"Uluslararası Hukuku ve Adaleti Yeniden Düşünmek" - Son Dakika
Güncel

"Uluslararası Hukuku ve Adaleti Yeniden Düşünmek"

"Uluslararası Hukuku ve Adaleti Yeniden Düşünmek"

AİHM Yargıcı Villiger, AİHM hükümlerinin, insan hakları ihlallerini tespitin ötesine geçip, ilgili devletlerin atacağı adımlar konusunda tavsiyeler içermesi gerektiğini söyledi.

24.09.2012 14:58  Güncelleme: 15:01

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı

Prof.Dr. Mark Villiger, AİHM hükümlerinin, insan hakları ihlallerini tespitin

ötesine geçip, ilgili devletlerin atacağı adımlar konusunda tavsiyeler de

içermesi gerektiğini söyledi.

İstanbul Kültür Üniversitesi'nde düzenlenen "Uluslararası Hukuku ve Adaleti

Yeniden Düşünmek" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Mark Villiger, AİHM

yargıçlarının "İnsan Hakları Sözleşmesi ihlal edildi mi, edilmedi mi" diye

düşünmesinin artık yeterli olmadığını ifade etti.

Yargıçların, hükümlerinin ne anlama geldiğinin, nelere yol açacağının, hem

başvuran bireyler hem de davalı devlet üzerinde hangi etkileri yaratacağının

farkında olması ve düşünmesi gerektiğini bildiren Villiger, "Bence AİHM

yargıçları verdikleri hükümlerin etkilerini yönetebilmeliler" diye konuştu.

"AİHM fildişi kule değil, ulusal hukuk düzenlerindeki gerçek, yaşanan

sorunlarla ilgili" diyen Villiger, "AİHM kararlarının geleceğe etkisinin

belirlenmesi, AİHM'in kendi geleceğini de belirlemesi demek. Hatta bence uzun

vadede AİHM'in yaşayıp yaşamayacağının da" dedi.

Villiger şöyle devam etti:

"AİHM kararları, 1950'den bu yana bağlayıcı kabul ediliyor ama hükümler

insan hakkı ihlali olup olmadığının tespiti niteliğinde kalıyor. Bence AİHM

hükümlerinde bunların nasıl uygulanacağı konusunda devletlere tavsiyede

bulunulmalı. Bu bence gelecek yıllarda AİHM'in önünde duran en büyük mesele."

AİHM'in verdiği hükümlerin ülkelerin içindeki etkileri konusunda

"proaktif" rol alması gerektiğini ifade eden Villiger, "Küreselleşen dünyada,

devletler AİHM'in ortakları haline geldi. Devletlere, AİHM'e karşı

sorumluluklarını yerine getirme konusunda yardım edilmeli" diye konuştu.

-Bekleyen başvuru sayısı 147 bin 400-

AİHM'in her bakımdan dünyadaki en büyük uluslararası mahkeme olduğunu

belirten Villiger, 50 yılı aşan geçmişinde AİHM'in 500 binden fazla bireysel

başvuru aldığını, 11 binden fazla hüküm verdiğini kaydetti.

AİHM'in 31 Ağustos 2012'ye kadar olan son 12 ayda 45 bin yeni başvuru

aldığını ve 48 bin başvuruyu değerlendirdiğini belirten Prof.Dr. Villiger, "AİHM

tarihinde ilk defa, sırada bekleyen başvuruların sayısı yeni başvuruları aştı. 31

Ağustos 2012 itibarıyla AİHM'de sırada bekleyen başvuruların sayısı 147 bin 400

oldu" dedi.

Mark Villiger, AİHM'in hiçbir yeni başvuru kabul etmeyip sadece sırada

bekleyen dosyalara bakmasının bile 3 yıl alacağını söyledi. Villiger, AİHM'e her

2 dakikada bir mektup yazıldığı bilgisini de verdi.

AİHM'in önündeki iş yüküne karşın çok iyi işleyen bir kurum olduğunu savunan

Villiger, mahkemenin son üç yılda 3 büyük teftiş geçirdiğini vurguladı.

Avrupa Konseyi, Lordlar Kamarası ve Fransız Cour des Comptes tarafından

gerçekleştirilen teftişlerin AİHM'de değişebilecek ve değişmesi gereken çok az

şey olduğu sonucuna ulaştığını belirten Villiger, şunları kaydetti:

"Fransız Cour des Comptes, AİHM'in o güne kadar teftiş ettiği en iyi

işleyen kurum olduğunu söyledi. Hatta AİHM'deki bilgisayar sisteminden o kadar

etkilendi ki AİHM'in IT ekibini, Fransa'da benzerini nasıl kurabileceğini

göstermesi için bu ülkeye davet etti."

-Prosedürel ayrıntılarda reform-

AİHM'in insan haklarının uluslararası alanda korunması bakımından önemini

vurgulayan Villiger, "AİHM, hem niceliki hem de nitelik bakımından dünyadaki en

önemli insan hakları mercilerinden biri" dedi.

AİHM'in "yeniden düşünülmesinin" mümkün olduğunu ama köklü bir

değişikliğin bugün için ve eldeki imkanlarla yapılabilir olmadığını savunan

Villiger, şöyle devam etti:

"AİHM geride kalan 50 yılda çok önemli bir rol oynadı. Değişmeye zorlanması

doğru olmaz. AİHM reforme edilmeli, buna şüphe yok, ama kısa ve orta vadede bu

reform prosedürel ayrıntılarda olacak, bütün olarak kurumun reformu söz konusu

değil."

AİHM'i Avrupa devletlerinin bir araya gelerek kurduğunu hatırlatan Villiger,

"Ancak bu devletler aynı zamanda mahkeme savunma makamılar ve mahkeme bir insan

hakları ihlali bulursa, davayı kaybeden taraflar oluyorlar. Denebilir ki mahkeme,

kendisini besleyen eli ısırıyor. Ama bu ikili durum aynı zamanda bu 47 Avrupa

devletinin olgunluğunu kanıtlıyor" diye konuştu.

Muhabir: Tayfun Salcı

Yayıncı: Berin Alpaslan Gökçe - ISTANBUL

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 'Uluslararası Hukuku ve Adaleti Yeniden Düşünmek' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement