Oruçlu İnsanın Gönül Kapısı Açık Olacak

Osmanlı döneminde ramazan ayının nasıl yaşandığına dair bilgiler veren Bahadıroğlu, "Osmanlı Devletinin fukarası, dilencisi olmayan bir devlete dönüştüğünü hatırlatırken, bugünün zenginleri de aynı ahlakla ahlaklandırılabilsek bu ülkede de fukara, dilenci kalmayacak. Bunu da sevgi ile yapacağız. Onun için oruçlu insanın gönül kapıları açık olacak" dedi.

Her gün binlerce vatandaşın birlikte iftar açtığı Kartepe'de, ramazan tüm güzellikleri ile yaşanmaya devam ediyor. Ramazan ayının 21. günü de Dumlupınar Mahallesi'nde düzenlenen Ramazan Eğlence Programında mahalle sakinleri farklı bir ramazan yaşama imkanı buldu. Çocukların da ihmal edilmediği ramazan eğlence programında tek tek masaları gezip halkı selamlayan Belediye Başkanı Şükrü Karabalık, "Bu güzel günlerde bizler de doğumdan ölüme kadar belediyeden beklenen her türlü hizmetin sağanak sağanak görüldüğü ilçemizde istedik ki ramazanın bolluk, bereket, dostluk ve kardeşliğine yakışır şekilde mahallelerimizde iftarlar düzenleyelim. Dolayısıyla bu dostluğu, bu kardeşliği, ramazanın bereketini iliklerimize kadar doya doya yaşayalım diye arzu ettik. Her akşam bu şekilde iki, üç mahallemizi bir araya getirerek organize ettiğimiz iftarlara yaptığınız katılımların hazzını doyasıya yaşıyoruz" dedi.

Kur'an-ı Kerim tilaveti ve iftar duasının ardından Yavuz Bahadıroğlu, ramazan yaşantısının değişik boyutlarıyla ele aldığı sohbetinde, Osmanlı döneminde ramazan ayının nasıl yaşandığına dair bilgiler verdi. Bahadıroğlu, "Osmanlı Devleti fukarası, dilencisi olmayan bir devlete dönüşmüştü. Bugün zenginlerimizi aynı ahlakla ahlaklandırabilsek, bırakınız sadaka, fitre vermeyi şu vergiyi vermeyi doğru düzgün becerebilsek inanın bu ülkede fukara, gariban, mendil satan çocuk, dilenci kalmaz. Bunu da nasıl yapacağız? Severek yapacağız. Onun için oruçlu insanın gönül kapıları açık olacak demiş ve Yunus Emre "Gönül Allah'ın tahtı, Allah gönüle baktı, iki cihan bedbahtı, kim gönül yıkarsa." demiş. İstediğiniz kadar namaz kılabilirsiniz, istediğiniz kadar oruç, zekat, hac, umre gerçekleştirebilirsiniz ama her gün bir kalbin üzerine basarak yürüyorsanız, her gün bir kardeşinizin kalbini kırıyorsanız doğru düzgün Müslüman olmayı bir yana bırakalım doğru düzgün insan olmayı başaramamışsınız demektir. O zaman sevme bahsinde ve verme bahsinde Osmanlı'yı örnek almamız lazım. Kardeşliklerimizi, dostluklarımızı ramazanlarda perçinlemek lazım ki aramıza fitne girmesin. İşte bunun için eski insanımız oruçlu insanın gönül kapıları açık olacak derlerdi. Ama sadece ramazanda değil her zaman" dedi.