Doç. Dr. Afif Sıddıki, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'ndeki Kuantum Araştırmaları Laboratuvarı'nın kurulmasında görev alan bir fizikçi. 2012'de 6 milyon TL harcanarak kurulan ve düşük sıcaklık-yüksek manyetik alan deneylerinin yapılabildiği ender araştırma merkezlerinden olan bu laboratuvarın bir yıl boyunca sorumluluğunu üstlendi. Laboratuvarda yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin katılımıyla TÜBİTAK destekli pek çok bilimsel araştırmaya imza atıldı. Bu araştırmaların ve deneylerin sonuçlarının anlatıldığı makaleler prestijli bilim dergilerinde yayımlandı.
Sıddıki hakkında yazdığı Facebook iletisi nedeniyle soruşturma açıldı. Ancak, Sıddıki'ye göre laboratuvarda altyapı eksiklikleri ile iş ve işçi güvenliğinin sağlanması için atılması gereken adımlar vardı. Başta Fen Fakültesi Dekanlığı olmak üzere Rektörlük, TÜBİTAK ve Başbakanlık'a sorunu anlatan ve taleplerinin sıralandığı başvurular yaptı.Taleplerine yanıt alamayan Sıddıki, 13 Mayıs 2013'te laboratuvar sorumluluğundan istifa etti. Aynı gün sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta da bir ileti paylaştı. Fen Fakültesi Dekanlığı, bu paylaşımında "Bu kadar pis adamın arasında debelenip durmaktan bıktım" diyerek amirlerine hakaret ettiği gerekçesiyle fizikçi hakkında soruşturma başlattı.
'Suçumuz laboratuvarda iş güvenliği istemek'
Sıddıki, hakkında açılan soruşturmaların Kuantum Araştırmaları Laboratuvarı'nda iş ve işçi güvenliğinin sağlanmasını talep etmesiyle başladığını söylüyor:
Kurulumuna başladıktan iki ay sonra laboratuvarda bir yangın çıktı. Yangının ardından laboratuvarda elektrik kesintileri olmaya başladı. Jenaratör, mazot eksikliği gibi sebeplerle devreye girmiyordu. Laboratuvarda deneylere başladıktan sonra da birtakım altyapı eksiklikleri iyiden iyiye kendini hissetirmeye başladı. İş ve işçi güvenliği, idari yetersizlikler ve personel eksikliğini içeren bir rapor hazırlayarak Dekanlık'a ilettik. Uzunca bir süre yanıt alamadığımız için aynı taleplerle Rektörlük'e, TÜBİTAK'a, Başbakanlık'a da yazılar yazdık.
Taleplerin yerine getirilmemesi üzerine yaşanabilecek kazaların sorumluluğunu üstlenemeyeceğimden 13 Mayıs 2013'te laboratuvar sorumluluğundan istifa ettim. Aynı gün bu kadar emek sarf ettiğim laboratuvardan bu sebeplerle ayrılmak zorunda kaldığım için bir Facebook iletisi yazdım. Bununla birlikte soruşturmalar başladı. 15 Ağustos'a kadar istifa dilekçem işleme konulmadığı halde benim ve ekibimin laboratuvara girmesi dahi engellendi.
Facebook iletisi yüzünden açılan soruşturmada, Sıddıki hakkında, amirlerine hakaret ettiği gerekçesiyle "kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası verildi.
Sıddıki'nin kaleme aldığı Facebook iletisi soruşturma dosyasına böyle yansıdı.
Laboratuvar sorumluluğundan istifa eden akademisyenin, devralma komisyonuna 9 Temmuz 2013'te attığı e-posta da başka bir soruşturmanın konusu oldu. Sıddıki, gönderdiği e-posta'da kendisi yurtdışındayken laboratuvara gelerek üzerine zimmetli aletleri kontrol etmek isteyen komisyon üyelerini uyardı. Sıddıki, bu e-posta üzerine açılan soruşturma sonucunda da amirlerini tehdit ettiği gerekçesiyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası aldı.
Akademisyenin devralma komisyonu üyelerine gönderdiği bu mail de hakaret kabul edildi. YÖK'te savunma verdi
Sıddıki hakkında kademe ilerlemesinin durdurulması istemiyle açılan üçüncü soruşturma da bir Facebook iletisi altına yazdığı iddia edilen yoruma dayandırıldı. Bu yorumun kendisine ait olmadığını söyleyen Sıddıki, "Yorumda Türk Fizik Derneği bünyesinde düzenlenen Parçacık Hızlandırıcıları Çalıştayı ile ilgili olumsuz görüşlerin beyan edildiği söyleniyor. Savunma yapabilmek adına yorumun metnini talep etmeme rağmen yazı bana verilmedi. Sadece savunma sırasında kısaca gösterildi" diyor.
Sıddıki, üç kez disiplin soruşturması geçirdiği için "kamu görevinden çıkarma" istemiyle YÖK'e sevk edildi. Akademisyen, YÖK'ün suçlu bulması halinde Türkiye'deki üniversitelerde bir daha bilimsel çalışma yapma imkanı bulamayacak.
"Laboratuvar ofis olarak kullanılıyor"
22 Mayıs'ta YÖK'e savunma veren akademisyen, İstanbul Üniversitesi'nde hakkında açılan soruşturmalarda usulsüzlük yapıldığını iddia ediyor. Soruşturmalarda hiçbir tanığının dinlenmediğini, kurullarda bulunma yetkisi olmayan kişilerin oy kullandığını söylüyor. Sıddıki, laboratuvarda yüksek lisans ve doktora öğrencileriyle yaptıkları çalışmaları şöyle anlatıyor:
Laboratuvarda gerçekleştirdiğimiz araştırmaların bir kısmı İ.Ü. Bilimsel Araştırmalar Proje Birimi, bir kısmıysa TÜBİTAK tarafından desteklendi. Bu destekler sayesinde gençler eğitimlerine burslu devam etme imkanı yakaladı. Laboratuvarda gerçekleştirilen deneylerden elde edilen sonuçlar, 'Nature' gibi saygın uluslararası bilim yayınlarının dergilerinde yayınlandı. Şimdiyse kurmuş olduğumuz laboratuvar farklı anabilim dallarından hocalar için ofis mekanı olarak kullanılıyor.
Bilim dünyasından destek
Kuantum Araştırmaları Laboratuvarı'ndaki araştırmalarına devam edemedikleri için bursları kesilen 11 yüksek lisans ve doktora öğrencisi herseyeragmen.biliminsaniyiz.biz adlı siteden Sıddıki'ye destek oluyor. Dünyanın ve Türkiye'nin prestijli üniversitelerinden yabancı ve Türk bilim insanları da gönderdikleri destek mektuplarıyla Sıddıki'nin yanında olduklarını belirtiyor.
Dekanlık cevap hakkını kullanmadı
Doç. Dr. Afif Sıddıki'nin iddialarıyla ilgili olarak İ.Ü. Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baki Akkuş'un görüşünü almak istedik. Ancak, birkaç kez yardımcıları aracılığıyla konuyu iletmemize rağmen Dekan Akkuş'tan yanıt alamadık.
Son Dakika › Güncel › Öğretim Üyesine Hakaret Soruşturması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?