Tarihi Cami İhtişamıyla Göz Kamaştırıyor

Çukurova'nın kadim şehri Adana, içerisinde barındırdığı taş köprü ve kalelerin yanı sıra tarihi camileriyle de zamana meydan okuyor.

Tarım şehri olmasının yanı sıra tarihi ve kültürel değerlerin çok fazla bulunduğu şehirde, birbirinden eski tarihi yapılar dikkati çekiyor.

Seyhan ilçesinde müftülüğün yanı başındaki tarihi 'Yağ Camisi'de, Selçuklu mimarisi yapısıyla görenleri kendisine hayran bırakıyor.

İçerisindeki odalardan külliyeyi de andıran cami, dönemin hükümdarı Ramazan oğlu Halil Bey'in emriyle kiliseden, camiye çevriliyor.

Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde her ne kadar "Eski Cami" olarak bahsedilse de, adını önünde kurulan yağ pazarından alan tarihi yapı, "Yağ Cami" olarak anılmaya devam ediyor.

Günümüz teknolojisinde dahi eski yapısıyla ayakta durabilen cami, halen ibadete açık bir şekilde hizmet veriyor.

Seyhan İlçe Müftüsü Hasan Hüseyin Güller, AA muhabirine, caminin 1501 yılında dönemin hükümdarı tarafından verilen emirle kiliseden camiye çevrildiğini söyledi.

Buranın daha önce Ermeni Saint Jacgues Kilisesi olduğunu ifade eden Müftü Güller, tarihi yerin camiye çevrilişinden 27 yıl sonra batı kısmına minarenin inşa edildiğini belirtti.

İlerleyen zamanlarda bölgenin genişlemesi ve ticaret alanı olması sebebiyle ihtiyaca cevap veremez hale geldiğini vurgulayan Güller, şunları kaydetti:

"1550'li yıllarda Halil Paşa'nın oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından doğu kısmına ikinci bir mescit ilave ediliyor ve bu iki bina birbirine birleştiriliyor. Zaten caminin içerisine girdiğiniz zaman sol kısımda kiliseden kalma bölümü de görebiliyorsunuz. Daha sonra caminin yine avlu içerisine küçük odacıklardan oluşan medrese ve dershane inşa ediliyor. Artık bir külliye haline dönüşüyor. Ayrıca buranın 'Yağ Cami' şeklinde anılması ise caminin taç kapısı önünde o dönemde yağ pazarı kuruluyormuş. Ondan dolayı bu camiye Yağ Camisi ismi verilmiş. Hatta daha sonra son dönemlerde 2000'li yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan restorasyon çalışmalarında cam avlusunun kuzey kısmında geri kısmında bir depo bulunuyor ve deponun o dönemde yağların muhafaza edilmesi için kullanıldığı belirtiliyor. Böylesi tarihi bir havayı andırıyor camimiz. Şu anda da Seyhan Müftülüğümüze bağlı hizmet veriyor."

"Burası daha çok ilim merkezi olarak kullanılmış"

Caminin bulunduğu yerin de daha çok ilim merkezi olarak kullanıldığını belirten Yağ Cami imamı Enes Eser ise, alanın yetersiz olmasından dolayı 57 yıl sonra ilave yapıldığını söyledi.

Bu ilaveyle birlikte cemaatin namazgahının genişlediğini ifade eden Eser, caminin Osmanlı mimarisi taş yapı olduğunun altını çizdi.

Kilise bölümünde 2003 yılında yapılan restorasyon sonucunda alt geçiş ve su kuyularının bulunduğunu aktaran Eser, "Kiliseye ek olarak cami ilavesi yapıldığında medreseler de ek olarak yapılmıştır. Taş yapı, avlusu geniş. Burası daha çok ilim merkezi olarak da kullanılmış. Aslında küçük bir külliye de diyebiliriz biz buraya." şeklinde konuştu.