GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak soruları cevapladı Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak:
"Cumhurbaşkanımızın o açıklaması çok talihsiz olmuştur hukuk devleti bakımından. Özü bu. Belki biliyorum birileri bu cümlemden dolayı bana yükleneceklerdir ama bir hukukçu olarak doğruyu söylemek mecburiyetindeyim çünkü sayın Cumhurbaşkanının asli görevleri toplama maddesi olan Anayasa'nın 104. maddesinde belirtilmiştir"
-" Türkiye'nin birliği bütünlüğü gerçekten tehdit altındadır. Bu tehdidi bertaraf etmenin yolu şüphesiz ki aziz milletimize düşmektedir. Bu terörün asıl sebebi de emin olun ekonomiden, istihdamdan, işsizliğin önlenmesinden geçiyor"
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki tahliye kararına ilişkin değerlendirmesine yönelik, "Cumhurbaşkanımızın o açıklaması çok talihsiz olmuştur hukuk devleti bakımından" dedi.
Kamalak, eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vefatının 5. yılı dolayısıyla Merkez Efendi Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen anma töreninin ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Dünün, Necmettin Erbakan'ın Rabbine kavuştuğu gün, bugün ise herkesin bildiği gibi tarihin en kirli darbelerinin, post modern darbenin gerçekleştirildiği gün olduğunu ifade eden Kamalak, "23 kamu bankasının içinin boşaltıldığı sürecin, başlangıç günüdür. Birçoklarının milleti soymaya koyulduğu günün başlangıcıdır. 28 Şubat süreci asıl itibarıyla bir soygun sürecidir" dedi.
Necmettin Erbakan'ın, ömrü boyunca Türkiye'nin birliği, dirliği, huzuru ve barış içinde yaşaması için çalıştığını dile getiren Kamalak, "Bu ülkenin şu an içine düşürüldüğü durumu görüyoruz. Ne var diyeceksiniz? Olaylar öylesine hızlı gelişiyor ki, takip etmemek bile mümkün değildir. Suruç olaylarında, İstanbul ve Ankara'daki patlamalarda can veren insanlar kaç kişi biliyor muyuz? Bunlar 250'ye yaklaştı. Güneydoğu'daki fidan gibi gençlerimiz, asker, polis, korucu... Toprağa gönderdiğimiz fidan gibi gençlerimizin sayısı kısa dönem içerisinde 500-600'ü bulmuş durumda" diye konuştu.
Suriye'de meydana gelen olaylarda 8 milyon insanın bugün mülteci hayatı yaşadığını, bunlardan 3 milyon kişinin Türkiye'de, on binlercesinin Akdeniz'in, Ege'nin soğuk sularında Aylan bebekler gibi can vermiş durumda olduğunu anlatan Kamalak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu an İslam coğrafyası gerçekten bir ateş çemberi içerisinde. Küresel egemenler tam bir asır önce, Anadolu'yu parçalamışlar, İslam coğrafyasını param parça etmişlerdi. Şu an o parçaları tekrar bölmenin mücadelesini veriyorlar. Erbakan hocamız, bu hususlara önceden işaret ediyordu. 2003 yılında 1 Mart tezkeresi meclise sunulduğu zaman 550 milletvekiline mektup yazmıştı. 'Sakın o tezkere meclisten geçmemeli, eğer geçecek olursa Irak'ta tek bir Müslüman'ın burnu kanadığı vakit, emin olun 7 sülaleniz başını secdeden kaldırmamış olsa bile bunun vebalinden, günahından kurtulamazsınız. Irak düştükten sonra emin olun sıra Suriye'ye gelecektir fakat unutmayın ki asıl hedefte Türkiye vardır' diyordu.
Türkiye'nin birliği bütünlüğü gerçekten tehdit altındadır. Bu tehdidi bertaraf etmenin yolu şüphesiz ki aziz milletimize düşmektedir. Bu terörün asıl sebebi de emin olun ekonomiden, istihdamdan, işsizliğin önlenmesinden geçiyor. Belki bir kısım kardeşlerimiz bu ülkenin birincil problemi ekonomi değil, terör diyeceklerdir ama unutmayınız ki terörü besleyen işsizliktir, fakirliktir, yoksulluktur."
-"Cumhurbaşkanımızın o açıklaması çok talihsiz olmuştur"
Mustafa Kamalak, bir gazetecinin "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Anayasa Mahkemesi'nin gazeteciler hakkında verdiği kararı değerlendirirken 'Ben bu karara uymuyorum, saygı duymuyorum' şeklinde bir değerlendirmesi oldu. Aynı zamanda bir Anayasa Hukukçusu olarak bunu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine, şu yanıtı verdi:
"Mahkeme kararları o kadar önemlidir ki Anayasa'dan daha da önemli. Mahkeme kararları, kanunlardan hatta Anayasa'dan çok daha önemlidir. Çünkü kanunlar ve Anayasa soyut normlar önerir, içerir. Mahkeme kararları ise o normun kanun hükmünün Anayasa maddesinin nasıl anlaşılması gerektiğini somut biçimde ortaya koyar. Yani soyutu, somuta dönüştürür. Nitekim bu alanda verilmiş çeşitli kararlar var. Yargıtayımızın kararları var. Kısacası Sayın Cumhurbaşkanımızın o açıklaması çok talihsiz olmuştur hukuk devleti bakımından. Özü bu. Belki biliyorum birileri, bu cümlemden dolayı bana yükleneceklerdir ama bir hukukçu olarak doğruyu söylemek mecburiyetindeyim çünkü sayın Cumhurbaşkanının asli görevleri, toplama maddesi olan Anayasa'nın 104. maddesinde belirtilmiştir. Yasama, idare ve yargıyla ilgili görevleri var. "
Son Dakika › Güncel › Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?