İSMAİL ŞEN - Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden çerçiliğin Elazığ'daki son temsilcilerinden Faik Aksoy (48), tüm olumsuzluklara rağmen işini sürdürmeye çalışıyor.
İnsanlık tarihinin en eski mesleklerinden biri olan çerçilik mesleği, gezgin satıcıların eşek, at üstünde veya araçlarında taşıdıkları iğneden ipliğe ürünleri, köy köy dolaşıp köylünün malı karşılığında takas etmesi ya da para karşılığında satması usulüne dayanıyor.
Ulaşımın güçlükle yapıldığı dönemlerde kırsal kesimde yaşayanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük öneme sahip olan çerçilik, ulaşımın rahatlaması ve marketlerin köylere kadar yerleşmesiyle önemini kaybetti.
Elazığ'da yaşayan 6 çocuk babası Faik Aksoy (48), 27 yıl önce başladığı çerçilik mesleğini yeterince kazanamamasına rağmen sürdürüyor.
Aslen Erzurumlu olan Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1986'da Elazığ'a geldiğini ve kendisi gibi çercilik yapan bir akrabasının yanında işe başladığını belirterek, şöyle konuştu:
"Çerçiliğe ilk başladığım yıllarda bu iş daha zevkliydi, işler yolundaydı. Köylü şehire gidemediğinden çerçilerden alışveriş yapıyorlardı. Köye girdiğimiz zaman arabanın başına en az 25-30 kadın toplanırdı. Kalabalıktan dolayı sıkıntıya girerdik. Hesabı kitabı yapabilmek için milleti sıraya koyardık fakat şimdi akşama kadar geziyoruz koca köylerde 3-5 tane müşteri ancak geliyor."
Eskiden köylünün her türlü ihtiyacını karşıladıkları için onların bel kemiği olduklarını ve el üstünde tutulduklarını ifade eden Aksoy, mesleğin önemini yitirmesiyle kıymetlerinin de kalmadığını vurguladı.
Trafik kazası belini büktü
Son zamanlarda işlerin kötüye gitmesi nedeniyle evinin geçimini sağlamak için hamallık gibi ek işler yapmaya başladığını belirten Aksoy, geçen yıl geçirdiği trafik kazası sonucu diz kapaklarından ve sağ omzundan sakatlandığı için ağır işleri de bırakmak zorunda kaldığını ve sadece çerçilikle uğraştığını kaydetti.
Her şeye rağmen çerçilik yaparak ailesinin geçimini sağladığını aktaran Aksoy, en büyük sıkıntısının çocuklarının okul ihiyaçlarını karşılayamaması olduğunu vurguladı. Üç oğlunun okuduğunu, bir kızının liseyi bitirdiğini ve üniversiteye gitmek istediğini anlatan Aksoy, şöyle konuştu:
"Kazadan önce ek işlere gidiyordum. Sanayiye gidip kamyon yüklüyordum, kuyu işi alıp yapıyordum. Bir yandan çerçilik diğer yandan öteki işler gül gibi geçiniyordum. Kazadan sonra işlerim bozulunca liseyi bitiren kızımı üniversiteye gönderemedim. Kızım çalışkandı, dersleri de iyiydi. 'Beni üniversiteye göndermezsen hakkımı helal etmem' dedi. Gözüm kesmiyor ve elimden bir şey gelmiyor."
Çocuklar
Çerçinin kızı Özlem Aksoy (19) da en büyük hayalini üniversite bitirip öğretmen olmak şeklinde açıklayarak, "Liseyi bitirdim, üniversiteye de gitmek istiyorum. Babam kaza geçirdikten sonra işleri çok kötüye gitti. Okumak istememe rağmen babam okutmayı düşünmüyor" dedi.
Aksoy'un lisede okuyan en büyük oğlu Mehmet (16) ise ablasına ve zor koşullarda okuyan kardeşlerine üzüldüğünü belirterek, "Lise 2'ye gidiyorum. 2 yıl sonra benim de okulum bitiyor. Korkarım ben de ablam gibi üniversiteye gidemeyeceğim. Allah'tan babama daha iyi bir rızık kapısı açmasını diliyorum" ifadesini kullandı. - Elazığ
Son Dakika › Güncel › Unutulmaya Yüz Tutan Meslek 'Çerçilik' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?