"kolkola YÜRÜDÜK, ŞEHADET GETİRDİK"
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davada, mağdur işçilerin ifadelerinin alınmasına öğleden sonra da devam edildi. Duruşmanın bu bölümünde ilk olarak, Saadettin Özkoç ifade verdi. Yaklaşık 10 yıllık maden işçisi olduğunu, 2011 yılından bu yana da facianın yaşandığı Eynez ocağında üretim ustası olarak çalıştığını anlatan Saadettin Özkoç, "Olay günü, saat 15.00 sıralarında işimizi bitirdik. Yıkarı çıkmaya hazırlandığımız sırada 'patlama oldu' denmesi üzerine hava çıkışına yönlendirildik. Duman nedeniyle beklemeye başladık. Burada maskemizi taktık. Bir süre sonra yakınımdaki arkadaşlarımızdan bazıları bayılmaya başladı. Ben bir hava sesi duydum, o yöne gittim. İki arkadaş daha vardı. Birlikte oksijen tüpünden hava soluduk. Arkadaşlarımdan biri 10 - 15 dakika, diğeri yarım saat dayandı. Bekledim, Allah'a dua ettim. Bu sırada kendimi yokladım, eğer bir uyuşma varsa bir an önce öleyim diye kendimi bırakacaktım. Arkadaşlarım arasında kötü vakit geçirdim" dedi. Özkoç'un anlatıları sırasında, bazı madenci yakınları gözyaşlarını tutamadı. Bu sırada fenalaşan ailelere sağlık ekipleri müdahale etti.
İfadesinin devamında, ocağın riskleriyle ilgili bir eğitim verilmediğini savunan Saadettin Özkoç, "Mühendis Koray Karadağ, duman nedeniyle beklememizi söyledi. Beklemeseydik sağ çıkamazdık. Ocakta yaşam odası bulunsa diğer işçiler de kurtulurdu. Ancak böyle bir olay olacağını hiç düşünmedik. Olaydan önce dumana, yangına rastlamadım. Seyyar ölçüm cihazlarıyla ocakta ölçüm yapılıyordu. Sabit sensörlerin ışığı yanıyordu ama çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Her dinamit atışında emniyetçi olmuyordu. İş güvenliği ile ilgili bir sıkıntı yaşamadım. Olaydan önce madene kendi evim gibi giriyordum. Üretimle ilgili baskı yapılırdı, daha fazlasını istiyorlardı. Son bir iki ayda baskı artmıştı. Birçok amir çalışanlara karşı sert ve kalp kırıcı konuşmalarda bulunuyordu. Olay yeri 500 - 600 metre uzaktaydı, olayın nedeni de tam belli olmadığı için şikayetçi değilim" dedi.
İFADE VEREN MAĞDUR İŞÇİ ARKA KAPIDAN ÇIKTI
Ardından işçilerden Orhan Turan ifade verdi. 2007 yılından bu yana maden işçisi olduğunu, 2009 yılının sonunda da Eynez ocağında kömürün nakliyesini sağlayan bantçı olarak çalışmaya başladığını anlatan Orhan Turan, "Gaz maskemi kullandım, 10 dakika sonra altı ısınmaya, dudağımı yakmaya başladı. Maskesi çalışmayan görmedim. İstim borusundaki havayı soludum. Bir süre sonra kendimi kaybettim. Hastanede uyandım. Ocakta riskli olaylara karşı pratik eğitim almadım, tatbikat olmadı" dedi.
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, Turan'ın savcılıkta verdiği ifadeyi okudu. Turan, daha önceki ifadesinde yer alan "Alınan tedbirler işin yürümesine yönelikti, iş güvenliği ile ilgili gerekli tedbirler alınmıyordu" şeklindeki sözlerini, "Bunu diğer arkadaşlarım için söyledim, ben tedbirimi alıyordum" diye düzeltti. Mahkeme başkanının, Turan'ın savcılıkta "Kendi maskem kullanılamaz olunca ölen arkadaşlarımdan birinin maskesini aldım, boş çıktı" dediğini hatırlatıp "Maske boş mu çıktı ?" şeklindeki sorusuna ise, Orhan Turan "Panik nedeniyle maskeyi açamadım" dedi. Orhan Turan, ardından, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın savcılık ifadesindeki bazı sözlerini hatırlatması üzerine ise "Bilmiyorum", "Ben öyle bir şey söylemedim" yanıtlarını verdi. Bu tavrı üzerine ise, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın, "Neden böyle bir ifade verdin ?" sorusunu yönettiği Orhan Turan, yanıt vermedi. Madenci ailelerinin büyük tepkisini alan Orhan Turan, mağdur ailelerle aynı kapıyı kullanması gerektiği yerde, tutuksuz sanıklarla sanık avukatlarının kullandığı kapıdan çıkıp salondan ayrılmak zorunda kaldı.
MADENCİLERE TOKAT ATARDI
Orhan Turan'dan sonra ifadesi alınan Serkan Turan ise, faciadan yaklaşık iki yıl önce Eynez ocağında çalışmaya başladığını, madende iş güvenliğine ilişkin bir eğitim almadığını söyledi. Müfettişlerin ocaktaki denetimleriyle ilgili olarak ise, "Müfettişlerin bilinen bir yolu vardı. Gelseler de gelmeseler de fark etmiyor ki, o yoldan gelip gidiyorlardı" yanıtını veren Turan, İşletme Müdür yardımcısı İsmail Adalı'nın, çalışanlara tokat attığını gördüğünü söyledi. Çalışanlara yönelik küfür edilmesinin artık normal oluğunu da ileri süren Serkan Turan, İşletme Müdürü Akın Çelik'in de yine çalışanlara küfür ettiğini çalışma arkadaşlarından duyduğunu anlattı. Serkan Turan, olayın üzerinden çok zaman geçtiğini bu nedenle de şikayetçi olmadığını da söyledi.
KEŞKE ÖLSEYDİM
Duruşmada ifade veren işçilerden Tevfik Sel'de, olay günü 16.00 - 24.00 vardiyası için ocağa geldiğini, girişte bir duman kokusu aldığını, ancak bunun dinamit patlatılmasından kaynaklanmış olacağını düşündüğü için bir süre ocağa doğru ilerlediğini aktardı. Yaklaşık 250 metre ilerledikten sonra dumanın yoğunlaşması üzerine dışarı çıktığını söyleyen Sel, "Şikayetçiyim, sorumlular cezalarını bulsun. Olay sırasında yere düştüğümde yüzümden yaralandım. Kulağımda işitme kaybı oldu. Çalışmak için aynı şirkete gittim beni işe almadılar. Şu an belediyede temizlik işlerinde çalışıyorum. Keşke ölseydim, belki bu halde olmazım" dedi.
GAZ MASKELERİNİ YERE ÇARPTIK
Duruşmada son ifadeyi veren işçilerden Yüksel Ünlü de, olay anında yaşadıklarını anlattı. Olay günü saat 14.40 sularında işinin bitirdiğini, çıkmak isterken dumanı hissettiğini anlatan Ünlü, "Yoğun dumandan dışarı çıkabilmek için yolda karşılaştığım arkadaşlarımla kola girdik. Kelimeyi şehadet getirerek yürüdük. Ama maskeler çalışmadığı için yürüyemedik. Geri döndük ve maskeleri tekrar tekrar yere çarptık. Ardından artık yapacak bir şeyimiz kalmadı. Kendimizden geçtiğim sırada kurtarma ekipleri gelip bizleri adı" dedi. - K
Son Dakika › Güncel › Soma Maden Faciası Davasına Kaldığı Yerden Devam (3) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?