Japonya'dan bağlama çalmayı öğrenmek için Türkiye'ye gelen ve öğrendikten sonra kansere yakalanan Japon gelin, bağlama çalarak amansız hastalıkla mücadele ediyor.
Japonya'dan Türkiye'ye Türk kültürünü ve tutkunu olduğu bağlama çalmayı öğrenmek için gelen Japon Asako Çetinkaya, Bursa'da uzun yıllar eğitim alarak bağlama çalmayı ve türkü söylemeyi öğrendi. Tahtakale semtinde bulunan aşıklar kahvesinde uzun yıllar ustalarından bağlama çalmayı öğrenen ve burada tanıştığı Nail Çetinkaya ile evlenen Asako'nın hayatı meme kanseri olduğunu öğrenmesiyle kabusa döndü. Hiçbir zaman hayata küsmeyen ve aşık olduğu sazını elinden düşürmeyen Japon gelin Asako, eşinin de desteğiyle bağlama çalarak kanseri yenmeye çalışıyor.
Asako'ya türkü söylerken eşi de eşlik ediyor. Bağlama çalmayı ve Türk kültürünü öğrenmek için Türkiye'ye geldiğini ifade eden Asako, "Japonya'dan Türkiye'ye bağlama çalmayı öğrenmek için geldim. Bursa'da aşıklar kahvesinde uzun yıllar ustalarından saz çalmayı öğrendim. Bu esnada Nail ile tanıştım ve birbirimize aşık olup evlendik, mutlu bir evliliğimiz vardı. Mutlu hayatımız meme kanseri olmamı öğrenmemle birlikte kabusa döndü, ama ben umudumu hiç kaybetmedim ve aşık olduğum bağlama çalarak hayata tutunuyorum ve hastalığımı yeneceğimi umut ediyorum" dedi.
Asako'nun eşi Nail Çetinkaya ise "Biz eşim Asako ile 2010 yılında tanıştık. Eşim saz çalıyordu ben de türkü okuyordum. Uzun bir flört döneminden sonra evlenmeye kara verdik. Asako benim hiç bir şeyim olmadığını bildiği halde evlenmek istedi. Evlendik ve bir çocuğumuz oldu mutlu bir evliliğimiz vardı. Sonra eşimin hasta olduğunu öğrendik ben çok üzüldüm. Eşim hastalığını bana üzülmeyeyim diye uzun süre söylemedi ben sonradan öğrendim. Hastalığını öğrendikten sonra eşimi terk etmek yerine ona daha sıkı sıkıya bağlandım, çünkü onu çok seviyorum" şeklinde konuştu. - BURSA
Son Dakika › Güncel › Japon Gelin Kanseri Bağlama Çalarak Yenmeye Çalışıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?