Saü Rektörü Elmas, 2016 ve Sonrası Hedeflerini Anlattı

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörü Muzaffer Elmas, 2016 yılı ve sonrası hedeflerini basın mensuplarıyla paylaştı.

Elmas, SAÜ personel lokalinde düzenlediği basın toplantıda, Üniversitenin Türkiye'nin ortalamasının üzerinde öğrenci sayısına sahip olduğunu söyledi. Öğrenci sayısının fazla olmasına rağmen üniversitenin uluslararası ödüller aldığını vurgulayan Elmas, "Öğrenciyi aktif hale getirecek bir dönüşüm içerisindeyiz. SAÜ'de eğitim mantalitesini hızla değiştirip, eğitimin sınıf içerisinde başlayıp sınıf dışında kütüphane, konferans salonu, kongre merkezi, cami, kafeterya, yurtlara kadar uzanan 7 gün 24 saatlik süreçte olan bir iş olarak algılayıp, öğrencilerimizi böyle bir atmosfere sokmak istiyoruz. Bu önemlidir. Bu konuda çok önemli yollar aldık" diye konuştu.

Dünyada eğitim öğretimin ölçüldüğü en önemli hususun akreditasyon olduğunu dile getiren Elmas, bir yıl içindeki hedeflerinin SAÜ'deki 84 bölümün akredite edilmesi olduğunu belirtti.

Elmas, daha önce kaldırılan yaz okullarının açıldığını ancak spekülasyonlara yol açmamak için yaz okulunda açılacak tüm dersleri şimdiden ilan ettiklerini aktardı. SAÜ'nün Türkiye mükemmellik, mükemmellikte süreklilik ödülü aldığını anlatan Elmas, şunları kaydetti:

"Avrupa'da da kalite ödülü aldık. Biz bu işi rutin hale çevirdik. Gelecek yıl da dünyadaki en iyi üniversite değerlendirme kurulu hangisi ise onu çağırıp değerlendirmeden geçeceğiz. Bu aslında yönetim mantığı, yönetim felsefesi, bakış açısı değişimi. Yani hedefi koyup tüm birimlerin bu hedef üzerinde hareket etmesini sağlıyorsunuz. Sistemin özü bu. Aslında diğer kurumların da mantığı bu. Ülke yönetiminin de diğer kurumların mantığı da böyle. Hedefe ulaşmak için tüm birimler bu hedef etrafında birleşiyor. Türkiye'de başkanlık sistemi için söylenen şeyin özünde aslında bu var. Buna uygun da bir rapor planlıyoruz. Ülkemiz gelecek için hedefler koyuyor, Türkiye bu hedefe 10 yıldır hem milli gelirde, hem ihracatta hem dünyadaki ekonomik göstergelerde belirli bir yere geldi ama artık 2-3 yıldır patinaj yapıyor. Yani bu sistemi bu mantaliteyi değiştirmesi lazım. Ülkenin tüm birimleri bu hedef doğrultusunda hareket etmeleri gerekiyor ki Türkiye bu hedeflere ulaşsın. Türkiye yerinde saymayıp ileri hamle yapmak istiyorsa bu yöntemini değiştirmek zorunda."

"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin bildirisine imza atan akademisyenlerle ilgili de açıklamalarda bulunan Elmas, olay olduktan hemen sonra kişiler hakkında soruşturma açıldığını ve soruşturmaların devam ettiğini belirtti.

Yapılması planlanan hayvan laboratuvarı ile ilgili bilgi veren SAÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Akdemir ise deneysel tıpın çok önemli olduğunu söyledi. Ameliyatın insanda uygulanmadan önce, ilacın tedavi öncesinde deneme aşamalarının olduğunu belirten Akdemir, "Deneysel tıp tıbbın olmazsa olmazıdır. Tıbbın insana hizmet edebilmesi için önce birtakım evrelerle desteklenmesi gerekiyor. Tedavi, deney için üretilmiş hayvanlarda test edilip daha sonra insanlarda uygulanır. Kanunlara göre deney hayvanlarının deney için üretilmesi şartı var. Hayvanlara işkence yapılmaması şartı var. Etik kurulunun da onayıyla deney yapılıyor" dedi.

Çoğu hastanede de laboratuvarların bulunduğunu anlatan Akdemir, öğrencilerin eğitimi için de laboratuvarın önemli olduğunu aktardı.