Ya kürtaj olacaksın, ya da ayağından vazgeçeceksin’ dedi, ben ayağımdan vazgeçtim. Ben lokantaya oturup yemek yemedim, onlar yerdi ben öderdim onlara söylediğim tek kelime ‘Ben tokum siz yiyin’ olurdu. Çünkü ben hiç anne yüzü görmedim ama şimdiki aklım olsa aldırtırdım. Ben hiç anne olmamışım, ben anneliği becerememişim demek ki. Arkamda Kadın Cinayetleri Derneği olmasa kaç kere intihara kalkıştım. Mağdur kalan kadınlar Kadın Cinayetleri Derneği’ne müracat etsinler. Ben oraya giderek toparlandım” dedi.

ALİ GÖZETEN-CEREN ATMACA-FERRUH SERÇE