Memleketi Mersin'de yaşadıkları köyde maddi imkansızlık nedeniyle okula gidemeyen 43 yaşındaki Ayşe Bilge, yıllar önce yerleştikleri Konya'da kendi çabalarıyla okuma yazmayı öğrendi.
Ailesinin kendisini küçük yaşta okula gönderir gibi yaptığını ancak göndermediğini anlatan Ayşe Bilge, "Maddi durumları olmadığı için, 'kız çocuğu okumaz' diyerek, okutmadılar. Evde ekmek olacak, su gelecek, davara bakılacak diyerek okutmadılar. Okutmadıkları için ekin işi, yayla işi derken vakit bu vakit oldu. Zorluk çekiyordum, kızıma diyordum, iş yerimde zorlanıyordum. Arkadaşlarım git öğren diyorlardı. Küçük kızım yardımcı oldu. Büyük ara sıra yardım ediyordu. Böylelikle hepsini öğrendim çok şükür. Şimdi okumayı biliyorum artık" dedi.
"BİR KAĞIT GÖNDERDİLER, SEN DİPLOMAYI ALDIN DEDİLER"
Dokuz kardeş olduklarını, babasının çok fakir olduğunu belirten Ayşe Bilge, "Öğretmenlerle konuşmuş babam. Öğretmen de sırada görünsün gitsin demiş. Okula gittikten sonra beni annem çağırıyordu, Ayşe çabuk gel diyordu. Eşek zaten bağlı oluyordu. Eşeği çözüyordum, çeşmeye gidip suyu dolduruyordum. Evden tarlaya gidiyordum, tarladan hamur işine, hamurdan eve öyle tarla tapan derken vakit doluyordu. Bir gün bir kağıt getirdiler, sen diplomayı aldın dediler. Halbuki ben adımı yazmayı bilmiyordum. A'yı bilmeyen adam, sınıfa girmeyen adam, okulda okumuş olur mu? İsmimi dahi yazamıyordum" şeklinde konuştu.
Ayşe Bilge, küçük kızının 'anne gel benimle A, B, C yazalım' demesinin ardından yazıp çizdiklerini anlatarak, "Anne ben senden güzel yazıyorum, sen eğri yazıyorsun, şöyle düzelt böyle yap' derdi. Küçük kızımın çok desteği oldu. Sonra harfleri birleştirmeye, okumaya başladım. Kızım bana, 'anne sen beni geçeceksin, ağır ol biraz' dedi. Okuma sayesinde şimdi gideceğim yeri, geleceğim yeri, her yeri biliyorum" şeklinde konuştu. Artık telefonuna mesaj geldiği zaman okuyabildiğini belirten Bilge, "Her makinenin başında öğrenme kılavuzu varmış. Onları öğrenmek için zaten bu kadar çaba gösterdim. Fatura ödemeye gidip sıra aldığımda, bakıyorum sıram gelmiş hemen gidiyorum. Önceden bilmiyordum soruyordum. Şimdi sormuyorum" ifadelerini kullandı.
İmkanı olursa tahsil yapmak istediğini belirten Bilge, "Okumak isterim ama imkan yok torunlarımla ilgilenmeye başladım. Onların yazamadıkları yerlerde ben de onlara öğretmeye çalışıyorum. Bir doktor bir hemşire olsaydım fena olmazdı. Bir hayat da ben kurtarmak isterdim" dedi.
"BİZ DE AİLEMİZE ÖĞRETELİM"
Bir işletmenin muhasebe bürosunda çalışan kızı Fatma Bilge (21) ise, şunları söyledi:
"Biz annemle biraz inatlaşıyorduk bir zamanlar. Öğrenirdin, öğrenemezdin derken bir yandan gaza getirmeler falan öyle başladı. Hani ben öğrendikçe ona da bir şeyler öğretmek istedim. O öğrenince ben mutlu oldum. Ben bir şeyler biliyorsam o da düşmesin, bize öğrettiklerinin bir çabası vardır. İlmi öğrenmek ister. O da benim ilmimi öğrensin. Her zaman aileler mi evlatlarına bir şey öğretecek, biz de ailemize öğretelim."
Kamyon sürücüsü olan kocası Mustafa Bilge (43) ise, "Önceden bir yere git dediğim zaman gitmesi, geldiği zaman epey sorundu. Şimdi ineceği bineceği yerleri biliyor" ifadelerini kullandı. - KONYA
Son Dakika › Güncel › Babası Okutamadı, Kendi Çabasıyla Okuma Yazma Öğrendi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?