Alman meslektaşlar, " Türkiye'deki bu sürtüşmeler Almanya'ya da yansır mı?" diyorlar.
"Almanya'daki Türkler birbirine girer mi?" diyorlar.
Yabancı medya muhabir ve temsilcileri de öyle.
Yıllardır tanıdığım bazı Alman politikacılar da.
Bu ülkede toplumsal barışın korunması için insanların kafa yormaları çok normaldir.
Bundan daha doğal bir şey olamaz.
Ama şurası da bir gerçek.
Almanya'da yaşayan Türkler ve Türk kökenli insanlar, bu toplumun bir parçasıdır.
Bu insanlar yıllardır bu ülkenin yasalarına saygılı bir biçimde yaşamaktadır.
Nitekim ciddi Alman kuruluşlar tarafından yapılan kamuoyu yoklamaları da bunu ortaya koymaktadır.
*
Her toplumda olduğu gibi Türkler ve Türk kökenliler arasında da kendi politik görüşlerini ve düşüncelerini paylaşmayanlara saldıracak düzeyde gözü dönmüş çürük elmalar vardır.
Bu nedenle Almanya'nın bazı kesimlerinde meydana gelen ve Almanya'daki Türk toplumu tarafından kesinlikle tasvip edilmeyen -ufak tefek de olsa- bazı saldırılara hep birlikte kararlı bir biçimde karşı çıkmalıyız.
Ama yıllardır bu ülkede yaşadığım halde, hala da anlamakta güçlük çektiğim bazı yaklaşımlar da var.
Türkiye'deki darbe girişimini protesto etmek için Berlin'deki Türk Büyükelçiliği, Almanya'nın çeşitli kesimlerindeki Türk başkonsoloslukları önlerinde gösteriler düzenlendi.
Bu gösterilere farklı politik görüşlerden binlerce insan katıldı.
Ama Alman medyası genelde bu gösterilere Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yandaşlarının katıldığı gibi bir intiba yarattı.
Yani bir yerde, "Bu göstericileri Türkiye (Erdoğan) yönlendirdi" intibaı.
Yani bir yerde, Almanya'daki Türkleri ve Türk kökenli insanları Türkiye'nin maşası gibi gösterme eğilimi.
Bu tamamen haksızlıktır.
Bu yaklaşım tamamen saçmadır.
*
Hatta bazı Alman ve yabancı gazeteler, Almanya'nın çeşitli kesimlerinde düzenlenen bu protesto gösterilerini "Almanya'da yaşayan Türkler ve Türk kökenlilerin bu ülkeye uyum sağlamadıklarının bir göstergesi" olarak bile yansıttılar.
Böyle bir yaklaşım da tamamen saçmadır.
Bu insanların kendi veya atalarının vatanlarıyla sıkı bağlarının olmasından daha doğal bir şey olamaz.
Türkiye'deki olumlu gelişmeler bu insanları sevindirmektedir.
Türkiye'deki olumsuz gelişmeler bu insanları tasalandırmaktadır.
Kaldı ki, askeri darbe ile demokrasinin devre dışı bırakılmasına karşı çıkmak, tepki göstermek, protesto etmek nasıl oluyor da uyumumun göstergesi olarak algılanabiliyor?
Uyum, sessiz kalmak mıdır?
Uyum, susmak mıdır?
Uyum, her şeyi sineye çekmek midir?
Uyum, her şeye boyun eğmek midir?
Ben böyle bir uyum istemiyorum.
Ben haksızlığa, adaletsizliğe, ayrımcılığa, dışlamaya, ırkçılığa seyirci kalan bir toplum istemiyorum.
Ben demokrasiye, demokratik hukuk devletine, özgürlüğe, eşitliğe sahip çıkan, toplumsal barışın korunması için mücadele veren bir toplum istiyorum.
Son Dakika › Güncel › Türkler Birbirine Girer Mi? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?