Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı
Prof.Dr. Mark Villiger, AİHM hükümlerinin, insan hakları ihlallerini tespitin
ötesine geçip, ilgili devletlerin atacağı adımlar konusunda tavsiyeler de
içermesi gerektiğini söyledi.
İstanbul Kültür Üniversitesi'nde düzenlenen "Uluslararası Hukuku ve Adaleti
Yeniden Düşünmek" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Mark Villiger, AİHM
yargıçlarının "İnsan Hakları Sözleşmesi ihlal edildi mi, edilmedi mi" diye
düşünmesinin artık yeterli olmadığını ifade etti.
Yargıçların, hükümlerinin ne anlama geldiğinin, nelere yol açacağının, hem
başvuran bireyler hem de davalı devlet üzerinde hangi etkileri yaratacağının
farkında olması ve düşünmesi gerektiğini bildiren Villiger, "Bence AİHM
yargıçları verdikleri hükümlerin etkilerini yönetebilmeliler" diye konuştu.
"AİHM fildişi kule değil, ulusal hukuk düzenlerindeki gerçek, yaşanan
sorunlarla ilgili" diyen Villiger, "AİHM kararlarının geleceğe etkisinin
belirlenmesi, AİHM'in kendi geleceğini de belirlemesi demek. Hatta bence uzun
vadede AİHM'in yaşayıp yaşamayacağının da" dedi.
Villiger şöyle devam etti:
"AİHM kararları, 1950'den bu yana bağlayıcı kabul ediliyor ama hükümler
insan hakkı ihlali olup olmadığının tespiti niteliğinde kalıyor. Bence AİHM
hükümlerinde bunların nasıl uygulanacağı konusunda devletlere tavsiyede
bulunulmalı. Bu bence gelecek yıllarda AİHM'in önünde duran en büyük mesele."
AİHM'in verdiği hükümlerin ülkelerin içindeki etkileri konusunda
"proaktif" rol alması gerektiğini ifade eden Villiger, "Küreselleşen dünyada,
devletler AİHM'in ortakları haline geldi. Devletlere, AİHM'e karşı
sorumluluklarını yerine getirme konusunda yardım edilmeli" diye konuştu.
-Bekleyen başvuru sayısı 147 bin 400-
AİHM'in her bakımdan dünyadaki en büyük uluslararası mahkeme olduğunu
belirten Villiger, 50 yılı aşan geçmişinde AİHM'in 500 binden fazla bireysel
başvuru aldığını, 11 binden fazla hüküm verdiğini kaydetti.
AİHM'in 31 Ağustos 2012'ye kadar olan son 12 ayda 45 bin yeni başvuru
aldığını ve 48 bin başvuruyu değerlendirdiğini belirten Prof.Dr. Villiger, "AİHM
tarihinde ilk defa, sırada bekleyen başvuruların sayısı yeni başvuruları aştı. 31
Ağustos 2012 itibarıyla AİHM'de sırada bekleyen başvuruların sayısı 147 bin 400
oldu" dedi.
Mark Villiger, AİHM'in hiçbir yeni başvuru kabul etmeyip sadece sırada
bekleyen dosyalara bakmasının bile 3 yıl alacağını söyledi. Villiger, AİHM'e her
2 dakikada bir mektup yazıldığı bilgisini de verdi.
AİHM'in önündeki iş yüküne karşın çok iyi işleyen bir kurum olduğunu savunan
Villiger, mahkemenin son üç yılda 3 büyük teftiş geçirdiğini vurguladı.
Avrupa Konseyi, Lordlar Kamarası ve Fransız Cour des Comptes tarafından
gerçekleştirilen teftişlerin AİHM'de değişebilecek ve değişmesi gereken çok az
şey olduğu sonucuna ulaştığını belirten Villiger, şunları kaydetti:
"Fransız Cour des Comptes, AİHM'in o güne kadar teftiş ettiği en iyi
işleyen kurum olduğunu söyledi. Hatta AİHM'deki bilgisayar sisteminden o kadar
etkilendi ki AİHM'in IT ekibini, Fransa'da benzerini nasıl kurabileceğini
göstermesi için bu ülkeye davet etti."
-Prosedürel ayrıntılarda reform-
AİHM'in insan haklarının uluslararası alanda korunması bakımından önemini
vurgulayan Villiger, "AİHM, hem niceliki hem de nitelik bakımından dünyadaki en
önemli insan hakları mercilerinden biri" dedi.
AİHM'in "yeniden düşünülmesinin" mümkün olduğunu ama köklü bir
değişikliğin bugün için ve eldeki imkanlarla yapılabilir olmadığını savunan
Villiger, şöyle devam etti:
"AİHM geride kalan 50 yılda çok önemli bir rol oynadı. Değişmeye zorlanması
doğru olmaz. AİHM reforme edilmeli, buna şüphe yok, ama kısa ve orta vadede bu
reform prosedürel ayrıntılarda olacak, bütün olarak kurumun reformu söz konusu
değil."
AİHM'i Avrupa devletlerinin bir araya gelerek kurduğunu hatırlatan Villiger,
"Ancak bu devletler aynı zamanda mahkeme savunma makamılar ve mahkeme bir insan
hakları ihlali bulursa, davayı kaybeden taraflar oluyorlar. Denebilir ki mahkeme,
kendisini besleyen eli ısırıyor. Ama bu ikili durum aynı zamanda bu 47 Avrupa
devletinin olgunluğunu kanıtlıyor" diye konuştu.
Muhabir: Tayfun Salcı
Yayıncı: Berin Alpaslan Gökçe - ISTANBUL
Son Dakika › Güncel › 'Uluslararası Hukuku ve Adaleti Yeniden Düşünmek' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?