Mersin'in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesine ilişkin davada cinayetten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onanan Fatih Gökçe, hakkında "cinsel saldırı suçundan" verilen 24 yıl hapis cezası kararının Yargıtay tarafından bozulması üzerine yeniden hakim karşısına çıktığı davada 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya, Fatih Gökçe, Osmaniye'deki cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Aileyi temsilen amca Yaşasın Aslan'ın müşteki olarak yer aldığı duruşmayı, Mersin ve Adana Barosu başta olmak üzere yurt genelinden baroların temsilcileri, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve bazı kadın örgütleri temsilcileri de izledi.
Cumhuriyet savcısı karara ilişkin mütalaasında, Yargıtayın, "minibüsün yaşama zorunluluğu bulunan alan olarak görülmediği" gerekçesiyle Gökçe'nin cezasında yapılan artırımın bozulmasına ilişkin karara uyulmasını, nitelikli cinsel saldırı suçunun bozulma kararına ise direnilerek sanığın cezalandırılmasını istedi.
Müşteki avukatlar, mütaalaya ilişkin savunmalarında savcıya kısmen katıldıklarını belirterek, minibüsün "zorunlu yaşam alanı" olarak görülerek sanığın cezasının bu madde nedeniyle artırılmasını talep etti.
Amca Aslan da mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnmesini istedi.
Son sözleri sorulan sanık ise hakkındaki suçlamaları reddetti. Gökçe, "Görmediğim birine tecavüzle suçlanıyorum. Önce suça yardım etmedim, sonra da öldürmedim diyordum, şimdi de tecavüz etmedim diyorum." dedi.
Olay günü bilincinin yerinde olmadığına yönelik iddiasını yineleyen Gökçe, "O akşam kendimde değildim. Bunlar oldu. Allah bir kapıyı kapatır, diğerini açar. O gece tecavüz edebilecek kadar aklım başımda mıydı diye adli tıp raporu alınmasını istiyorum." ifadesini kullanınca salondaki avukatlardan tepki aldı.
Gökçe'nin avukatı da savcının mütaalasına katılmadıklarını dile getirerek, müvekkilinin tahliyesini istedi.
Sanık avukatının konuşması sırasında kadınlarla ilgili bir videoklipten örnekler vermesi üzerine bazı kadın avukatlar tepki göstererek, duruşma salonunu terk etti.
Mahkeme heyeti, Yargıtayın bozduğu "nitelikli cinsel saldırı" suçlamasına direnilerek sanığın, bu suçtan 15 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. Heyet, maktulün baygın veya ölü olması sebebiyle artırımda bulunularak sanığa 22 yıl 6 ay hapis cezası verilmesini kararlaştırdı.
Heyet, Yargıtayın, olayın minübüste geçmesi nedeniyle cezanın artırılmasına ilişkin bozma kararına da uyulmasına karar verdi.
Öte yandan, duruşma öncesinde Tarsus Adliyesi önünde bir araya gelen KADEM Hukuk Komisyonu üyeleri, Mersin Kadın Platformu, Üniversiteli Kadın Kollektifleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, ellerindeki dövizlerle kadın cinayetlerine tepki gösterdi.
Duruşma sonrası açıklamalar
Aslan ailesinin avukatı Sevim Küçük, duruşmanın ardından adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, mahkemenin, suçun minibüste işlenmesinin ağırlaştırıcı suç sayılmaması kararına katılmadıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Sonuç itibarıyla Fatih Gökçe hakkında verilen ceza miktarı yönünde çok bir fark yok. Bir yıl gibi fark var ama özellikle bu davayı Özgecan davası yapan şey, suçun, hepimizin her gün bindiği toplu taşıma araçlarında işlenmiş olmasıydı. Özellikle son günlerde hepimizin de tanık olduğu gibi kadınların sürekli cinsel tacize uğradığı, tramvay, metro gibi yerlerde bu tür suçların işleniyor olması dikkate alınarak bizce mahkemenin daha önce bu yönde verdiği kararda direnmesi gerekiyordu. Biz bu yönüyle kararı temyiz edeceğiz. Nitelikli cinsel saldırı suçundan daha önce 16 yıl hapis cezası verilmişti. Mahkeme 15 yıl ceza verdi. Suçun baygın kişiye işlenmesi dolayısıyla da cezayı arttırarak 22 yıl 6 ay hapis cezasına hükmetti."
Amca Yaşasın Aslan ise mahkemenin kararına kısmen katıldıklarını ifade ederek, "Benim anladığım toplu taşıma araçlarında sapıklara gün doğdu. Bu manşet olsun, tarihi bir karardır. Nasıl bir önlem alınacak? Meclis, toplu taşıma araçlarını da bu konuya dahil etsin, ona göre önlem alınsın. Değilse sapıklara gün doğdu, Allah sonumuzu hayır etsin. Karar kısmen memnun etti. 22 yıl aldı biz sevinelim ama mesele bu değil, mesele toplumsal bir mesele." dedi.
"Bugün daha çok sevinebilirdik"
KADEM Hukuk Komisyonu Başkanı Betül Yanılmaz da KADEM üyeleri adına yaptığı basın açıklamasında, şunları kaydetti:
"Mahkeme kadınlar için tarihi bir karar verdi ama maalesef bugün daha çok sevinebilirdik. Mahkemenin daha önceki kararı cinsel saldırıdan 24 yıldı. Bugün 22 yıl 6 ay verdi. 1,5 yıl kısalttı. Nitelikli arttırım sebeplerinden bir tanesi ki bizim için çok önemli olan bir tanesi maalesef uygulanmadı. Mahkeme, bu yönden Yargıtayın kararına uydu, diğer yönden direndi. Saatler süren dava sırasında bütün müdahiller, salonda bulunan herkes, toplu olarak bir arada yaşama sebebiyle minibüste bu olayın gerçekleştirilmesinin ağırlaştırıcı bir hal olması gerektiğini söylediler, ısrar ettiler ama maalesef mahkeme burayı toplu yaşam alanı olarak görmedi, dar yorumladığını izah etti. Maalesef bu kadınlar için endişe verici. Zira burada kanunun bir boşluğu var. Yaşama teriminden sadece barınma ve konut, konaklama anlaşılmamalı. Yaşam aynı zamanda bir arada bulunmayı da ifade ediyor. Bu yönde ilerideki aşamalarda Yargıtayın da durumu değiştireceğini ümüt ediyoruz. Biz hala ümitliyiz."
Olay
Mersin'in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015'te, 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan, evine gitmek için bindiği minibüste öldürülmüştü.
Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 3 Aralık 2015'teki duruşmada, sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken'in, "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli suçlardan 27 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verilmişti.
Babası Necmettin Altındöken'i "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, sanık Fatih Gökçe'nin ise "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, nitelikli cinsel saldırı, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıl hapisle cezalandırılmasını kararlaştırmıştı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Özgecan Aslan davasıyla ilgili cezaevinde öldürülen Ahmet Suphi Altındöken'in babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe hakkında, "adam öldürme" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını onamış, Gökçe hakkında "cinsel saldırı" suçundan verilen 24 yıl hapis cezasını ise "delil yetersizliği" gerekçesiyle bozmuştu.ştu.
Son Dakika › Güncel › Özgecan Aslan Davası' Sanığına Yeniden Ceza - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?