Dünyada kişi başına ortalama prim üretimi 661 dolarken, Avrupa'da kişi başına düşen ortalama prim üretiminin 1.886 dolar olduğunu söyleyen Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, Türkiye'deki rakamın ise yalnızca 136 dolar olduğunu belirterek, "Ülkemizde sigortalılık oranı son derece düşük. Dünya ortalamasının beşte biri gibi bir rakam, sadece düşük gelir dağılımıyla açıklanamaz" dedi.
Sigortacılık Haftası nedeniyle açıklamalarda bulunan Ülken, "Gelişmekte olan ülkelerdeki tüketici, tasarruf için büyük özverilerde bulunuyor. Bu nedenle aldığı ürün için daha çok güvenceye ihtiyaç duyuyor. Bunun aksine, sigorta kapsamına giren yaklaşık 16.5 milyon konutun bulunduğu Türkiye'de, zorunlu olduğu halde sadece 5 milyon konutta zorunlu deprem sigortası var. 17.2 milyon aracın ise yaklaşık yüzde 20'sinin yine zorunlu olan trafik sigortası bulunmuyor. Bu rakamlar dikkate alındığında, halkımızın sigortanın önemi konusunda bilinçlendirilmesi gerektiği açıktır" dedi.
Türkiye'de sigortacılığın geliştirilmesini, sigortalıyla sigorta şirketi ve acenteler arasında güvenin artırılmasını amaçlayan Sigortacılık Haftası, bu yıl 27 Mayıs-2 Haziran tarihleri arasında kutlanıyor.
Sigortacılık Haftası nedeniyle değerlendirmelerde bulunan Musa Ülken, sigorta bilincinin tabana yayılması konusunda başta sektör temsilcileri olmak üzere her kesime büyük görevler düştüğünü söyledi.
Sigortalılık oranı düşük olan ülkelerde, bireysel ve toplumsal birikimlerin büyük risk altında olduğunu belirten Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, bu oranın artırılmasının toplumdaki sigorta bilincinin yükseltilmesine bağlı olduğunu belirtti.
Gelişmekte olan ülkelerde kişi başına prim, dünya ortalamasının altıda biri
Kişi başına prim üretimi rakamlarının durumu çok daha net özetlediğini, Kuzey Amerika'da kişi başına düşen prim büyüklüğü ortalamasının 3.815, Avrupa'da ise 1.886 dolar olduğunu ifade eden Musa Ülken, "Türkiye 136 dolarla Avrupa'da sadece Romanya, Sırbistan ve Ukrayna'yı geride bırakabiliyor. Bu rakam, dünya kişi başına prim büyüklüğü ortalaması olan 661 doların ancak yaklaşık beşte birini oluşturuyor. Kuşkusuz, prim üretimindeki bu durum gelir dağılımıyla açıklanabilir. Ancak, tüm gerekçenin gelir dağılımı olduğunu savunmak haksızlık olur" diye konuştu.
"Prim üretimindeki düşük oran, sadece kişi başına düşen gelirle açıklanamaz"
Sigortanın özellikle gelişmekte olan ülke bireyleri açısından çok daha büyük önem taşıması gerektiğinin altını çizen Musa Ülken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelişmekte olan ülkelerde gelir dağılımının düşük olduğu bir gerçek. Her birey kısıtlı bir gelirle sınırsız ihtiyaçları karşılama mücadelesi veriyor. Bu da edinilen her değerin bir şekilde hasar görmesi halinde, tüketicinin yenisini elde etmekte zorlanacağı anlamına geliyor. Dolayısıyla, yatırımlarını güvence altına almayan bireyler, yılların birikimini riske etmiş oluyor" dedi.
Musa Ülken, yılların emeğiyle kazandıklarını konut ya da otomobil gibi bir kıymete yatıranların düşük bedellerden oluşan sigortadan kaçınarak, bu birikimi riske etmesinin temel nedeninin toplumdaki sigorta bilincinin yetersizliği olduğunu söyledi.
"Sigorta, vatandaşın birikimleriyle ülke ekonomisinin teminatı"
Tüketicinin binlerce liralık yatırımını, eşyasını ve hatta sağlığını uygun prim oranlarıyla güvence altına alabileceğini belirten Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, "Bireylerin gelecek güvencesi olarak edindikleri poliçelere ödedikleri primler, ülke ekonomisine de yatırım olarak geri dönüyor. Diğer bir deyişle sigorta, sadece kendi yatırımlarını değil ülke ekonomisine katkıda bulunarak geleceklerini de güvence altına alıyorlar. Bu nedenle, bu bilincin artırılması için başta sigorta sektörü olmak üzere herkes büyük görevler düşüyor." diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Sigorta Sektörü Ülke Ekonomisinin Teminatıdır - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?