Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tayfun Uzbay, "Tüm veriler beyinde agmatin salgılanmasını düzenleyen ilaçların şizofreninin kontrolü için yarar sağlayabileceğine işaret ediyor" dedi. Uzbay, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, üniversite bünyesinde kurulan Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Tarhan, sağlık ve davranış bilimleri alanında tematik olan üniversitenin öğrenci yetiştirme, Ar-Ge çalışmaları ve toplumu bilgilendirme görevleri bulunduğunu ifade ederek, davranış bilimleri, otizm, şizofreni ve alzaymırın önemli çalışma alanlarından olduğunu belirtti. Merkezin, davranış bilimleri konusunda klinik öncesi çalışma yaptığını anlatan Tarhan, dünyada da merakla takip edilen şizofreni ile ilgili bir ilaç bulduklarını olduğunu dile getirerek, "Şizofreninin kavramlarını ve teorisini değiştirebilecek, yeni bir ufuk açacak çalışma. Bu agmantin çalışması. Poliaminlerle igili çalışma. Bununla ilgili TÜBİTAK'ta başlayan projeyi burada devam ettiriyoruz. Bununla ilgili Türkiye'de ilk defa bir laboratuvar açıldı. Hayvan haklarını göz önüne alarak bir laboratuvar kurdu" diye konuştu. "Şizofreni tanı ve tedavisine bakışı tamamen değiştirebilecek" Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tayfun Uzbay da merkezde şizofreniye yönelik umut verici ve önemli bulgular elde edildiğini belirterek, yeni bir beyin kimyasalı olan "agmatin"in, şizofreni tanı ve tedavisine bakışı tamamen değiştirebileceğini söyledi. Pensilvanya ve Cambridge üniversitelerinden sonra dünyanın üçüncü merkezi olarak hizmet veren Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde, beyin hastalıkları için ilaç araştırmaları yapılacağını belirten Uzbay, "Bu merkezden elde edilen ilk sonuçlar, şizofreninin tanı ve tedavisinde dünya çapında ses getirecek nitelikte. Çalışmalar sonucu agmatin ile şizofreni arasındaki ilişkiyi ortaya koyan çok önemli veriler elde ettik. Journal of Psychiatric Research isimli uluslararası bilimsel dergide de yayınlanan bulgulara göre, şizofreni hastalarının kanlarında sağlıklı bireylere göre oldukça yüksek agmatin düzeyleri gözlendi" bilgisini verdi. Günümüzde en çok yatırımın şizofreni tedavisine yönelik yeni ilaçların geliştirilmesi için yapıldığını aktaran Uzbay, şizofreninin dünyada çözüm bekleyen en önemli 20 problem arasında 11. sırada yer aldığını ve dünyada 700 milyon, Türkiye'de ise yaklaşık 750 bin şizofreni hastası bulunduğunu kaydetti. "Agmatin aynı zamanda güçlü ağrı kesici" Beyin işlevleri ile ilgili bilgilerin hala sınırlı olduğuna dikkati çeken Uzbay, merkezi, bilimin evrensel standartlarına uygun nitelikte araştırmaların yapılabilmesi amacıyla kurduklarını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çalışmalar sonucu kandaki agmatin yüksekliği ile şizofreni hastalığı arasında ilişki tespit ettik. Çalışmalarımız sonucunda 2009'da elde ettiğimiz deneysel veriler, agmatin ve şizofreni arasındaki önemli ilişkiye işaret ediyordu. Bugün açıkladığımız araştırmanın sonuçları ise hastalığın tanısı ve tedavisine önemli katkılar sağlayacak nitelikte. Agmatin metabolitlerinin şizofreniden ölen hastaların beyinlerinde ve şizofreni hastalarının kanlarında yüksek olduğu daha önce gösterilmişti. Biz deney hayvanlarında agmatinin belli bir doz aralığının üzerinde şizofreni benzeri etki oluşturduğu da göstermiş ve bulgularımızı 2010'da Journal of Psychopharmacology'de yayınlamıştık. Son bulgularımız bu verileri de desteklemektedir. Agmatin yakın gelecekte şizofreni ve benzeri hastalıklar için anahtar beyin kimyasalı konumuna gelebilir. Agmatin aynı zamanda güçlü ağrı kesici ve morfinin ağrı kesici etkilerini güçlendirici özelliğe de sahip. Şizofreni hastalarının ağrıya karşı duyarsız davranışlar sergilemesi de bununla ilişkili olabilir. Öte yandan agmatin NMDA alıcılarını bloke edici özelliğe sahip ve NMDA blokajı ile şizofreninin bazı belirtileri arasındaki ilişki de yıllardır biliniyor. Sonuç olarak, tüm veriler beyinde agmatin salgılanmasını düzenleyen ilaçların hastalığın kontrolü için yarar sağlayabileceğine işaret ediyor." Uzbay, Türkiye'nin 2023 hedefi doğrultusunda gelecekte önemli beyin hastalıklarının tanı ve tedavisine yönelik yeni yöntem ve ilaçları kullanıma sunmayı arzu ettiklerini de vurgulayarak, bunun için öncelikli hedeflerinin şizofreni ve madde bağımlılığı olduğunu, bu konularda dünya ile rekabet edebilecek yeterli bilimsel birikim ve donanıma da sahip olduklarını dile getirdi. Basın toplantısının ardından Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi, basın mensuplarına gezdirildi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Şizofreni Hastaları İçin Umut Işığı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?