Dışişleri Bakanlığından bir yetkili, Avrupa Birliği ile
düzensiz göçle mücadele konusunda anlaşmaya varılması durumunda,
düzensiz göçmenlerin geri iade ve yerleştirme sürecinde doğacak tüm
masrafların AB fonlarından karşılanacağını söyledi.
Düzensiz
göçle mücadele konusunda AB ile yürütülen müzakereler hakkında bilgi
veren Dışişleri Bakanlığından bir yetkili, Türkiye'nin aldığı vize
tedbirleri sayesinde Ege Denizi'ndeki düzensiz göçün önemli ölçüde
azaldığını dile getirdi. Ekim 2015'te günde 6 bin 800 olan Ege Denizi
üzerinden Avrupa'ya yapılan yasadışı geçişlerin, şubatta ise 2 bine
gerilediğini kaydetti. Yetkili, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek
Komiserliği verilerine göre 2015'te Türkiye'den Yunanistan'a 856 bin 723 düzensiz göçmenin geçtiğini, 2016'nın başından itibaren ise sayısının 137 bin 56 olduğunu bildirdi.
Yetkili,
Türkiye'nin 7 Mart'ta AB'ye sunduğu altı öneri ile Ege Denizi'ndeki
ölümlerin önlenmesi, insan kaçakçılığı zincirinin kırılması, yasal göçün
sığınmacılar için imkan dahiline sunulması, AB ile vize muafiyetinin
başlatılması, yeni fasılların bir ana önce açılması, AB'den gelmekte
olan 3 milyar avro yardımın daha pratik bir şekilde getirilerek hemen
kullanılmaya başlanması ve Suriyelilerin Suriye içinde yaşamalarına
imkan sağlayacak koşulların oluşturulmasının hedeflendiğini söyledi.
Yunan
adalarındaki sığınmacıların toplu şekilde Türkiye'ye getirilmesinin
hukuka aykırı olacağı iddialarına da cevap veren yetkili, varılacak
mutabakatın bütün yasal metinlere uygun olmasını Türkiye için önemli
olduğunu, bununla ilgili de insan hakları örgütleri ve Birleşmiş
Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve uluslararası
kuruluşlarla çalışmaların yürütüldüğünü dile getirdi. Yetkili, "Ortada
bir metin yok, mutabakat yok. Şimdi bu konuda ülkeleri suçlamanın
zemini olduğunu düşünmüyorum. Metin görmeden itiraz etmenin anlamı yok" dedi.
Yunanistan'dan
kabul edilecek sığınmacıların bu ülke ile imzalanacak anlaşma gereğince
yapılacağını, dolayısıyla da AB ile imzalanan geri kabul anlaşmasıyla,
dolayısıyla da güvenlik kaynak ülke olup olmamakla da ilgisinin
olmayacağını ifade eden yetkili, anlaşmanın nasıl ve ne kadar süre ile
uygulanacağına da iki ülkenin birlikte karar vereceğini kaydetti.
Yetkili, anlaşmanın nasıl uygulanacağı konusunda da Yunan adalarından
bulunan tüm sığınmacıların öncelikle Yunan anakarasına gönderilerek
adaların boşaltılacağını, o noktadan sonra adalara gelen tüm
sığınmacıların Türkiye'ye iade edileceğini, Türkiye'de yapılacak
değerlendirmenin ardından ülkelerine iade edileceğini, Suriyeli olması
durumunda da sığınmacıların barındıkları tesislere yerleştirileceğini
kaydetti.
Adalardan gelecek her Suriyeli sığınmacı için
Türkiye'de bulunan başka bir sığınmacının AB ülkelerine gönderileceğini
hatırlatan yetkili projenin hayata geçirilmesi durumunda, düzensiz
göçmenlerin Türkiye'ye getirilmelerinden ülkelerine gönderilmelerine ya
da Türkiye'deki kamplara yerleştirilmelerine kadar bütün süreç boyunca
ortaya çıkan masrafların AB fonlarından finanse edileceğini vurguladı.
Yetkili,
Türkiye'den AB'ye gönderilecek kişilerin belirlenmesiyle ilgili de
BMMYK'nın kriterlerinin geçerli olacağını, bunun dışında, mesleğe ya da
beceriye göre ayrıca bir seçim işleminin uygulanmayacağının altını
çizdi.
AB ile vize muafiyeti anlaşmasının hayata geçmesi
durumunda AB'ye gidecek vatandaşların uyum çerçevesinde pasaportlarını
yenilemeleri gerekeceğine de dikkat çeken yetkili, ancak diğer ülkelere
seyahatlerde mevut pasaportun kullanılmaya devam edileceğini belirtti.
Vize
muafiyeti için öne sürülen 72 kriterle ilgili olarak da geçen hafta
yayınlanan AB raporunda Türkiye'nin karşıladığı kriter sayısının 13'ten
19'a çıktığını, karşılamaktan uzak olduğu kriter sayısının ise 10'dan 3
düştüğünü belirten yetkili, bu iç kriterin ise kişisel verilerin AB
standartlarında korunması, Europol'le operasyonel işbirliği anlaşması ve
üye ülkelere ayrımcı olmayan vize politikası uygulanması konuları
olduğunu söyledi.
Geri kabul edilecek insanların nerede
konaklayacaklarıyla ilgili de hali hazırda işleyen bir geri gönderme
mekanizması olduğunu hatırlatan yetkili, son yıllarda çok sayıda
düzensiz göçmenin Türkiye'de ağırlanıp ülkesine geri gönderildiğini belirtti. Yetkili, bu insanların ülkelerine iade edilmelerinin geri kabul
anlaşmasıyla ilgili olmadığını, vatandaşı oldukları ülkeye doğrudan
iade edilebileceklerini bunun için ayrıca bir anlaşmaya da gerek
duyulmadığını vurguladı.
Yetkili, Türkiye'nin düzensiz göçle
mücadele meselesine insani açıdan baktığını, AB ile anlaşmaya varamaması
durumunda Türkiye'nin yaklaşımında bir değişiklik olmayacağını, Ege
Denizi'nde daha etkin arama kurtarma yapacağını, mevcut uygulamaları
sıkılaştıracağını dile getirdi.
Son Dakika › Güncel › Türkiye-Ab Arasındaki Sığınmacı Müzakereleri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?