Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, ülkesinin terörle mücadele ettiğini savunarak, "IŞİD 2006'da Irak'ta kuruldu. ABD Suriye'yi değil, Irak'ı işgal etmişti. Ebu Bekir el-Bağdadi ABD hapishanesindeydi, Suriye değil. IŞİD'i ABD mi kurdu, Suriye mi?" dedi.
Fransız Paris Match dergisine verdiği, ikinci bölümü bugün yayınlanan röportajda Esed, kendisiyle birlikte hareket eden, bölgenin coğrafyasına vakıf kara birlikleri bulunmadığı takdirde, uluslararası koalisyon güçlerinin teröre karşı hava saldırılarıyla sahada başarı elde etmesinin mümkün olmadığını savundu.
"Uluslararası koalisyonun saldırılarını etkisiz olarak değerlendiren Esed, "Koalisyon güçleri, iki aydan fazla süredir devam eden saldırılarında gerçek bir sonuç alamadı. Uluslararası koalisyonun saldırıları ciddi ve aktif olsaydı bundan kesinlikle istifade ederdik. Bu anlamda, onların düzenlediği hava saldırılarının bize yardım ettiği de doğru değildir. Ancak biz IŞİD'e karşı sahada savaşıyoruz. Teröristlere, uluslararası koalisyondan daha fazla hava saldırısı düzenliyoruz. Herhangi bir değişim hissetmiyoruz. Burada nasıl bir koordinasyondan söz edilebilir" ifadelerini kullandı.
"Ebu Bekir el-Bağdadi ABD hapishanesindeydi, Suriye değil"
Rejimin, IŞİD'i muhalifleri zayıflatmak için kullandığı yönündeki iddiaları yalanlayan Esed, şöyle konuştu:
"Suriye olarak bizim rejimimiz değil bir devletimiz var. Önce terimlerde anlaşalım. Varsayalım biz IŞİD'e destek verdik, bu ona gel bize, askeri havaalanlarına saldır, askerleri öldür, kentleri, köyleri ele geçir demek gibi bir şeydir. Burada mantık var mı? Bunun ardından ne kazanacağız? Burada amacın muhalefeti bölmek ve zayıflatmak olduğu söyleniyor. Biz bu grupların önemini azaltmaya ihtiyaç duymuyoruz. Batı kendisi şu anda hayali muhalefetten söz ediyor. Obama bunu kendisi söyledi. IŞİD 2006'da Irak'ta kuruldu. ABD Suriye'yi değil, Irak'ı işgal etmişti. Ebu Bekir el-Bağdadi ABD hapishanesindeydi, Suriye değil. IŞİD'i ABD mi kurdu, Suriye mi?"
"Suriye'ye gelen Avrupalı teröristlerin büyük çoğunluğunu Fransızlar oluşturuyor"
Terörü, "sınırlar aşan bir ideoloji" olarak nitelendiren Esed, şunları kaydetti:
"Terör, yapılanmalar ya da örgüt değil, sınır aşırı ideolojidir. 20 yıl önce terör özellikle Suudi Arabistan gibi Körfez ülkelerinden ihraç ediliyordu şimdi ise Avrupa özellikle de Fransa'dan geliyor. Suriye'ye gelen Avrupalı teröristlerin büyük çoğunluğunu Fransızlar oluşturuyor."
BM'nin verileri abartılı
BM'nin ölü sayılarına ilişkin verilerine de tepki gösteren Esed, şunları ifade etti:
"BM'nin verilerine bir bakalım, bu verilerin kaynakları nedir? Medya başta olmak üzere dünya genelinde gündeme getirilen veriler abartılmış rakamlardan ibaret. Doğru değil. Yıkım görüntülerinden söz ediliyor bu doğrudur. Yalnızca uyduda değil, bu görüntüler gerçekte de mevcut. Teröristler bölgeye girip işgal edince, ordunun yapması gereken orayı kurtarmak oluyor. Dolayısıyla bir çatışma çıkıyor ve yıkımın meydana gelmesi gayet doğal. Fakat bu vakaların birçoğunda teröristlerin girdiği bölgelerden siviller kaçıyor."
"Biz ülkelerle savaşıyoruz çetelerle değil" diyen Esed, birçok ülkeden muhalif gruplara silah yardımı geldiğini, söz konusu savaşın askeri anlamda kolay bir savaş olmadığını ifade etti. Hiç kimsenin savaşın nasıl ve ne zaman biteceğini söyleyemediğini vurgulayan Esed, "Suriye ordusunun her yerde olması imkansız. Bu sebeple ordunun olmadığı yere sınırdan teröristler giriyor" şeklinde konuştu.
Suriye'de kimyasal silah olduğu yönündeki iddiaları da yalanlayan Esed, "Kimyasal silah konusunda taviz verdiğimizde gayet ciddiydik. Net bir şekilde açıkladık. ABD'nin bu yöndeki iddiaları bizi şaşırtmıyor. Suriye'deki her evde klor bulabilirsiniz. Her grup bunu kullanabilir. Biz kullanmadık. Klordan daha etkin geleneksel silahlarımız var. Eğer söylenildiği gibi kimyasal silah kullansaydık bir bölgede 100-200 kişi değil, binlerce ya da milyonlarca Suriyeli ölürdü" diye konuştu. - Şam
Son Dakika › Güncel › Suriye'deki İç Savaş - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?