Op.Dr.Mustafa Günhan. - Son Dakika
Güncel

Op.Dr.Mustafa Günhan.

Op.Dr.Mustafa Günhan.

KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Op.Dr.Mustafa Günhan, idrar yolu enfeksiyonunun, idrar yollarının bakteriler tarafından istilası sonucunda ortaya çıkan bir reaksiyon olduğuna dikkat çekerek, "Yeni doğan dönemi hariç, idrar yolu"...

17.10.2013 13:04

KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Mustafa Günhan, idrar yolu enfeksiyonunun, idrar yollarının bakteriler tarafından istilası sonucunda ortaya çıkan bir reaksiyon olduğuna dikkat çekerek, "Yeni doğan dönemi hariç, idrar yolu enfeksiyonları kadınlarda erkeklere göre çok daha sıktır. Özellikle genç kadınlarda bu farklılık otuz kat artabilir" dedi.

İdrar yolları enfeksiyonu hakkında bilinmesi gerekenleri anlatan Op. Dr. Günhan, "Bakteriler idrar yollarına; kan, lenf ve de en sıklıkla "üretra' dediğimiz dış idrar deliğinden direkt olarak ulaşırlar. Enfeksiyonlara birçok neden yol açmakla birlikte, korunmasız cinsel ilişkiler, taş hastalıkları, kateter ve uzun süreli antibiyotik kullanımları sıklıkla karşılaştığımız sebepler arasındadır" ifadelerini kullandı.

İdrar yolları enfeksiyonlarını üst ve alt üriner sistem enfeksiyonları şeklinde sınıflandırmanın mümkün olduğuna değinen Günhan, şunları kaydetti:

"Böbrek enfeksiyonları (akut piyelonefrit) üst grupta düşünülerek; titremeyle yükselen ateş - genellikle ateş 38 derecenin üzerindedir - bulantı ve kusma ve şiddetli boşluk ağrısı belirtileri ile ortaya çıkarlar. Mesane (sistit) ve prostat enfeksiyonları (prostatit) ise alt üriner sistem grubunda olup, akut fazlarına ateş de eşlik eder. Bunun yanı sıra, idrar yaparken yanma, sık ve az idrar yapma, idrar hissi ve kanama sıklıkla karşılaşılan belirtilerdir.

İdrar yolları enfeksiyonların teşhisinde başlangıç olarak - eğer tekrarlayıcı ve komplike sistit düşünülmüyorsa (özellikle kadınlarda) hastanın hikayesi, genel muayene, tam idrar tahlili ve/ veya idrar kültürü yeterlidir. Aksi takdirde radyolojik ve kan tetkikleri de eklenmelidir.

Tedavide prensip; enfeksiyona yol açan sebepler ortadan kaldırılmalıdır. Komplike olmayan bir sistit ve prostatit olgusunda antibiyotik kullanımı yeterlidir. Süresi ve dozunu hastaya göre ayarlanmakla birlikte, en az 4 -6 hafta olarak planlanmalıdır. Akut piyelonefrit olgularında ise hasta öncelikle hastaneye yatırılmalı, genel durumu düzelene kadar desteklenmeli ve yakın takibi yapılmalıdır. Antibiyotik süresi ise genellikle 2 - 4 hafta arasında olmalıdır. Akut prostatit ise nadir rastlanılan bir durum olup, genel olarak bağışıklık sistemi bozuk, diyabetik hastalarda prostat biyopsisi sonrasında görülür.

Koruyucu yaklaşımlar arasında - özellikle tekrarlayıcı ve inatçı üriner yol enfeksiyonlarında - düzenli doktor kontrolleri, gereksiz ilaç kullanımından sakınma, bol su alımı, pamuklu iç çamaşır seçimi, bayanlarda vajina içini gereksiz yere sabunla yıkamadan kaçınma yer almaktadır."

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Op.Dr.Mustafa Günhan. - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement