Ataşehir'de, bir restoranın oyun alanına girerek eşinin kız kardeşinin 3 yaşındaki çocuğunun yüzüne kimyasal madde döktüğü iddia edilen Cihan Araçman'ın, "çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürmeye teşebbüs" ve "bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarından yargılanmasına başlandı.
Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Cihan Araçman ile avukatları katıldı. Duruşmada, mağdur Y.K'nın annesi Işıl Güven, babası Cenk Kocakaya ile olayda yaralanan diğer mağdur çocuklar E.E. ile B.Ö'nün ailesi de avukatlarıyla şikayetçi olarak hazır bulundu.
Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı Avukatı Birsel Kurt'un da hazır bulunduğu duruşmada, kimlik tespiti yapılan sanık Araçman üniversite mezunu, evli ve bir çocuğunun olduğunu söyledi.
Savunmasını yapan Araçman, mağdur Y.K. ve ailesiyle arasında bir sorun olmadığını öne sürerek, "Her şeyden önce çocukların eğlenmesi için şaka amaçlı böyle bir şeyi yapmışken hiç beklemediğim bir şekilde bu olay meydana geldiği için burada sizin huzurunuzda bulunmaktan utanç duyuyorum. Şaka olsun diye boya zannettiğim şeyi eline dökmek istemiştim. Kastını çok aşan bir neticeyle bittiği için çocuğun hem kendisinden, hem ailesinden, hem de kamuoyundan özür diliyorum" dedi.
Araçman, olay günü eşinin önerisiyle söz konusu restoranı tercih ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Olay günü restorana gittiğimizde çocuk oyun salonunda oğlum iyi mi diye bakmak istedim. Oğlumla Y.K aynı yaştalar ve birlikte oynuyorlardı. Oyun alanında çocukların eğlenmesi için ellerine ve yüzlerine boya sürdüklerini gördüm. Ben de ellerine biraz daha boya sürersem, biraz daha eğlenirler diye düşündüm. Tesadüfen montumda bulunan boyayı aldım Y.K'nın eline doğru döktüm ama dökülmedi ve biraz daha bastırdım. Bu sefer istem dışı fışkırdı. Çok az kısmı Y.K'nın yanaklarına fışkırdı, bir kısmı da yere aktı. Boyayı evin bodrum katından arta kalan boyaların içinden temin etmiştim. Y.K. bana gülümseyince ben de yerime geri döndüm. Bir zaman sonra masaya getirdiklerinde Y.K'nın yanaklarında bu boyalar vardı. Gözleri açıktı, Işıl hemen tuvalete götürdü yüzünü yıkamaya. Uzun süre gelmeyince ben de tuvalete gittim. Annesi hızlı bir şekilde çocuk kucağında dışarı fırladı. Çocuğun yüzü kızarmıştı, gözleri kapalıydı. Işıl'a 'ne oldu' dediğimde 'galiba boya alerji yaptı hemen hastaneye götürüyorum' dedi."
Mağdur Y.K'ya kendi çocuğundan daha fazla ilgi gösterildiği, bunu kıskandığı için bu şekilde davrandığı yönündeki beyanlarının doğru olmadığını savunan Araçman, "Bu olayın zarar vereceğini bilseydim, yakınında oynayan kendi oğlumun da zarar göreceğini düşünerek, o kadar kameranın önünde böyle bir şey yapmazdım. Y.K'nın sağlığına kavuşması için ekonomik gücüm yettiği ölçüde zararlarını karşılayacağımı, maddi ve manevi ailenin yanında olmak istediğimi söylemek istiyorum. Onlara bu acıyı yaşattığım için çok üzgünüm." diye konuştu.
