ABDOLSALAM SALIMIPOOR - Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un "ABD'nin Rusya'ya karşı Ukrayna krizinden dolayı uyguladığı yaptırımları arttırmasının, iki ülke arasında İran nükleer programı ve Suriye krizi konusunda sürdürülen işbirliğine darbe vuracağı" şeklindeki açıklaması, İran basınında "Rusya'nın İran'ı Batı'ya karşı bir koz olarak kullandığı" şeklinde değerlendirildi.
Lavrov'un açıklaması resmi haber ajansı İRNA başta olmak üzere ülkedeki bazı basın organlarında, "Rusya'nın Batıyla ilişkileri iyi olduğunda İran'la ilişkilerinde mesafeli ancak Batı ülkeleri ile ilişkileri bozulduğunda ise İran'la ilişkilerini iyileştirdiği" şeklinde yorumlara neden oldu.
İran ve 5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakerelerde önemli ve yapıcı bir rol oynayan Rusya, son yıllarda İran'ın enerji alanında da en önemli ortağı oldu. Rusya, İran'ın güneybatısında yer alan ülkenin ilk ve tek nükleer enerji santrali Buşehr santralini inşa etmenin yanı sıra söz konusu nükleer santralin yakıtını sağlamayı da garanti etti. Rusya'nın nükleer enerjide İran'la yaptığı anlaşmalar ülkede, İran'ın nükleer konuda Rusya'ya bağımlı hale geldiği iddialarına yol açmıştı.
İran'ın önde gelen akademisyenlerinden Tahran Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmed Şirzad, Prof. Dr. Sadık Zibakelam ve Prof. Dr. Davud Hermidas Bavend, 18 Aralık'ta Tahran'da düzenlenen "Bir Anlaşma Hakkında" başlıklı konferansta İran'ın nükleer programı ve 5+1 ülkeleriyle yürütülen müzakerelere yönelik eleştirilerde bulunmuş ve "Nükleer meselenin İran'ı Rusya'ya bağımlı hale getirdiğini" savunmuştu.
Öte yandan Rusya'nın 2010'da Batılı ortaklarının baskıları ve İran'a nükleer programı nedeniyle uygulanan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımları üzerine, İran'ın satın aldığı S-300 füzelerinin tesliminin askıya alındığını duyurması da İran'da Rusya'nın güvenilirliği konusunda tartışmalara ve kızgınlığa sebep olmuştu çünkü 2007'de İran ve Rusya arasında imzalanan anlaşma ile satışı yapılan S-300 tipi uzun menzilli hava savunma sistemleri o dönem ABD ve İsrail tarafından askeri saldırıyla tehdit edilen İran için oldukça önemliydi.
-"Rusya iki taraftan çıkar elde ediyor"
İran basınında yer alan bu iddialar konusunda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Paris Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Mehran Mustefevi, "Rusya, hem Batı hem de İran olmak üzere her iki taraftan maksimum kar elde etme arayışında ve şu ana kadar da İran'ın Batı ile yaşadığı nükleer anlaşmazlıktan maksimum çıkar elde etti" diye konuştu.
İran'ın 2002'den bu yana nükleer silah üretme gücüne sahip olmadığını ve 2015 yılında da bu güce ulaşamayacağını belirten Mustefevi şunları kaydetti:
"Rusya, İran konusunda olumsuz rol oynuyor, nükleer mesele üzerinden her zaman İran'dan imtiyazlar almanın peşinde. Maalesef, İran her iki tarafa da imtiyaz vermek durumunda. Rusya ise bu durumun farkında ve mümkün olduğunca bu durumdan en üst düzeyde faydalanıyor."
-"Rusya müzakereleri baltalama kapasitesine sahip"
ABD'de ikamet eden İranlı siyasi uzman Ali Afşari ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un açıklamasının nükleer müzakereleri baltalama yönünde bir tehdit niteliğinde olduğunu ve Rusya'nın olası bir nükleer anlaşmayı önleyebileceğini savundu.
"Rusya kendi çıkarları için fırsattan yararlanıyor"
Reformist görüşleriyle tanınan İranlı gazeteci Daryuş Seccadi de basındaki iddiaların doğruluğuna işaret ederek, "Rusya fırsatçıdır. Uygun zamanlarda her iki taraftan da siyasi rant elde ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
İran'ın 5+1 grubu ile yürüttüğü nükleer müzakerelerin İran'ın çıkarına olmadığını savunan Seccadi müzakarelerin ülkeye herhangi bir menfaat sağlayamayacağı açıklamasını yaptı.
"Rusya'nın müzakerelerde ciddi etkisi bulunmuyor"
İranlı gazeteci ve siyasi analist Abbas Abdi ise, Rusya kendi çıkarları için İran'ı kurban edermi? sorusuna, "Her ülke hatta İran kendi dış politikasında ulusal çıkarlarına öncelik tanır. Bu, uluslararası politikada doğaldır. Yani Rusya tarafından yapılan bu açıklamada herhangi bir sorun gözükmüyor" diyerek basında yer alan iddiaların doğru olmadığını belirtti.
Eski meclis başkanlarından ve 2009'daki tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adaylarından Mehdi Kerrubi'nin de danışmanlığını yapan Abdi, "İran ve 5+1 ülkeleriyle yürütülen nükleer müzakerelerin asıl tarafları İran ve ABD'dir dolayısıyla Rusya'nın söz konusu müzakerelerde ciddi etkisi bulunmuyor" ifadelerini kullandı.
-"Tamamen siyasi bir tehdit"
İran devlet televizyonu'nun Suriye muhabiri Gazeteci Hasan Şemşad da Afşari gibi, "Rusya'nın müzakereleri bozma ihtimali iddialarının siyasi tehdit olduğunu ancak uygulanmasının da mümkün olmadığını" dile getirdi.
Rusya'nın Suriye konusunda ise rejim lehinde etkili bir aktör olarak tek taraflı bir politika izlediğini belirten Şemşad, Rusya'nın krizi sona erdirmek için siyasi çözüm planının olduğunu ve bu planı da çözüme ulaşana kadar uygulamaya çalışacağını, dolayısıyla Rusya'nın Suriye konusundaki pozisyonunu koruyacağını ifade etti.
Tüm bu tartışmalar arasında Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov'un, yarın nükleer müzakereler ve bölge sorunlarıyla ilgili istişarelerde bulunmak üzere başkent Tahran'a gideceği bildirildi. - Tahran
Son Dakika › Güncel › Tahran-Moskova İlişkilerinin Seyri İran Basınında Tartışılıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?