"'Oğlum sürekli 'beni öldürün başka bir çocuk alın' diye bağırıyordu"
Mağdur Y.K'nın annesi Işıl Güven de, önceki beyanlarının geçerli olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Sanığın bu gün beyanını ilk kez dinliyorum olaydan sonra da ilk kez görüyorum. Bin insanın cebinde neden boya kutusu taşıdığını merak ediyorum. Boya sıktıktan sonra bir çocuğa neden arkanızı döner gidersiniz? Bir çocuğun yaralandığını öğrendiğinizde, bir gözünü değil 2 gözünü kaybettiğini öğrendiğinizde neden arkanızı döner gidersiniz? Oğlum olay akşamı sinir krizi geçirdi. Bu gün huzurunuza çıkarmak istedim. Çünkü bu olayın mağduru ne ben, ne de babası, oğlumdu. Kendisini göstermek istedim ama dün akşam yine bir sinir krizi geçirdiği için getirmemeyi uygun buldum."
Çocuğunu eniştesiyle hiçbir zaman yalnız bırakmamaya çalıştıklarını anlatan Güven, "Nasıl bir nefrettir ki o kadar çocuğun bulunduğu salonda cebinde bulundurduğu maddeyi çocuğun yüzüne atmış ve arkasını dönüp gitmiştir. Oğlum tedavi ve terapi görüyor. Tam 7 hafta yüzü gözü dikişlerle oturdu hastanede. Hiç kimseye yüzünü göstermedi. Hemşireler iğne yapmaya geldiklerinde sürekli 'beni öldürün başka bir çocuk alın' diye bağırıyordu. Çocuğum 3,5 yaşında ama 30 yaşında bir delikanlı gibi. 'Eniştem benim yüzüme bir şey sıktı her taraf duman oldu' diyor" şeklinde konuştu.
Işıl Güven, oğlunun can güvenliğinden ciddi şekilde endişeleri olduğunu belirterek, "Bu kişinin beyninin dibinde daha kimlere zarar vereceğine, başladığı işi bitirip bitirmeyeceğine emin değilim. Can güvenliğimiz yok." ifadesini kullandı.
Baba Cenk Kocakaya ise, sanığın samimiyetine inanmadığını belirterek, "Oğlum çevresi tarafından sevilen, samimi bir çocuktu. Ben sanığın kıskançlık gibi bir huyu olduğunu hissediyordum. Bu nedenle çocuğumla çok yalnız bırakmıyordum ama eline geçen ilk fırsatta yaptı zaten. Çeşmeden başlayarak sistemli bir saldırı olduğu kesin. Herhangi bir husumetimiz yoktu. Çok fazla samimi de değildik. Ara sıra görüşüyorduk." diye konuştu.
Diğer mağdur çocukların aileleri de sanık Araçman'dan şikayetçi olduklarını belirterek, cezalandırılmalarını talep etti.
"Hep birilerinin yardımıyla hayatını sürdürecek"
Mağdur Y.K'nın ailesinin avukatı Rahşan Sertkaya ise, "Çocuğun yüzüne atılan asidik madde yüzünden gözünün şekli bile kalmamıştır. Henüz 4 yaşında olmasına rağmen bir daha dünyaya kendi gözleriyle bakamayacak, annesini ve babasını bir daha göremeyecektir. Şu anda bile sadece ameliyat olacağı zaman evden çıkarılmaktadır. Kendi öz bakım becerilerini gerçekleştiremeden hep birilerinin yardımıyla hayatını sürdürecektir. 4 yaşındaki bir çocuk özellikle ilaç kullanıldığı sırada çektiği acılara dayanamayarak 'beni yakın, beni öldürün, başka çocuk alın' demektedir."
Mahkeme heyeti, sanık Araçman'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davaya müdahil olarak kabul edilmesine karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Cihan Araçman'ın mağdur Y.K'ya yönelik "çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Araçman hakkında diğer mağdur çocuklar E.E. ve B.Ö'ye yönelik de "bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarını işlediği iddiasıyla 8 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Son Dakika › Güncel › Restoranda Çocuğun Yüzüne Kimyasal Madde Dökülmesi Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?